Atatürk Baraj Gölü

DOĞAL VE KÜLTÜREL MİRAS Göl

Türkiye’nin en büyük, dünyanın ise gövde hacmi açısından sayılı barajlarından biri olan Atatürk Baraj Gölü; doğal, kültürel ve ekonomik yönleriyle Güneydoğu Anadolu’nun simge yapılarından biridir. Atatürk Barajı’nın inşaatına 1983 yılında Türkiye Cumhuriyeti Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) tarafından başlanmış ve 1992 yılında işletmeye alınmıştır.

Atatürk Baraj Gölü, Adıyaman ve Şanlıurfa illeri sınırlarında, Fırat Nehri üzerinde yer alır. Adıyaman il merkezinin 35 kilometre güneyinde, Şanlıurfa il merkezinin yaklaşık 60 kilometre kuzeybatısında ve Bozova ilçesine 24 kilometre mesafededir. Baraj gölü, 180 kilometre uzunluğu, 817 kilometrekare yüzölçümü ve 48,7 kilometreküp su hacmiyle Türkiye’nin üçüncü büyük gölü konumundadır. Yüksekliği 169 metre olan baraj, kaya dolgu tipinde olup, gövde hacmi 84,5 milyon metreküptür. Dolgu hacmi bakımından dünyanın en büyük altıncı barajı kabul edilmekte, Avrupa ve Türkiye’nin ise en büyük barajı olarak öne çıkmaktadır.

Atatürk Baraj Gölü, barındırdığı balık türleriyle bölge ekonomisine katkı sağlayan önemli bir iç su kaynağıdır. Gölde sazan balığı (Cyprinus carpio), gümüşi havuz balığı (Carassius gibelio), şabut (Capoeta trutta), sarıkanat (Luciobarbus xanthopterus) ve yayın balığı (Silurus glanis) gibi çeşitli türlerin bulunması göl ekosisteminin biyolojik çeşitliliğini yansıtmaktadır. Göl üzerinde gerçekleşen balıkçılık faaliyetleri, yöre halkının geçim kaynaklarından birini oluşturarak bölgesel ekonomiye de katkı sağlamaktadır.

Barajın inşasıyla birlikte çok sayıda köy sular altında kalmıştır ve bu köylerde yaşayan insanlar  başka bölgelere göç etmek zorunda kalmıştır. Bu durum hem sosyal bağlarda kopmalara neden olmuş hem de kırsal yaşam biçiminde önemli dönüşümler ortaya çıkarmıştır. Kadın emeği özellikle tarımda yeniden şekillenmiş, suya erişim, yeni meslekler ve göç sonrası kentleşme gibi süreçler toplumsal yapı üzerinde derin etkiler yaratmıştır.

Baraj gölü inşaatı sırasında Samsat Höyük, Hayaz Höyük, Tille Höyük, Gritille ve Hassek gibi önemli arkeolojik alanlar sular altında kalmıştır. Bu höyükler, Neolitik’ten Osmanlı’ya uzanan çok katmanlı bir kültürel mirası sunmakta olup, bölgenin tarih öncesi dönemlerinden itibaren kesintisiz yerleşim gördüğünü belgelemektedir. Yeni oluşturulan kıyı peyzajı, göl manzaralı mesire alanları ve festivaller, bölge halkı için yeni kültürel pratiklerin gelişmesine olanak sağlamıştır.

Bu önemli kültürel mirasın yanı sıra, Atatürk Barajı enerji üretimi ve sulama amaçlarıyla bölgenin ekonomik kalkınmasında da kritik bir rol oynamaktadır. Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) kapsamında Fırat Nehri üzerinde, Şanlıurfa ve Adıyaman sınırlarında yer alan hidroelektrik santral, 8 türbinden oluşmakta ve toplam 2400 MW kurulu güce sahiptir. İlk türbin 1992 yılında devreye alınmış ve tesis 1994 yılında tam kapasiteyle elektrik üretimine başlamıştır. Bu kapasitesiyle Atatürk Barajı, Türkiye ve Avrupa’nın en büyük hidroelektrik santrallerinden biridir. Bugüne kadar yaklaşık 210 milyar kilovatsaat elektrik üreten tesis, milli ekonomiye sadece elektrik üretiminden 500 milyar TL katkı sağlamıştır.

Atatürk Baraj Gölü, enerji ve sulama işlevlerinin yanı sıra turizm ve rekreasyon alanında da önemli bir potansiyele sahiptir. Baraj çevresinde doğayla iç içe konaklama, su sporları, kamp ve balıkçılık gibi çeşitli etkinlikler gerçekleştirilmektedir. Adıyaman Valiliği tarafından inşa edilen Gazihan Dede Su Sporları Merkezi kano, kürek ve yüzme gibi faaliyetler için olanak sağlarken, sportif olta balıkçılığı da gölde sıkça yapılan aktiviteler arasındadır. Ayrıca kıyı kesimlerinde konaklama ve mesire alanları oluşturularak yerli ve yabancı turistlerin ilgisi çekilmektedir. Baraj gölü; manzaralı konaklama imkânları, doğa sporları ve rekreasyon alanlarıyla bölge turizmine katkı sağlamaktadır.

Referanslar

Başusta, A. ve Yeniyol, S. (2016). Atatürk Barajı Gerger Bölgesi Balık Faunasının Taksonomik Yönden İncelenmesi, Fırat Üniversitesi Fen ve Mühendislik Bilimleri Dergisi, 28(2): 43-50; Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü. (2024). Atatürk Barajı 32 Yaşında, Su Dünyası Dergisi, DSİ Vakfı Yayını; Gündüz, E. (2021). Gerger ve Yakın Çevresinin Jeomorfolojisi (Adıyaman) (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi). İstanbul: İstanbul: İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü; Konak, A. (1995). Atatürk Barajı'nın Neden Olduğu Yeniden Yerleşim Sorununun Sosyal Antropolojik Açıdan İncelenmesi (Yayımlanmamış Doktora Tezi). Ankara: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü; Yıldırım, S. (2014). Barajların Altında Kalan Arkeolojik Alanların Korunması ve Kurtarılması: Türkiye Örneği (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi). Ankara: Gazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü.

Konuyla ilgili diğer maddeler için bkz.: