Uludağ Milli Parkı

Doğal ve Kültürel Miras Ulusal Park

(Bursa, 1961 - )

Bursa il merkezinin güneyinde bulunan Uludağ Milli Parkı, 1961 yılında 11.338 hektarlık bir alanda ilan edildi. Parkın yüzölçümü 1996 yılında 12.762 hektara çıkarıldı. Milli parkın en yüksek noktası Uludağ’dır (2.543 metre). Daha önce adı Keşiş Dağı, 1925 yılında Uludağ adını aldı.

Kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda yaklaşık 40 kilometre uzunluğa ve 15-20 kilometre genişliğe sahip olan Uludağ, volkanik bir dağ olarak bilinse de gerçekte granitik bir sokulumdur. Granit sokulumu Eosen’de gerçekleşerek daha sonra üzerini örten tabakalar aşınmış ve Uludağ bugünkü halini almıştır. Uludağ’da, bir kısmı milli park sınırı dışında kalan ya da sınırı oluşturan konik şekilli tepeler bulunmaktadır. Uludağ’ın güneye bakan yamaçları akarsular tarafından parçalanmamış ve dik bir yapıya sahiptir. Kuzeye bakan yamaçları geniş bir alana sahip olup, akarsularla parçalandı. Parkta bulunan aşınım yüzeyleri, lapya ve dolinler, torlar, sirk yamaçları, buzul vadileri jeomorfolojik oluşumlardır. Uludağ’da bulunan 15 sirk gölünden yedi tanesi dolu hâlde, üç tanesi de dolma sürecine girdi. Milli parkta yedi adet buzul (sirk) gölü bulunmaktadır. Bunlardan bir kısmı yazın kurur. Bu göllerden Kara Göl, Kilimli göl, Aynalı Göl, Buzlu Göl ve Heybeli Göl en önemlileridir. Heybeli Göl ve dağın kuzeybatı bölgesinde bulunan Çayırlıdere ve Kovukdere gölleri yaz aylarında kurumaktadır.

En önemli akarsular; Nilüfer Çayı, Karagöl Deresi, Kovukdere, Güvercinli Dere, Çobankayası, Gülpınar ve Acempınarı’dır. Dağın kuzey ve güney yamaçlarından doğan dereler vardır. Kuzey yamaçlarda Gökdere, Kaplıkaya, Kırkpınar, Balıklı Dere ve Çardaksevi Dere mevcuttur. Bu dereler Nilüfer Çayı’nın bir kolu olan Deliçay’a akarlar. Dağın güney yamacından Nilüfer Çayı çıkar. Bu yamaçta Soğukpınar, Değirmendere ve Madendere de bulunmaktadır. Bu derelerde birçok çağlayan bulunmaktadır. Maden suları dağın Kalabak bölgesindedir. Bununla beraber kar örtüsünün erimesine bağlı olarak oluşan mevsimsel akarsular da bulunmaktadır.

Park oldukça zengin bir habitat çeşitliliğine sahiptir. Parkta; ormanlık, makilik, subalpin fundalıklar, alpin sarp kayalıklar, turbalıklar, çayırlık alanlar, açık alanlar, su ile kaplı alanlar bulunmaktadır.

Uludağ, Alman Botanikçi Mayr’e göre bitki kuşaklarının hepsinin görülebileceği nadir yerlerden biridir. Buna göre en düşük rakımdan en yüsek rakıma doğru çıkıldıkça görülebilecek bitki örtüsü sırasıyla şöyledir. Parkta, 350 metreye kadar tipik Akdeniz maki ve frigana, 350-700 metre arasında orman kuşağı yani karışık kestane ormanı, 700-1500 metre arasında sık doğu kayını ormanları, 1500-2100 metre arasında sapsız meşe ve Uludağ göknarı toplulukları, 1800-2200 metre arasında subalpin kuşağı yani çoğunlukla bodur çalılar ve açık mera toplulukları olmak üzere subalpin fundalık bitki türleri görülebilmektedir. Dağın subalpin ve alpin kuşaklarının kurak olan yamaçlarında endemik bitki türleri bulunmaktadır. Uludağ’da, toplam 1.320 bitki türü bulunmaktadır. Bunlardan 33’ü yalnızca Uludağ’da yayılış gösterirken, 138’i Türkiye endemiğidir. Ormanlık alanları; göknar, kayın, karaçam, kestane, ıhlamur türleri oluşturmaktadır. Ayrıca, ahlat, muşmula, yabani erik, yabani elma, yabani kiraz, üvez, alıç, porsuk, kızılcık, ahududu, yabani mersin ve mürver gibi türler de görülmektedir.

