Yunan Mutfağı

Yunanistan üç tarafı denizlerle çevrili, kuzeyini Balkanlar’ın sınırladığı bir yarımadadır. Doğusunda Ege Denizi, güneyinde ise Akdeniz bulunmaktadır. Büyük ölçüde Akdeniz iklimine sahip olan ülke engebeli arazileri ve kısa nehirleri içerisinde barındırmaktadır. Coğrafi yapısı ve ilkim koşulları, Yunan halkını ovalık bölgelere ve kıyı kesimlerine yerleşmeye zorlamaktadır. Denizcilik, Yunanlıların en önemli faaliyetleri arasındadır.

Yemek kültürü dünyanın pek çok yerinde farklılıklar göstermektedir. Bu farklılıklar bulunulan coğrafi yöre, ilkim koşulları, toprak yapısı, dil, din, kültür, gelenek ve görenekler gibi nedenlerden kaynaklanabildiği gibi aynı inanç ve kültür yapısına sahip, benzer coğrafyalarda yaşayan toplumlar arasında da farklılıklar gösterebilmektedir. Eski çağlardan beri bazı toplumlar ve bazı gıdalar özdeşleştirilmektedir. Eski Yunanlıların bolluk içerisinde yaşadıkları, en güzel yiyecekleri tükettikleri, midelerini sürekli etle ve içkiyle doldurdukları söylense de Yunan halkının arpa ya da buğday lapası ve birkaç sebze ile karınlarını doyurdukları bilinmektedir. Eski Yunan beslenme tarzı sitos, opson ve oinos’tan oluşuyordu. Sitos tahıl - un temelli yiyeceklere verilen isimdi. Opson ekmeğe katık olarak yenebilecek şeylere verilen isimdi. Bunlar ailenin gelir durumuna göre değişirdi ve zeytin, balık ya da et olabilirdi. Oinos ise içecekleri temsil etmekteydi ve akla gelen ilk içecek şaraptı. Ekmeğin yanı sıra zeytin, peynir, balık, yeşillikler ve şaraptan ibaret olan Yunan mutfağı bu dönemden itibaren ise tavus kuşu, hindi ve çeşitli balık türlerine kadar birçok ürün ile şekillendi ve etkileşime girdiği kültürlerle birlikte çeşitlendi. Kökenleri Anadolu’ya dayanan kestane, fındık, kiraz; Orta Asya ve Çin kökenli şeftali; Hindistan kökenli karabiber daha pek çok ithal ürün günümüz Yunan mutfağını şekillendirmeye başladı. Bazı kaynaklara göre Yunan ve Roma mutfağında özellikle sirke, mayalandırılmış balık sosu (garum), taze ve kuru otlar, kekik, kimyon, kişniş gibi baharatlar yoğun olarak yer edinmektedir. Soslarda ise özellikle bal ve üzüm şurubu kullanılmaktadır.

Yunan mutfağı hem doğu hem de batı medeniyetlerinden etkilenmiş, özellikle de Balkan ve Akdeniz mutfaklarını bir arada barındıran zengin bir yapıya sahiptir. Birçok medeniyete ev sahipliği yapan ve etkileşim halinde bulunan Yunanistan’ın mutfak kültürünün oluşmasında, Pers, Antik Yunan, Roma, Venedikler, Bizans ve Osmanlı kültürleri etkili oldu. Bizans ve Osmanlı döneminde yaşanan yoğun ilişkiler mutfak kültürlerine de yansıdı. Bu ilişkiler sonrasında Yunan mutfağı tarçın, karanfil, kimyon ve yenibahar gibi baharatları tanımaya başladı. Osmanlı mutfağında önemli yeri olan kebap, döner, kuzu ciğeri, kokoreç, baklava, kadayıf, revani gibi tatlar Yunan mutfağında da farklı ya da benzer isimlerle yer almaya başladı. Türk mutfak kültürü ile de önemli benzerlikler gösteren Yunan mutfağında bazı yemeklerin içerikleri ve adları Türk yemekleri ile benzerdir. Baklava baklavas, cacık caciki ya da tzaziki, dolma dolmaki, biftek bifteki, Yunan döneri olarak bilinen ve Türk döneri ile oldukça benzer olan döner gyros, ıspanaklı börek spanakopita, kadayıf kadaifi ve karnıyarık papoutsakia olarak bilinmektedir. Türk kahvesi de Türk mutfağından Yunan mutfağına geçen içeceklerden bir tanesidir. Yunanlılar önceki yıllarda Türk kahvesi olarak adlandırdıkları kahveye zamanla Yunan kahvesi demeye başlamışlardır.

