-
2025
Özünde kuru meyvelerden hazırlanan hoşaf geleneksel bir şerbet türü olup bütün veya dilimler hâlindeki kuru meyvelerin şekerli suyla kaynatılmasıyla yapılmaktadır. Hoşaf, şerbetin taneli ve biraz daha tatlı halidir. Hoşaf kelimesi köken olarak Farsça “hoş su/tatlı su” anlamındaki “Hoş” ile “ab” ifadelerinin birleşmesiyle ortaya çıkmıştır.
İslamiyet’i kabul eden Türkler, dinin yasakladığı yiyecek ve içeceklerden uzak durmuş özellikle kımız ve şarap gibi içecekleri tüketmeyi bırakmışlardır. Orta Asya’dan Anadolu’ya göç sürecinde ise inançları gereği alkol temelli içeceklerin yerine hoşaf ve şerbet gibi alternatif içeceklere yönelmişlerdir. Selçuklu döneminde en çok tüketilen içecekler arasında yine hoşaf yer almıştır. Osmanlı döneminde ise hoşaflar için kitaplarda başlı başına ayrı bölümlerde yer verilmiştir. Ayrıca Osmanlı döneminde yemeklerle birlikte fazla su tüketilmediği için pilav ve börek gibi kuru sayılabilecek yemeklerle birlikte hoşaf verilerek bu eksiklik giderilmiştir. Osmanlı’da mükemmel bir ziyafet her zaman hoşafla son bulmuştur. Kahveden önce sofraya getirilen hoşaf, susuzluğu gidermek için ikram edilmiştir. Masada biri çorba, diğeri hoşaf ve şerbet için olmak üzere iki kaşık bulunmuştur. Günümüzde hoşaflar eski önemini yitirmiş olsa da çoğunlukla Ramazan ayında iftar ve sahur sofralarında ya da diyet menülerinde kendine yer bulmaktadır. Son zamanlarda ise ayran, şerbet ve hoşaf gibi geleneksel ve sağlıklı içecekler yerine gazlı ve asitli içecekler daha çok tercih edilmektedir.
Hoşaf yapımında kullanılan kayısı, erik, üzüm, elma, armut ve vişne gibi meyveler, taze hallerindeki yüzde 80-95 oranındaki suyun yüzde 10-20 seviyelerine düşürülmesiyle kurutularak elde edilir. Meyve kurutma yöntemi ise çok eski zamanlardan beri uygulanmaktadır. Meyve kurutma işlemi geleneksel olarak güneşte ya da yapay yöntemlerle gerçekleştirilir. Kurutma öncesinde uygulanan kükürtleme işlemi, renk değişimlerini önlemeyi amaçlar. Ancak her ne kadar güneşte kurutulan meyvelerin rengi bozulsa da bu meyveler genellikle daha lezzetli kabul edilir.
Hoşaf, lezzeti ve sağlığa olan katkılarıyla yöresel mutfak kültürünün bir parçası olarak öne çıkmaktadır. Ayrıca, tarihsel kökeniyle gastronomi mirasının korunmasına katkıda bulunan hoşafın, coğrafi işaret ile tescillenmesi de bu değerin sürdürülebilirliğini ve tanınırlığını artıracaktır. Bu bağlamda Türk Patent ve Marka Kurumu coğrafi işaret portalı incelendiğinde “Diyarbakır İncaz Hoşafı ve Konya Kayısı Hoşafı / Konya Zerdali Hoşafı” olarak coğrafi işaret tescilli iki hoşafın olduğu tespit edilmiştir.
Referanslar
Hoşaf, https://sozluk.gov.tr, (Erişim taruhu: 15. 06. 2025); Kızıldemir, Ö., Öztürk, E. ve Sarıışık, M. (2014). Türk mutfak kültürünün tarihsel gelişiminde yaşanan değişimler, AİBÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 14(3): 191-210; Mesleki Teknik Eğitimin Güçlendirilmesi Projesi (MEGEP). (2011). Yiyecek İçecek Hizmetleri Türk Mutfağına Özgü Komposto ve Hoşaflar. Ankara: MEGEP Yayınları; Şavkay, T. (2000). Osmanlı Mutfağı. İstanbul: Şekerbank Yayınları; Ünver-Alçay, A., Yalçın, S., Bostan, K. veDinçel, E. (2015). Orta Asya'dan Anadolu'ya kurutulmuş gıdalar, Anadolu Bil Meslek Yüksekokulu Dergisi, (37): 83-93.