Şerbet
GASTRONOMİ Türk Mutfağı İçecek Yemek/Yiyecek
Maddeye katkıda bulunan yazarlar:
Şerbet şeker, bal, gül, çeşitli baharatlar ya da meyvelerle hazırlanan ferahlatıcı bir içecek türü olarak ifade edilmektedir. Şerbet öncelikle reyhan, vişne, hünnap, üzüm, kavun, nar gibi çeşitli malzemelerin kaynatılıp suyunun çıkarılmasıyla, daha sonra elde edilen bu suya şekerli ya da ballı suyun karıştırılıp kaynatılmasıyla hazırlanmaktadır. Şerbetin bir mutfak kültürü unsuru olarak geniş bir coğrafyaya yayılması sayesinde yüzlerce çeşidinin üretildiğini söylemek mümkündür. Fazlaca çeşidi yapılmakta olan bu içecek türünün, modern mutfak yaklaşımlarından önce özellikle sıcak iklimsel özelliklere sahip olan doğu topluluklarında ferahlatıcı bir içecek olarak yüzlerce yıldır tüketildiği belirtilmektedir. Şerbet, Osmanlı İmparatorluğu döneminde batı medeniyetlerinin mutfak kültürüne de ulaşmıştır.
İran’da erken dönemlerden itibaren mutfak kültüründe var olmuş olan şerbetin ilk olarak o dönemlerde tüketildiği düşünülmektedir. Şerbet, Anadolu mutfak kültüründe Osmanlı İmparatorluğu döneminden bu yana önemini korumuş olan en önemli özgün içecek türlerinden biridir. Bu içecek, Anadolu mutfak kültüründe kültürel ve gastronomik ritüellerin, sosyoekonomik özelliklerin ve estetik sunumun önemli bir temsili olarak değerlendirilmektedir. Osmanlı İmparatorluğu dönemi toplumunda şerbet gündelik hayatın her alanında kullanılan mutfak unsurlarından biri olarak var olmuştur. Şerbet kültürünü üst düzeyde yaşatan yerler Osmanlı sarayları olmuştur. Şerbet o dönemlerde evlerde, şerbetçi dükkânlarında, kahvehane ve meyhanelere satış yapan seyyar şerbet satıcılarında tüketilebilen bir içecek olarak fazlaca tüketilmekteydi. Şerbetin Anadolu mutfağındaki geçmişi daha eski dönemlere gitse de Osmanlı İmparatorluğu döneminde bu içecek türünün üretimi, satışı ve tüketimi konusunda bazı özel düzenlemelerin yapıldığı belirtilmektedir. Şerbet için o dönemde gerçekleştirilen bu yasal düzenlemeler, bu içeceğin ekonomik ve sosyokültürel öneminin anlaşılmasına katkı sağlamaktadır.
Buna ek olarak Osmanlı İmparatorluğu döneminde padişah çocuklarının doğumlarına ilişkin kutlamalar gibi bazı özel günlerde şerbet ikram edilmekteydi. Bu anlamda şerbetin iyi dilekleri temsil eden sembolik bir gastronomi unsuru olduğu da ifade edilmektedir. Günümüzde de bazı bölgelerde bu yaklaşım sürdürülmekte ve özellikle söz kesimi törenlerinde şerbet içme ritüelleri gerçekleştirilmektedir.
Şerbet, sahip olduğu özgün tat özellikleri ve sağlık yönüyle yerel gastronomik kimliği ve sürdürülebilir gastronomi turizmini destekleyen değerler arasında görülmektedir. Şerbetin gastronomik bir miras unsuru olarak varlığı, tarihsel kökenleri, sembolik anlamı ve modern mutfaklardaki yenilikçi üretimi sayesinde, gastronomik kimliğin ve gastronomi turizmi deneyimlerinin zenginleştirilmesinde önemli bir rol oynayacağı düşünülmektedir.