Ortodoks geleneklerine oldukça bağlı olan Yunanlılar bu durumu mutfaklarına da yansıttılar. Kutsal olarak gördükleri bazı günlerde sadece belirli gıdaları tüketirler. Örneğin Paskalyadan önceki hafta süt ürünleri, balık ve yumurta tüketmezler. Özel Paskalya ve Noel menüleri bulunan Yunanlıların Paskalya menüsü; kuzu eti, Mayeritsa ismini verdikleri paskalya çorbası, Lambropsoma olarak bilinen paskalya yemeği, pilav, salata ve baklavadan oluşmaktadır. Noel menülerinde ise doldurulmuş hindi, Mayerista çorbası, Finikia adını verdikleri ballı bisküvi ve yılbaşı pastası (Vasilopitta) bulunmaktadır.

Tipik bir Akdeniz ülkesi olan Yunanistan zeytinyağlı mezeleri ile de oldukça ünlüdür. Etrafı denizlerle çevrili ve çok sayıda adaya sahip bir yarımada olan ülkede deniz mahsulleri oldukça önemli yer tutmaktadır. Ülkenin dağlık bölgeleri hayvancılığa uygun alanlar olarak görülmektedir. Zeytin, zeytinyağı, üzüm, badem, incir, portakal, nar ve hurma bölgede yoğun olarak üretilen ürünler arasındadır. Zeytinyağlı yemeklerin ve balık ürünlerinin yanı sıra Yunan mutfağının popüler yemekleri arasında dolmaki olarak bilinen dolma, evgolemono olarak adlandırılan limon çorbası, papoutsakia olarak adlandırılan karnıyarık, souvlaki olarak adlandırılan tavuk şiş ve börek çeşitleri de bulunmaktadır. Aynı zamanda damla sakızlı muhallebi gibi damla sakızının kullanıldığı çok sayıda ürün, Yunanistan’ın geleneksel peynirlerinden olan feta peyniri, bir çeşit güveç yemeği olan saganaki, asma yaprağında sardalye, midyeli pilav ve yunan salatası da oldukça popüler olan yunan lezzetleri arasındadır.

Referanslar

Dalby, A. ve Grainger, S. (2001). Antik Çağ Yemekleri ve Yemek Kültürü. İstanbul: Homer Kitabevi; Grimm, V. (2008). El Altında Duran Güzel Şeyler Antik Yunan ve Roma Dünyasının Damak Tatları (Çeviren: N. Elhüseyni). İçinde; Freedman, P. (Editör) Yemek Damak Tadının Tarihi (ss. 63-97). İstanbul: Oğlak Yayıncılık; Gürsoy, D. (2013). Yiyelim İçelim Tarihini Bilelim Dünden Bugüne Gastronomi. İstanbul: Oğlak Yayıncılık; Güveloğlu, A. (2018). Antik Çağ’da Mutfak Kültürü. https://www.beyaztarih.com/eski-cag-tarihi/antik-cagda-mutfak-kulturu, (Erişim tarihi: 23.12.2019); Işın, M.P. (2018). Avcılıktan Gurmeliğe Yemeğin Kültürel Tarihi. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları; Kremezi, A. (2003). Greece and Crete. İçinde; Katz, S.H. ve Weaver, W.W. (Editörler) Encyclopedia of Food and Culture. New York: Scribner; Özen, A. E. (2016). Güney Avrupa Mutfağı. İçinde; Kurgun, H. ve Özşeker, D.B. (Editörler) Gastronomi ve Turizm. Ankara: Detay Yayıncılık; Tekin, O. (2008). Eski Yunan ve Roma Tarihine Giriş. Ankara: İletişim Yayıncılık; Tolga, Ö. ve Yatkın, Ö. (2017). Antik Dönemdeki Damak Tadının Günümüz Yansıması, Journal of Tourism and Gastronomy Studies, 5(2): 103-116.