Doğu Karadeniz Mutfağı
Gastronomi Anadolu Mutfağı
-
2019
Tarih boyunca Roma, Bizans, Pontus Rumların hâkimiyet sürdüğü Doğu Karadeniz topraklarında XV. yüzyıldan itibaren hâkimiyeti elde eden Osmanlı İmparatorluğu’nun temelleri atıldı. Hem bu topraklarda hüküm süren farklı kültür ve dinler, hem de tarih boyunca diğer toplumlar ile etkileşimler Doğu Karadeniz mutfağının gelişimine katkı sağladı.
Doğu Karadeniz mutfağının gelişimine coğrafi yapı, farklı bölgelerden getirilen yiyecekler ve farklı yemek hazırlama teknikleri katkı sağladı. XVII. yüzyılda Mısır ve Suriye üzerinden Anadolu’ya getirilen mısır, Doğu Karadeniz’de yetiştirildi. Arazi yapısının engebeli ve bol yağışlı bir iklime sahip olmasından ötürü buğdaydan verim alınamayıp mısır üretiminde başarı sağlandı. Fındığın tarihine bakıldığında MÖ 490 yıllarına ait kayıtlarda fındığın Doğu Karadeniz’de yetiştirildiği belirtilmektedir. Doğu Karadeniz mutfağında ve Türk mutfağında önemli bir yer tutan çay bitkisi Cumhuriyetin ilk yıllarında Zihni Derin tarafından Batum’dan Rize’ye getirildi ve burada yapılan deneme üretimlerinden başarılı sonuçlar alınarak endüstriyel üretime geçildi. Bol yağış almasından dolayı sahil kesimlerinde ziraati yapılan veya doğada kendiliğinden yetişen çok fazla bitki bulunmaktadır. Bu yenilebilir bitkilerden çok farklı yemekler yapılmaktadır. Yağışın daha az olduğu iç kesimlere gidildikçe bitki veya otların kullanıldığı yemeklerden farklı olarak etli yemekler öne çıkmaktadır. Doğu Karadeniz bölümünün sahil kesimlerinde coğrafi şartlardan ötürü insanlar hayvanlarını et üretimi için değil daha çok süt ve ürünlerini üretmek için beslemektedirler. Bundan ötürü bölgede süt, tereyağı, peynir üretimi çok fazla olup bu ürünlerden yapılan yemekler bölge mutfağında öne çıkmaktadır. Karadeniz kıyısında olmasından ötürü deniz ürünleri özellikle balık ile ilgili yemekler bölge mutfağının karakteristik ürünlerindendir.
Doğu Karadeniz mutfağında öne çıkan karakteristik gıdalar mısır, tereyağı, peynir, balık, fındık, karalahana, meyveler ve yabani otlar yemeklerde bolca kullanılmaktadır. Bölge mutfağında yapılan yemeklere; balık çorbası, karalahana çorbası, düğül çorbası, kiriş çorbası, herle, ısırgan çorbası, ayran aşı çorbası, kesme çorbası, dibleler, pancar (karalahana) sarması, taflan tuzlusu kavurması, fasulye turşusu kavurması, mısır ekmeği, Vakf-ı kebir ekmeği, kete, hınkel, kavut aşı, papara, cağ kebap, kavut, hedik, çay, kuymak, pide, ayvalı et, galacoş, hamsi tava, malahto, lor dolması, bumbar dolması, Akçaabat köfte, Kalkanoğlu pilavı, siron, meyve reçelleri, hasuta, kokoçlu krep, Hamsiköy sütlacı, Laz böreği, ağuz, pestil, köme, pepeçura, ziliktar, fasülye turşusu, kelem turşusu, çeşitli meyve kurutmaları, ballı börek, Görele dondurması örnek olarak verilebilir.