Referanslar
Aday, S. (2023). Anadolu Mutfağında Şerbet Kültürü ve Yaygınlaşmasına Yönelik Öneriler (Sherbet Culture in Anatolian Cuisine and Suggestions for the Dissemination), Journal of Tourism & Gastronomy Studies, 11(3): 2363-2379; Bilgin, A. (2020). Osmanlı kültüründe şerbet, Toplumsal Tarih, Mayıs: 50-57; Güneş, E., Baldık, S., Okumuş, M. İ., Emiralioğlu, A. ve Madenci, A. B. (2025). Geleneksel şerbetlerin restoranlarda kullanımı, Gastroia: Journal of Gastronomy And Travel Research, 9(1): 1-13; Obuz, M. (2024). Osmanlı mutfak kültüründe şerbet, Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, 25(46): 255-266; Oxford Dictionary of English (2003). Sherbet.
-
2025
Arapça kökenli "şerbet" kelimesi, "şarba" kelimesinden türetilmiş olup "içecek" ya da "içki" anlamına gelmektedir. Osmanlıca'da "şurub" olarak kullanılmış olan bu kelime, "susuzluğu gidermek ve sindirimi kolaylaştırmak için içilecek şey" şeklinde tanımlanmıştır. "Şerbet" terimi Türkçe’ye Osmanlıca ve Arapça’dan geçmiştir. Almanca'da "Scherbett," İtalyanca'da "sorbetto," Fransızca'da "sorbet" ve İngilizce'de "sorbet" veya "sherbet" olarak isimlendirilmiştir. Çeşitli bitkilerin, çiçeklerin, meyvelerin, köklerin, kabukların veya tohumların şekerle harmanlanmasıyla elde edilen karışık şurupların sulandırılmış halidir.
Türk mutfağının köklü içeceklerinden olan ve genellikle meyve, şeker ve suyun harmanlanmasıyla hazırlanan tatlı bir içecek olarak bilinen şerbetin kökeni Osmanlı İmparatorluğu'na kadar uzansa da aslında daha eski zamanlara dayandığı bilinmektedir. Şerbet, Türkler tarafından ilk olarak XI. yüzyılda keşfedilmiştir. Selçuklular döneminde XIII. yüzyılda Selçukname'de mis kokulu ve itirli şerbetlerden bahsedilmiştir. Osmanlı dönemiyle birlikte de altın çağını yaşadığı çeşitli yazılı kaynaklarda ifade edilmiştir. Özellikle XIX. yüzyılda şeker ve meyve şıralarının kolayca ulaşılabilir hale gelmesiyle şerbet yalnızca saray sofralarının değil, halkın da vazgeçilmez içeceklerinden biri haline gelmiştir. Topkapı Sarayı'na sonradan eklenen "Helvahane", Osmanlı mutfağını adeta bir tatlı, şurup ve şerbet laboratuvarına dönüştürmüştür.
Sarayın en gözde şerbetleri arasında gül, zambak, menekşe, fulya, yasemin, muhabbet, iğde, nilüfer çiçeği gibi zarif seçeneklerin yanı sıra limonata, üzüm, elma, armut, ayva, erik gibi meyveler de bulunmaktadır. Ayrıca, badem sübyesi olarak bilinen badem şerbeti, kavun çekirdeği şerbeti, nar, dut, nane, koruk, ceviz, böğürtlen, çilek, kızılcık, kayısı, ağaç çileği, mandalina, portakal, şeftali, turunç, vişne gibi çeşitli tatlar da bu özel içecekler arasında yer alır. Ayrıca amber, fulya çiçeği, muhabbet çiçeği, demirhindi, keçiboynuzu, antep fıstığı, tarçın, nar, meyan, vişne, kızılcık, limon, bal ve koruk şerbetleri de sunulmaktadır. Bu zengin çeşitlilik, sarayın şerbetleriyle konuklara unutulmaz bir tat deneyimi yaşatmaktadır.
