Ürdün Mutfağı

Gastronomi Dünya Mutfağı

Gilead, Amman, Moab ve Edom bölgede kurulan ilk devletlerdendir. MÖ XIII. yüzyılda İsrailoğulları bölgede hakimiyet kurdu. Daha sonra sırasıyla Asurlular, Medler, Babil, Büyük İskender, Ptolemaios ve Selevkoslar, Romalılar, Bizanslılar bölgeye hâkim oldu. Bugünkü Ürdün toprakları Hz. Ömer döneminde Müslümanlar tarafından fethedildi ve bunun sonucunda halk İslamiyet ile tanıştı. Ürdün, İslamiyet’ten sonra sırasıyla Emevi, Abbasi, Selçuklu, Eyyubi ve Memluk hakimiyetinde kaldı. Ürdün’ün Osmanlı Devleti’ne geçmesi ise Yavuz Sultan Selim döneminde 1516 yılında gerçekleşti ve 400 sene boyunca Osmanlı Devleti Ürdün’e hükmetti. Ürdün, Birinci Dünya Savaşı sonunda İngiltere yönetimi altına girdi (1920). Londra Antlaşması gereğince İngiltere, Emir Abdullah’ın önderliğinde kurulan Ürdün’ün bağımsızlığını tanıdı (1946). Yapılan tüm fetihler ve işgaller, Ürdün kültürü üzerine etki bıraktı. Ürdün’ün çeşitli ve çok uluslu tarihi, Ürdün mutfağının en temel belirleyicisi oldu.

Ürdün’de ekonomi, büyük ölçüde hizmet sektörüne dayanmaktadır. Hizmet sektöründe ise turizm öne çıkmaktadır. Akabe, Petra, Ölüdeniz (Lut Gölü) gibi turizm merkezleriyle birlikte Ürdün mutfağı da turizm potansiyelini karşılayabilmek üzere gelişmekte ve çeşitlenmektedir. Ürdün mutfağı, Akdeniz mutfağı etkisindedir. Ürdün mutfağının komşu ülkeler Suriye ve Lübnan mutfaklarından çok büyük bir farklılığı yoktur. Ürdün’ün Akdeniz havzasında ve Orta Doğu’da yer alması diğer toplumlarla mutfak kültürü bakımından benzerlikler oluşturmaktadır. Ülkenin yüzde 92’si Müslüman olduğu için Ürdün mutfağı, İslami kurallara göre şekillenmektedir.

Ülkenin batısında bulunan Ürdün Vadisi, en verimli topraklar olarak kabul edilmektedir. Meyve ve sebze üretiminin çoğu bu bölgede yapılmaktadır. Ürdün coğrafi olarak birçok sit alanına ve vadiye sahiptir. Bu bölgelerde toplanmış olan bitki örtüsü, verimsiz topraklar içinde yeşil bir alan oluşturmaktadır. Yenilebilen bitkiler bu alanlarda yetişmektedir. Özellikle Rum Vadisinde yer alan bazı otlar hem yiyecek olarak hem de bitki çayı olarak tüketilmektedir.

Ürdün mutfağında pirinç, bakliyat, zeytin, yoğurt, yassı ekmekler, sebze (karnabahar, patates, bamya, biber, soğan), meyve (kayısı, üzüm, kavun, muz, incir, portakal, turunçgiller, çilek) en sık tüketilen gıdalardandır. Kimyon, sarımsak, biber, zerdeçal, kişniş ve sumak kullanılan baharatlar arasındadır. Baharatlı pirinç yemekleri, pilav, makarna sık tüketilmektedir. Yumurta, beyaz keçi peyniri, labane (süzme yoğurt), domates, salatalık, zeytinyağı gelir durumu az veya çok tüm ailelerin sofralarında görülebilmektedir. Ürdün mutfağı, bölgenin kurak topraklarından ve hayvancılığın yaygın olmasından dolayı bol etli menülere sahiptir. Kuzu, koyun, tavuk eti tüketilen gıda ürünlerindendir.

Ürdün mutfağının özel yemekleri bulunmaktadır. Bunlardan biri ma’alak; doğranmış sakatatın (kuzu kalp, akciğer, karaciğer ve bağırsak) sarımsakla karıştırılıp kızartılmasıyla hazırlanır. Moutabel közlenmiş patlıcan ezmesiyle, Türk mutfağında da bilinen ve tüketilen humus ise; tahin ve haşlanıp ezilmiş nohut ile hazırlanır. Makloubat, tarçın, yenibahar, kakule ve Hindistan cevizi ile hazırlanan tavuk yemeğidir. Mansaf, Ürdün mutfağının en bilinen yemeklerinden bir tanesidir. Mansaf, cemid (jameed) denilen kurutulmuş ekşi yoğurt katığıyla hazırlanan bir sos içinde kuzu etinin pişirilmesi ile yapılır. Mansaf, pirinç pilavıyla servis edilir. Pilavın yanında mutlaka et suyu ve cemid sosu bulunur. Bu sos pilava ve ete dökülerek mansaf tüketilir. Ürdün’de tatlı olarak künefe, baklava, qatayef vb. yenir. Sahlab ve tarçın çayı gibi sıcak içecekler sadece kışın ve soğuk havalarda tüketilir. Sıcak içeceklerin soğuk havalarda vücudu ısıttığına inanılmaktadır. Ürdünlüler ilkbaharda ise leylak yaprağını pişirip tüketmektedirler.

