1877 ve 1878 yıllarında Osmanlı ile Rusya arasında geçen 93 Harbi olarak bilinen savaş ve 1912 ve 1913 yılları arasında geçen Balkan Savaşları sonrasında muhacirlerin bölgeye akın etmesiyle Sakarya/Adapazarı sosyolojik dokunusunu şekillendirmiştir. Göçlerin yaşandığı ilk dönemlerde Adapazarı bölgesi, kasaba özelliği göstermekteydi. Günümüzde hala göç alabilen bir yapıda olan bölge; gelişmiş sanayisi ve zengin iklimi gibi avantajlı özellikleri ile çeşitli kültürlere ev sahipliği yapmaktadır. Marmara Bölgesi’nin doğu sınırında yer alan Sakarya/Adapazarı, çok çeşitli bölgelerden göçler yaşanmıştır. Kafkaslardan; Abhaz, Adıge ve Gürcü Muhacirleri, Balkanlardan; Bosna Hersek Boşnakları, Sancak Boşnakları, Kosova ve Drama Arnavutları, Makedonyadan; Torbeşler, Arnavutlar, Türkler, Yunanistan ve Bulgaristan’dan Türkler, Pomaklar, Romanya ve Kırımdan; Tatarlar, Karadeniz'den; Hemşinliler ve Lazlar göç etmişlerdir.

Sakarya/Adapazarı’nın çok çeşitli kültürlerden ve coğrafyalardan yoğun göç almasının nedeni, coğrafi yapısından kaynaklanmaktadır. Göçlerin yaşandığı Osmanlı'nın savaş dönemnde cepheye ağaç temin edilmesi gerekmekteydi. Bu sebeple ağaçların kesilmesi ile bölgenin ormanlık alanları açılarak bataklık haline dönüşmüştür. Arazilerin kurutulmasıyla tarıma açılmış olması muhacirler tarafından göç etmek için cazip görülen tarafı oluşturmaktaydı.

Yıllar içerisinde yapılan göçler, şehrin mutfak kültürünün zenginleşmesini sağlayarak Anadolu – Türk mutfak kültürüne ek olarak Muhacirlerin yeme – içme alışkanlıkları da yıllar içerisinde şehrin muftak kültürünün bir parçası haline gelmiştir. Dolayısıyla Sakarya/Adapazarı mutfak kültürüne; Manav, Kafkas, Balkan, ve Karadeniz muftak kültürlerinin etkisi olmuştur. Göçmenler, geldikleri yörelerin yiyeceklerini yeni yerleştikleri bölgelerde direkt uygulamakla birlikte, kendi mutfak kültürlerini göç ettikleri bölgelerin mutfak kültürlerine zaman zaman  uyarlama da yapmışlardır. Rumeli’den göç eden muhacirler tarafından bölgede bilinirliği artırılan köfte, Adapazarı’nda dönemin savaş koşulları sebebiyle bayat ekmeklerin kemik suyunda ıslatılması sonucunda adını da Adapazarı Islama Köftesi olarak alan bir yiyecek haline gelmiştir. Rumelili Muhacirlerin Sakarya/Adapazarı’na yaptıkları bu yoğun göçler sonucu bölgeye kazandırdıkları köfte kültürü, Adapazarı’nda özgün bir hale kavuşarak farklı bir kimlik ve tada kavuşmuştur. Böylece yıllar içerisinde şehrin sembol gastronomik ürünlerinden biri olmuştur.

Adapazarı şehir merkezinde sıklıkla rastlanılabilen Islama Köfte restoranları mevcuttur. 2009 yılında başvurusu yapılmış olan ve yöre ismiyle bütünleşmiş olan Adapazarı Islama Köftesi; 2012 yılında coğrafi işaret tescili almış bir üründür. Coğrafi işaretin türü ise, köftenin üretim işlemlerinin tamamının Sakarya/Adapazarı’nda yapıldığına dair tescil işareti olan mahreç işaretidir.