Meyveli şerbetler genellikle iki ana yöntemle yapılmaktadır. İlk yöntem, meyve suyunun sıkılıp şeker veya bal ile tatlandırılmasıdır. İkinci yöntem ise meyve suyu ve şekerin kaynatılarak yoğun bir şurup haline getirilmesi ve içilmek istendiğinde su ile seyreltilmesidir. İkinci yöntemin, içeceğin uzun süre saklanabilmesi açısından tercih edildiği bilinmektedir. Çiçekli şerbetlerin yapımında taze çiçekler şekerle yoğrularak kokusu ve rengi şekerle bütünleştirilmektedir. Kurutulmuş çiçekler için de demlenme yöntemi uygulanarak zengin bir aroma elde edilmektedir.
Osmanlı sarayında ve Türk mutfağında, şerbetler yalnızca bir içecek olmanın ötesinde zarif ve sağlık açısından faydalı kültürel öğeler olarak önem taşır. Gül, yasemin ve nilüfer gibi çiçeklerden hazırlanan şerbetler, hem hoş tatları hem de görünümleriyle göz kamaştırır. Bunun yanında limonata, üzüm, nar, vişne ve ayva gibi meyvelerden yapılan şerbetler sıkça tercih edilen lezzetler arasında yer alır. Kış aylarında sıcak olarak sunulan tarçın şerbeti ve yazın rağbet gören koruk ve bal şerbetleri, sofraların zenginliğini ve geleneksel sağlığı temsil eder. Sirkencübin gibi alternatifler ise serinletici ve şifalı özellikleriyle dikkat çeker. Sonuç olarak, şerbetler Türk evlerinin hem zengin sofralarının hem de sağlıklı yaşamın ayrılmaz bir parçası olarak görülür. Hem Osmanlı İmparatorluğu'ndan hem de Türk mutfağından beslenen köklü bir geleneği temsil eden şerbetlerin zamanla içerik ve yapım yöntemleri değişse de Türk kültüründe hala önemli bir içecek olarak yerini korumaktadır.
Referanslar
Yararlanılan Kaynaklar: Aydın, F. (2023). Şairin mutfağından şerbet çeşitleri, Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi (HAFIZA), 5(1): 69-91. https://doi.org/10.56671/hafizadergisi.1296088; Güneş, E., Baldık, S., Okumuş, M. İ., Emiralioğlu, A. ve Madenci, A. B. (2025). Geleneksel şerbetlerin restoranlarda kullanımı, Gastroia: Journal of Gastronomy And Travel Research, 9(1): 1-13. https://doi.org/10.32958/gastoria.1426426; Kayabaşı, A. ve Bucak, T. (2022). Şerbetlerin Türk mutfak kültüründeki yeri ve önemine dair bir araştırma, Ordu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi, 12(1): 71-96. https://doi.org/10.48146/odusobiad.1053061; Sarıoğlan, M. ve Cevizkaya, G. (2016). Türk mutfak kültürü: şerbetler, Ordu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi, 6(14): 237-250. https://dergipark.org.tr/tr; Sezgin, A. C. ve Durmaz, P. (2019). Osmanlı mutfak kültüründe şerbetlerin yeri ve tüketimi, Journal of Tourism and Gastronomy Studies, 1499: 1518. DOI: 10.21325/jotags.2019.432.
-
2025
Türk mutfağındaki zengin yemek çeşitliliğinin yanında içecekler de geniş bir yelpazeye sahiptir. Bunlardan önemlileri; süt, ayran, boza, salep, komposto ve şerbetler olarak sıralanabilir. İslamiyetin alkollü içecekleri yasaklaması sebebiyle bu içecekler Türkler tarafından tüketilen başlıca içeceklerdir. Şerbetler de bu içecekler arasından onlarca farklı tarifle uzun yıllardır tüketilmiş önemli bir kültürel mirastır. Şerbetlerin geçmişte oldukça tüketilen içeceklerden olması ‘’nabzına göre şerbet vermek’’ gibi deyimlerin dile dahil olmasına sebep olmuştur. ‘’Nabzına göre şerbet vermek'' TDK’ya göre ‘’birinin hoşuna gidecek, gururunu okşayacak yolda davranmak’’ anlamına gelmektedir. Endüstriyel olarak üretilen meyve sularının yaygınlaşmasından sonra şerbet tüketimi azalmıştır.
Türk Dil Kurumu’na göre şerbet ‘’Meyve suyu ile şekerli su karıştırılarak yapılan içecek’’ anlamına gelmektedir. “Şerbet” kelimesinin Arapçada “içmek” anlamına gelen “şarba” kökünden türediği bilinmektedir. Şerbet kültürü ilk olarak Arap havzasında doğmuştur. Sonrasında İran, Hindistan, Pakistan ve Moğolistan'da müslüman Arapların ticaret ve keşifleriyle kabul edilişi hızlanmış sonunda da Çin'e ulaşmıştır. Arapların, bu coğrafi bölgelerde şerbet hazırlanması ve sunumu ile ilgili yeni bir kültürün oluşmasına önemli katkıda bulunduğu kabul edilmektedir. Şerbetin batıya ulaşması da büyük ölçüde Osmanlı İmparatorluğu döneminde gerçekleşmiştir. Batı dünyasında şerbet, Osmanlılar tarafından kullanılan şerbet kelimesinden türetilen farklı isimlerle bilinir.
Şerbetler serinlemek, susuzluğu gidermek, yemeğe eşlik etmek gibi amaçların yanında bir şifa arayışı niyetiyle de tüketilmektedir. Şerbetler Türk mutfak kültüründe yemeklerin yanında soğuk olarak tüketildiği gibi kış aylarında sıcak olarak da tüketilmektedir. Yemek dışında kış aylarında sıcak olarak içilen tarçın şerbeti, yaz aylarında içilen koruk ve bal şerbeti en çok tüketilen şerbet türleri olarak sayılabilir.
Şerbetlerin Osmanlı saray mutfağında su ile birlikte en sık tüketilen içecekler arasında olduğu bilinmektedir. Osmanlı saray mutfaklarında tüketilen şerbetlerin üretimi helvahane denilen bölümlerde gerçekleşmiştir. Osmanlı saraylarının önemli bir gıda ürünü olan şerbetlerin malzemesi için padişahın ‘şerbetçi’ olan zabitinin önemli ürünleri alabilmesi için her yıl Mısır’a gittiği kaynaklarda bulunmaktadır. Ayrıca şerbetlerin yapımı kadar sunumuna da önem verildiği bilinmektedir. Özellikle porselen ve tombak kaplarda ikram edilen şernet Çin porseleni şerbetliklerde saklanmıştır. Şerbetler Şerbet Osmanlı saray mutfaklarında tüketildiği gibi yanında yerel halk tarafından da sıkça tüketilmiştir. Evliya Çelebi'nin yazılarında XVII. yüzyılda İstanbul’da bulunan şerbetçi esnafının yaklaşık 500 kişi olduğu, 300 dükkan bulunduğu ve sırtında imbik ile seyyar olarak gezen şerbetçilerin sayısının da yaklaşık 300 kişi olduğu bulunmaktadır. Sayısı fazla olan şerbetçilerin üretimlerinde ve satışlarında hileyi engellemek için kanunname de çıkartılmış, içeriğindeki tatlandırıcı ve su oranına kural getirilmiştir.
Şerbetler yapım malzemeleri ve içilme amaçlarına göre farklılaşmaktadır. Türk mutfak kültüründe öne çıkan şerbet çeşitleri şu şekilde sıralanabilir: Badem şerbeti (sübye), keçiboynuzu şerbeti, meyan şerbeti, üzüm şerbeti, çilek şerbeti, kızılcık şerbeti, nar şerbeti, vişne şerbeti, demirhindi şerbeti, koruk şerbeti, portakal şerbeti, zambak şerbeti, dut şerbeti (urumu), kuru üzüm şerbeti, sirkencübin şerbeti, ışkın şerbeti, gelincik şerbeti, loğusa şerbeti, şeftali şerbeti, gezo (kudret) şerbeti, gül şerbeti, mandalina şerbeti, tah şerbeti, şıra şerbeti, kavun çekirdeği şerbeti, menekşe şerbeti, tarçın şerbeti, fıstık şerbeti, kayısı şerbeti, mevlit şerbeti, turunç şerbeti, dut şerbeti, nevruz şerbeti, ballı kavun şerbeti, üzüm şerbeti, hardaliye, safran şerbeti, nevruz şerbeti, nane şerbeti, elma şerbeti, limon şerbeti, gülhatmi şerbeti, reyhan şerbeti.
