Türk Döner Kebabı - Gyros - Shwarma
Türk Mutfağı Etnik Mutfak Dünya Mutfağı Osmanlı Mutfağı Anadolu Mutfağı
-
2024
Anadolu’nun en eski yemek kültürleri üzerine yapılan bir araştırmada döner kebabın benzerinin Hititlerce de yapıldığı ortaya çıkarılmıştır. Döner Kebap binlerce yıllık bir Anadolu yemek şaheseridir, dünyaca ünlenmiş, çok önemli bir zenginliğimizdir. “Hititler eti ateşte çevirmişler ve döndürmüşlerdir. Bunu da et yanmasın ve dengeli olarak pişsin diye çevirerek, döndürerek pişirmişlerdir. Hititler buna Wahnu demişlerdir.” Bu da aynı döner gibi döndürmek, çevirmek anlamına gelmektedir. Yani döner aslında Hititler'den bugüne kalmış bir Anadolu yemeğidir. Yani döner Wahnu'dur.
Evliya Çelebi (XVII. yüzyıl) Bursa’da Murat Sultan Mesiresi'ni anlatırken suyun gücüyle dönen, kebabı tarif eder: “Uludağ'ın eteğinde yüksek bir tepe üzerinde çimenlik bir vadidir ki, Burusa şehrinin her taraf oradan görülür. Sanki Allah tarafından toprağa yeşil kadife döşenmiştir. Bazı ağaçlarında yaban asmasından, sağlam ipten salıncaklar vardır. Dostlar ve güzeller sallanırlar. Birkaç yerinde kibarların toplandığı peykeler ve namazgâh sofaları vardır. Mutfaklarında akarsu ile kebap dolapları vardır ki suyun ateşte durmadan çevirdiği dolaplarda kebap pişer... Adam çevirmeye lüzum yoktur...." Bu dikey değil de Erzurum’un Cağ Kebabı yatay olma ihtimali olan dönerdir.
Grekçedeki Gyros da aynen döner demektir. Gyros kelime anlamıyla çevirme demektir. Dönerden farkı ise domuz etinden olması ve daha kabaca kesilmesidir. Grekler, Döner Kebaba Gyros diyerek sahiplenme arzusundalar. Gyros’un tarihini de “1900 yılların başında Atina’da yapılmıştır” diyorlar (mübadele yılları). Hâlbuki bir İngiliz’in çektiği 1855 tarihli fotoğrafta İstanbul’da bir seyyar dönerci, çırağıyla görülmektedir.
Araplarda da Şavurma (Shwarma, shworma, shawarma) dedikleri döner var. Şavurma sözü Türkçedeki çevirme sözünden alınmadır. Arapçada "Ç" harfi olmadığından "Ş" olarak telaffuz edilmiş ve biraz değişime uğrayarak şavurma olmuştur. Avrupa'da Şvarmacılar eti çok önceden keser saklarlar. İhtiyaçta tavada ısıtıp sunarlar. İran’da da dönere hiç başka ad yakıştırmadan doğrudan Kabab Torki (Türk Kebabı) derler.Döner Anadolu’da hep var olmuştur. Türk Döner Kebabına başta Grekler olmak üzere, birçok komşu ülke sahip çıkmaktalar.
İskender Kebabın Büyük İskender ile hiçbir alakası yoktur. Bursa’da İskender adlı kişinin döner kebabı yoğurtlu sunmasından başlayarak günümüze kadar servisi, sosu, ekmeği ile geliştirerek bugüne gelmesidir.
Avrupa’da şimdi artık Berlin Döneri dedikleri döner kebap Türkiye’den farklılaşmıştır. Parça etin yaprak yaprak saplanması yerine kıymadan yapılmakta, ekmek arasında bol yoğurt, cacıklı, acı soslu, salatalı sunulmaktadır.
Döner bir ulusal sembolümüz olarak, dünyanın her tarafına dağılmıştır. Artık dönerci olmayan ülke şehir kalmamıştır.
Not: Grekçe Gyros, Latince ’den: Girare döndürmek, çevirmek demektir. Bankacılılıkta Ciro etmek olarak Türkçemize de girmiştir.
Referanslar
Çelebi, Evliya (1996). Evliya Çelebi Seyahatnamesi. Cilt/2. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları; Ünal, A. (2007). Anadolu’nun En Eski Yemekleri Hititler Ve Çağdışı Toplumlarda Mutfak Kültürü (Birinci Basım). İstanbul: Homer Kitabevi.
Ayrıntılı bilgi için bakınız
İntihal olarak Evliya Çelebi'den alıntı görünüyor.