Islama Köfte’nin en önemli özelliği; ıslatılmış soslu bir ekmekle servis edilmesidir. Büyükbaş hayvan kemiği tercih edilerek hazırlanan kemik suyu; kırmızı toz biber, sıvıyağ ve mayalı ve bayat bir formda olan kara fırın ekmeğinden oluşmaktadır. Kemik suyu hazırlanırken dananın kalın kaburga ve kaval kemikleri ortadan kırılarak parçalanmaktadır. Kemiklerle birlikte içerisinde on iki litre su bulunan kazana, iki adet büyük soğan eklenerek ortalama on iki saat ağır ateşte kaynatılmaktadır. Kaynatma sonrası kemik suyunda kemik kırıntılarının kalmaması için temiz bir tülbent ile süzülmektedir. Bayat ekmekler dilimlenip bu sos ile soslanarak meşe kömürü kullanılan ızgara ateşinde kömürlerin üzerinin beyazlamasına dikkat edilerek kızartıldıktan sonra, üzerinde ızgarada pişirilen köfteler ile birlike servis edilmektedir. Köfte malzemeleri; 500 gram dana kaburga ve 500 gram dana kol olmak üzere toplam bir kilogram dana kıyma, bir orta boy soğan, seksen gram ufalanmış mayalı bayat karafırın ekmeği, on gram (bir çay kaşığı) kimyon, on gram (bir çay kaşığı) karabiber, on gram (bir çay kaşığı) kırmızı toz biber, otuz gram (üç çay kaşığı) tuz ilave edilerek hazırlanmaktadır. Uygun kıvama gelinceye el ile yoğurulur ve en az bir saat dinlendirilmektedir. Her porsiyona on adet gelecek şekilde toplam seksen adet köfte hazırlanmaktadır. Ekmekleri ıslamak için malzemeler ise; bir kilogram dana kemik suyu, elli gram (iki çorba kaşığı) kırmızı toz biber, 100 gram (bir çay bardağı) sıvı yağ, bir tatlı kaşığı tuz ilave edilerek ince dilimlenmiş olan mayalı kara fırın ekmekleri ıslatılarak kızartılmaktadır. Az kızartılmış olması gereken iki dilim ekmek tabağın alt kısmına yerleştirilir ve on adet köfte ise ekmeklerin üzerine gelecek şekilde servis edilmektedir. Ayrıca servis sırasında her domatesin dörtte biri kullanılarak hafif közlü şekilde ve bir adet sivri biber hafif közlenerek servis edilmektedir.

Islama köftenin yanında tercihen ayran, piyaz veya üzüm şırası servis edilmektedir. Adapazarı Islama Köftesi servisi yapılan işletmeler; ürün bilgisine sahip bir kişiyi içermek koşulu ile toplam üç kişi ile yılda bir defa ve şikayet olması halinde her zaman denetleme yapılması gerekmektedir. Denetimlerde köfte malzemeleri ve yapımı, kemik suyu yapımı, ıslaması, ızgara, süsleme, servis ve coğrafi işaret ambleminin kullanılıp kullanılmadığı incelenecektir. Adapazarı Islama Köftesi’nin yıllar boyu geleneksel yapısını koruması, bu yiyeceğe olan talebi yıllar boyu korumuştur. Islama köftenin tamamlayıcı olarak restoranlarda çoğunlukla manda kaymaklı balkabağı tatlısı veya ekmek kadayıfı tüketimi de oldukça yaygındır.

Referanslar

Sarı, M ve Ünal, B. (2014). Adapazarı’nda Gökçeören Bataklığını kurutma çalışmaları ve muhacirlerle yaşanan sorunlar (1890-1908), Akademik İncemeler Dergisi, 9(2): 137-156; Sarı, M. (2015). Adapazarı’nda Muhaceret (1877-1908), JHS History Studies, 7(4): 87-112; Şengül, S. ve Türkay, O. (2018). Sakarya’yı ziyaret eden yerli turistlerin kişisel özellikleri ile yöresel mutfak memnuniyetleri arasındaki ilişkilerin belirlenmesi, Manas Sosyal Araştırmalar 7(1): 573-588; Türkpatent, (2012).Adapazarı Islama Köftesi, https://www.turkpatent.gov.tr/TURKPATENT/resources/temp/0C72DB5AAE45- 4B59-BB19-092EE59ACAA9.pdf, 2012, (Erişim tarihi:16.04.2024); Uğurkan, E. (2020). Geçmişten günümüze adapazarı ıslama köftesi ve kızılcık şırasının kültürel değerlerimiz üzerindeki etkisinin incelenmesi, Türk Turizm Araştırmaları Dergisi, 4(4): 3508-3522.