Doğu Karadeniz’de öğün saatleri çalışma yaşamına göre farklılık gösterir. Genelde bağ bahçede çalışmanın olmadığı kış mevsiminde sabah kahvaltısı, öğle yemeği ve akşam yemeği yenmektedir. Sabah kahvaltısı önceleri karalahana çorbası, peynir, tereyağı ve bunlardan üretilen kuymak gibi ürünlerden oluşmakta idi. Çay bitkisinin Rize’de yetiştirilmesinden sonra kahvaltılarda çay tüketilmeye başlandı. Bölgede meyve ve kuruyemiş bolca yetiştiğinden, ötürü yatsı namazından sonra fındık, ceviz, çeşitli meyveler ve çay hemen hemen her gün aile içinde veya ev oturmalarında tüketilmektedir. Tarlalarda çalışma olduğu dönemlerde ise bu öğünlerin arasına ara öğünler serpiştirilir. Özellikle sabah güneş doğarken bağ bahçeye gidenler için tütünaltı adı verilen ekmeğe sürülen yağ ve çökelek gibi ürünlerden oluşan bir öğün hazırlanır. Sabah ile öğle arası verilen molalar kuşlukluk, ikindi vaktinde verilen molalar ikindilik olarak adlandırılır ve çörek, kaygana, mevsimlik meyve tarzı atıştırmalıklar enerji sağlaması ve çalışan kişinin yorgun düşmemesi amacıyla tüketilir.
Bölgede yiyecek hazırlama teknikleri farklılıklar gösterir. Taze sebzeler direk bahçeden toplandığı gibi kullanılır. Mısır unu yapmak amacıyla mısırlar kurutulur ve su değirmenlerinde öğütülür. Fındık toplanıp kurutulduktan sonra tatlılarda bileşen olarak kullanılır. Meyveler eğer komposto yapılacaksa dilimlenip kurutularak hoşaflık yapılır ve kış mevsiminde hoşaf olarak tüketilir. Köylerde genellikle üç-dört günlük ekmek, ekşi maya kullanılarak yapılır. Fasulyeler kuru olarak tüketilecekse iplere dizilir ve evin tavan arasına asılarak kurutulur. Bazı peynir türleri, varil içinde toprağa gömülerek olgunlaşmaya bırakılır, daha sonra tüketilir. Ramazan ayı başlamadan bir hafta öncesinde kadınlar toplanarak imece usulü ile yufka açarlar ve kurutarak bunları saklarlar. Kış mevsiminde kullanmak amacıyla meyve ve sebzeler turşu, reçel ve konserve yapılarak veya kurutularak saklanmaktadır. Mevsimi dışında tüketmek amacıyla özellikle hamsi ve palamut tuzlanarak veya çiroz yapılarak saklanmakta ve yaz mevsiminde tüketilmektedir. Evlerin yanında yapılan serender adı verilen yapılarda mısır ve diğer yiyecekler kurutulur ve saklanır. Köylerde bulunan taş fırınlarda mısır kurutulur ve her akarsuyun yakınında bulunan su değirmenlerinde de bu mısırlar un haline getirilir.
Önceleri yemeği, mutfağın ortasına kurulan yer sinilerinde herkes aynı kaptan (büyük kase, çanak veya tabak) yemekteydi. Teknolojinin gelişmesi, ekonomik gücün artması, çocukların evlenip yeni ev kurmaları, çalışmak için şehirlere inmeleri, hijyenik endişeler gibi sebeplerle bu uygulama terk edilmektedir. Mutfak veya salonda bulunan masada herkese ayrı tabak olacak şekilde sunum yapılmaktadır.
Doğu Karadeniz’de Kalandar, dini bayramlar ve özel günlerde farklı geleneksel ürünler ön plana çıkmaktadır. Kalandar, Rumi yılın ilk gecesine denk gelen ocak ayının 14. gecesidir. Kalandar gecesi köyün çocukları, ev ev gezerek, kapıya iplere bağlı torbalar bırakır ve kuruyemiş, çikolata, meyve gibi yiyecekler toplar; daha sonra bunları hep beraber yerler. Vefat eden kişinin evinde üç gün boyunca yemek ve ekmek pişirilmez, komşular yemek getirirler.
Referanslar
Cömert, M. ve Özata, E. (2016). Tüketicilerin Yöresel Restoranları Tercih Etme Nedenleri ve Karadeniz Mutfağı Örneği, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, 9(42): 1963-1973; Çokişler, N. ve Türker, A. (2015). Mutfak Kültürünün Turizm Ürünü Olarak Kullanım Etkinliğinin İncelenmesi: Ayder Turizm Merkezi Örneği, GÜSBEED, 6(14): 122-136; Karadeniz’de Hayatın İzleri (Artvin, Bayburt, Gümüşhane). (2019). Giresun: DOKAP Yayınları; Karadeniz’de Hayatın İzleri (Giresun, Ordu Samsun). (2019). Giresun: DOKAP Yayınları; Karadeniz’de Hayatın İzleri (Rize, Trabzon). (2019). Giresun: DOKAP Yayınları.