Referanslar
Bilgin, A. (2012). Osmanlılarda şerbet kültürü ve Tatlıhane-i Âmire’de üretilen şerbetler, Yemek ve Kültür Dergisi, 29: 49; Dağdeviren, M. (2019). The Turkish cookbook. Phaidon Press Ltd.; Gedük, S. (2016). Osmanlı saray geleneğinde şerbet ve şerbet kapları. İçinde; 2. Sağlık Tarihi ve Müzeciliği Sempozyumu; Gürsoy, D. (2013). Tarihin süzgecinde mutfak kültürümüz. Oğlak Yayıncılık; Hatipoğlu, A. ve Batman, O. (2014). Osmanlı saray mutfağına ait gastronomik unsurların günümüz Türk mutfağı ile kıyaslanması, Seyahat ve Otel İşletmeciliği Dergisi, 11(2); Karademir, Z. (2015). Osmanlı İmparatorluğu’nda şeker üretim ve tüketimi (1500-1700), OTAM Ankara Üniversitesi Osmanlı Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Dergisi, 37: 181 – 218; Oğuz, B. (2002). Türkiye halkının kültür kökenleri 1 (İkinci baskı). Anadolu Aydınlanma Vakfı Yayınları.Özdoğan, Y., & Işık, N. (2008). Geleneksel Türk mutfağında şerbet. İçinde; 38. ICANAS (Uluslararası Asya ve Kuzey Afrika Çalışmaları Kongresi), III. Cilt, Ankara; Özkan, M., Erçetin, H. K. ve Güneş, E. (2019). Türk mutfak kültürüne ait kaynar (lohusa) şerbeti üzerine bir değerlendirme, Journal of Tourism and Gastronomy Studies, 7(3): 2310-2320; Sarıoğlan, M. ve Cevizkaya, G. (2016). Türk mutfak kültürü: şerbetler, Ordu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi, 6(14): 237-250; Sezgin, A. C., & Durmaz, P. (2019). Osmanlı mutfak kültüründe şerbetlerin yeri ve tüketimi, Studies, 7(2): 1499-1518; Soner, F. (2016). Türk mutfak kültürü bağlamında geleneksel mekânlar, yiyecek ve içecekler. İçinde; A. Dündar Arıkan (Editör), Türk mutfak kültürü (ss. 162-195). Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Yayınları; TDK. (2025). Şerbet, Türk Dil Kurumu Sözlük. https://sozluk.gov.tr, (Erişim tarihi: 22. 02. 2025); Özdoğan, Y., & Işık, N. (2008). Geleneksel Türk mutfağında şerbet. İçinde; 38. ICANAS (Uluslararası Asya ve Kuzey Afrika Çalışmaları Kongresi), III. Cilt, Ankara; Özkan, M., Erçetin, H. K. ve Güneş, E. (2019). Türk mutfak kültürüne ait kaynar (lohusa) şerbeti üzerine bir değerlendirme, Journal of Tourism and Gastronomy Studies, 7(3): 2310-2320; Sarıoğlan, M. ve Cevizkaya, G. (2016). Türk mutfak kültürü: şerbetler, Ordu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi, 6(14): 237-250; Sezgin, A. C. ve Durmaz, P. (2019). Osmanlı mutfak kültüründe şerbetlerin yeri ve tüketimi, Studies, 7(2): 1499-1518; Soner, F. (2016). Türk mutfak kültürü bağlamında geleneksel mekânlar, yiyecek ve içecekler. İçinde; A. Dündar Arıkan (Editör), Türk mutfak kültürü (ss. 162-195). Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Yayınları; TDK. (2025). Şerbet. Türk Dil Kurumu Sözlük. https://sozluk.gov.tr, (Erişim tarihi: 22. 02. 2025); Yılmaz, P. (2012). Menengiçten şuruba: Gaziantep’te içecek kültürü, Folklor/Edebiyat, 18(69): 25-39.