Ürdün’de geleneksel bedevilerde günde iki öğün yemek yenirken, son zamanlarda üç öğün yemek ve aperatifler mevcuttur. Kahvaltı genellikle demli tatlı çay ve birkaç parça ekmekle sınırlıdır. Kahvaltıda orta sınıf aileler ekmeği tereyağı, reçel veya zeytin ile tüketirler. Sofrada misafir bulunduğunda kızarmış patates, kızarmış yumurta, peynir, nohut püresi, turşu, zeytin, reçel veya bal gibi çeşitli aperatifler içeren bir kahvaltı hazırlanır. Genellikle aileler günün ilk yemeğini birlikte yemezler. Çalışanlar, evin diğer fertleri uyanmadan kahvaltı yaparlar. Öğlen yemeği ana öğündür. Öğlen yemeğinde temel gıda, ekmeğin yanı sıra pilavdır. Pilav üzerinde et veya sebze ile servis edilir. Öğlen yemeğinde kıvamlı çorbalar, mercimek, nohut, fasulye, sarma, kızarmış biber veya patlıcan alternatif olarak tüketilen ürünlerdendir. Yemeklerin yanında salatalık, domates, turşu, buğday lapası, sarımsaklı baharatlı fasulye ezmesi tüketilir. Sofradaki yiyecek çeşitliliği mevsime ve aile bütçesine bağlıdır. Akşam yemeği hafif tercih edilir ve genellikle geç servis edilir. Diğer öğünlerde olduğu gibi akşam yemeğinde de ekmek tüketilir. Akşam yemeğinde makarna, patates kızartması veya yumurta gibi aperatifler ya da öğlen yemeğinden kalanlar tüketilir. Akşam yemeğine misafir davet edildiğinde yemekler hafif olmaktan çıkar ve yemeklerin sayısı artar.

Aile yemekleri genellikle yere serilen sofra bezi ve gazetelerde ya da yer sofrasında yenir. Aile üyeleri sofranın etrafına daire şeklinde otururlar. Statü, yaş veya cinsiyete göre sabit bir düzen yoktur ve herkes her yemeğe aynı erişime sahiptir. Yemek, sağ elle yenir. Yemeğin suyu bir kaşıkla içilir veya bir parça ekmek kaşık olarak kullanılır. Çorbalar bardaktan içilir. Sofrada ortak kullanım için bir bardak ve su sürahisi vardır. Ana yemek, herkesin ulaşabileceği mesafededir. Çok sayıda insan varsa, iki veya daha fazla daire oluşturulur. Ana yemekte herhangi bir garnitür olduğunda, bunlar ana yemeği çevreleyen herkesin erişebileceği birkaç kâse veya tabağa bölünür. İnsanlar sofra bezinin altında bağdaş kurarak otururlar.

Ürdün’de gıdalar/yemekler özel günlerde de sıklıkla tüketilmektedir. İslami tatil olan Cuma, Eid alfeter (Ramazan) ve Eid aladha (Kurban) olarak adlandırılan bayramlar Ürdün’deki özel günlerdendir. Cuma günleri kahvaltıda ma’alak, humus ve falafel yenirken, akşam yemeğinde et bulunur. Ramazan’ın ilk gününde ve düğünlerde mansaf tüketilmektedir.

Ramazan ayında Ürdün’de kurutulmuş demirhindiden tamer hindi, keçiboynuzu çekirdeklerinden kharoub ve kurutulmuş meyan kökünden sous adı verilen soğuk içecekler hazırlanmaktadır. Ürdünlüler, fseekh adı verilen tuzda kurutulmuş balığı, susuzluğu artırması ve güçlü kokusu nedeniyle Ramazan ayı içinde tüketmezler. Bir ay boyunca tüketmedikleri bu atıştırmalığın özlemini, bayramda giderirler ve sıklıkla tüketirler. Tatlı olarak, Ramazan ayında qatayef adı verilen özel bir tatlı türü satılmaktadır.

Ürdün’de Arap kahvesinin yanı sıra Türk kahvesi de içilmektedir. Türk kahvesi sosyal buluşmaların sonunda servis edilir. Türk kahvesi buluşmanın bittiğini göstermenin en iyi yoludur. Misafire Türk kahvesi ikram edilir ve misafir kahvesini içtikten sonra oradan ayrılması gerektiğini anlar. Arap kahvesi cenazelerde servis edilmektedir. Arap kahvesi servisi esnasında bir ritüel bulunmaktadır: Kahveyi getiren kişi, kahvenin içilmesinin güvenli olduğunu gösteren bir işaret olarak kahveyi fincana döker ve müşterilerin önünde içer.

Yararlanılan Kaynaklar

Aktürk, K. (2016). Zengin İnsanların Masal Ülkesi Ürdün. https://www.albaraka.com.tr/pdf/Bereket-43.pdf, (Erişim tarihi: 07.03.2020); Bawadi, H., Al-Hamdan, Z., Bawadi, H., Ershidat, O., Hammad, F. ve Lana Agraib. (2012). Cultural Eating Practices among Jordanians, Food and Nutrition Sciences, 3(6): 790-795; Güllü, M. (2016). Orta Doğu Mutfağı. İçinde; Kurgun, H. ve Bağıran Özşeker, D. (Editörler), Gastronomi ve Turizm (ss. 234-258). Ankara: Detay Yayıncılık; Jansen, W. (1997). Gender Identity and the Rituals of Food in a Jordanian Community, Food and Foodways, 7(2): 87-117; Özbay, G. (2013). Orta Doğu Mutfağı. İçinde; Sarıışık, M. (Editör), Uluslararası Gastronomi (ss. 259-291). Ankara: Detay Yayıncılık.