Kahve

Gastronomi

Ana vatanı Güney Etiyopya olan kahvenin 1450 yılından önce kullanımına ilişkin bilgiler son derece muğlak olduğu için var olan bilginin yerini efsaneler ve öyküler almış durumdadır. Bu efsanelerden en çok bilineni çoban hikâyesidir. Yemen’deki bir Hristiyan manastırının çobanı, keşişlere hayvanların geceleri artık uyumadıklarından yakınır. Hayvanlar gece boyu oradan oraya hoplayıp zıplıyor ve yedi günde bile en ufak yorgunluk belirtisi göstermiyorlardı. Manastırın idarecisi, hayvanlarının bu davranışının sebebini yediklerinde aramak gerektiğini söyler. Bunun üzerine çoban ve iki keşiş yola koyulurlar ve hayvanların otlandıkları yere giderler. Burada hayvanların daha önceden görmedikleri bir bitkiyi yediklerini görürler. Bu bitkinin koyu kırmızı moru andıran taneciklerinden içecek hazırlayıp tadına bakarlar. Bu bitkiden hazırladıkları içeceği içtikten sonra gece boyu daha canlı ve zinde olduklarını fark ederler. O günden sonra keşişler geceleri dua etmek ve nöbet tutmak gibi manastır kurallarını kolaylaştırmak amacı ile manastırda bu meyveden elde ettikleri suyu içerler. Manastıra gidip gelen tüccarların dikkatini çeken bu meyve tüccarlar aracılığı ile de hızlıca yayılmaya başlar.

Kahve, rubiaceae familyasından yaklaşık 120 türe sahip bir bitki türüdür. Bu türler içerisinde en önemlisi ve dünya üretiminde büyük yer kaplayan türleri Arabica ve Robusta’dır. Yapılan üretimin yüzde 70’i Arabica, yüzde 25’lik kısmı ise Robusta’dan oluşmaktadır. Bazı bölgelerde üçüncü tür olarak Coffee Liberica yetiştirilse de kullanımı çok yaygın değildir. Kahve ağaçları üç ila 15 metre arasında uzayabilir. Fakat kahve toplama işleminin rahat bir şekilde ilerlemesi için kahve ağaçları, üç metre uzunluğa erdikten sonra budanarak standart boylarda kalmaları sağlanmaktadır. Kahve ağacının yetişebilmesi için en uygun iklim şartları tropikal kuşakta yer almaktadır.

Kahve çekirdeğinin kalitesi, işleme metodu, çeşidi, geldiği bölge ve o bölgenin toprak yapısı, toplama metodu gibi birçok etken ile yakından ilgilidir. Bununla beraber toplama zamanı, depolama koşulları, yetiştiricilik yapılan bölgenin yüksekliği gibi ölçütler kaliteli bir kahve çekirdeği elde etmek için dikkat edilmesi gereken konular arasındadır. Bu ölçütler kontrol altında olduğu sürece kaliteli çekirdekten söz edilebilmektedir. Kahve çekirdekleri alıcılar tarafından çekirdeğin kalitesini test ettiği birtakım aşamalardan geçmektedir. Bu aşamalı işleme cupping denilmektedir. Cupping işlemi, hasat sonrası yıkanmış ve kurutulmuş kahve çekirdeğinden elde edilen bir fincan kahvenin aroma profiline göre değerlendirmesi olarak adlandırılabilir. Bu yapılan tadımlar standart olan ve 10 parametreden oluşan SCAA Tadım Protokolüne uygun olarak yapılır. Bu sayede kahvenin değer zincirindeki yerinin korunması sağlanmaktadır.

Çiğ kaynatılan bir kahve hiçbir değer ve lezzet taşımaz. Karbonlaşma, aromanın ortaya çıkması ve içtiğimiz kahveye özgü yağın ortaya çıkması ısının çekirdeğe nüfuz etmesi ile mümkündür. Kavurma işlemi kahve çekirdeğinin lezzetini ortaya çıkaran bir süreçtir. Bu işlem ustalık ve sabır gerektirir. Her kavurucunun kendine has bir kavurma yöntemi vardır. Hafif (light), orta (medium), iyi (medium dark), koyu (dark) olmak üzere dört farklı kavrulmuş çekirdek bulunmaktadır. Tüketicilerin pek çoğu koyu kavrulmuş çekirdeğin daha fazla sert ve zengin aromalı olduğunu düşünmektedir. Ancak yapılan bazı araştırmalar doğrultusunda hafif kavrulmuş çekirdeklerin daha yüksek konsantrasyon değerlerine sahip olabileceği gözlemlendi. Hafif kavrulmuş çekirdek, daha çok yumuşak tadımı için uygundur. Orta kavrulmuş çekirdek, hafif kavrulmuş çekirdeğe oranla daha sert içimi vardır. İyi kavrulmuş çekirdek, koyu kahverengi, yağlı görünüme ve acımsı bir tada sahiptir. Koyu kavrulmuş çekirdek, tadı acıdır ve asiditesi düşüktür. Genellikle espresso yapımında kullanılmaktadır.

İyi bir kahve içebilmek için bu aşamaların kontrollü bir şekilde aşılması gerekmektedir. Bu aşamalardan herhangi birinde yaşanan olumsuz bir değişiklik elde edilecek olan kahvenin lezzetini bozmakta veya lezzetini aşağıya çekmektedir. Bu nedenle bu süreçler de deneyimli ve eğitimli kişilerin bulunması ile birlikte bu kalite sorunun ortadan kaldırılması olağandır.

Referanslar

Girginol, R. C. (2017). Kahve Fincandan Toprağa. İstanbul: A7 Kitap; Heise, U. (2001). Kahve ve Kahvehane. Ankara: Dost Kitap; Tolga, B. (2017). Ortak Noktamız Kahve Gerisi Bahane Bunchum. İstanbul: Librum Kitap; Savarin, B. A. J. (2016). Lezzetin Fizyolojisi ya da Mutfak Üzerine Düşünceler. İstanbul: Oğlak Yayıncılık.

Yorumlar
img
10 ay önce
Emin GÜLER

14/01/2024

Kahve maddesine koyulan fotoğrafa Türk kahvesine aittir yazılan maddeden bağımsızdır. Yazılan madde kahve ama resim türk kahvesi. Bu resim Türk kahves maddesine konulmalıdır.