Milli parkta; dokuz iki yaşamlı, 17 sürüngen, 159 kuş, 37 memeli, 10 balık türünü barındırmaktadır. Benekli kaplumbağa, sarı yılan, arı şahini, küçük akbaba, kaya kartalı, kulaklı orman baykuşu, tilki, çakal, porsuk, tavşan, oklu kirpi, sazan, dağ alası gibi türler görülmektedir. Sakallı akbaba ve kaya kartalı alanda üremektedir. Alanda, 46 tür kelebek ve 11 tür bombus arısı tespit edildi.

Milli parka adını veren Uludağ, mitolojide altı kutsal dağdan biri olan Olympos Mysios'tur. Mısırlıların Mismos, Bizanslıların ise Misolymp adını verdikleri Uludağ, Osmanlı Devleti’nin 1326’da Bursa’yı fethetmesinden sonra dağda hem manastır hem de çok sayıda keşiş/rahip bulunması nedeniyle Keşiş Dağı veya Ruhban Dağı adını aldı. Uludağ daha sonra dervişlerin tercih ettiği bir inziva köşesi oldu. Zirve Tepe’de, Bizanslı bir keşişin bir süre yaşadığı söylenen bir kulübe, Keşişin Evi bulunmaktadır.

Uludağ Milli Parkı zengin biyoçeşitliliğine ilave olarak önemli bir kış sporları merkezidir. Uludağ yılın dört-beş ayı karla kaplıdır. Parkta kış mevsiminde kayak, big foot, buz pateni, snowboard, kar motosikleti aktiviteleri yapılabilmektedir. Kayak sporu için parka 20 aralık - 20 mart tarihleri arasında gidilmesi önerilmektedir.

Parkta, Birinci Gelişim ve İkinci Gelişim olmak üzere iki gelişim bölgesi bulunmaktadır. Parkın Birinci ve İkinci Gelişim bölgelerinde bulunan tesisler daha çok kış turizmine yöneliktir. Birinci Gelişim Bölgesi yani oteller bölgesinde 18’i özel sektöre, 12’si kamuya ait toplam 30 adet tesis bulunmaktadır. Bu alanda kayak için 22 adet mekanik tesis (teleski-telesiyej) vardır. Parkın 2. Gelişim Bölgesinde ise özel sektöre ait dört adet tesis ile Kirazlıyayla’da kamuya ait iki tesis mevcuttur.

Park, yaz aylarında dağcılık, kampçılık, doğa yürüyüşü ve piknik gibi imkânlar sunmaktadır. Yaz döneminde yapılacak konaklamalar için Sarıalan ve Çobankaya’da bulunan kamp ve günübirlik kullanım alanları uygundur. Bu alanlarda, 12 adet kır evi, 300 çadırlık kamp alanı mevcuttur. Ayrıca, hediyelik eşya satışı yapan dükkanlar ve kır gazinoları bulunmaktadır. Parkta, ayrıca Kirazlıyayla ve Karabelen günübirlik kullanım alanları da mevcuttur.

Parkta bulunan manzara seyir noktaları; Zirve Tepe, göller, Cennetkaya, Bakacak, Sarıalan, Tutyeli, Çobankaya, Devetaşı’dır. Bakacak seyir terasından, Bursa şehri, Gemlik Körfezi ve Uluabat Gölü görülebilmektedir. Yaz ve kış aylarında yürüyüş için sekiz adet parkur (Cennetkaya, Sarıalan-Çobankaya, Softaboğan Şelalesi, Hanlar bölgesi-Bağlı Köyü, Zirve Tepesi, Madenler bölgesi-Göller Yöresi) bulunmaktadır. Uludağ tepenin zirvesinde ziyaretçilerin izlenimlerini yazdığı bir defter bulunmaktadır.

Yıllık ziyaretçi sayısı yaklaşık 800 binkişi olan parkın her mevsim ziyaretçisi olmaktadır. Milli park, Bursa’ya 22 kilometre, İstanbul’a 265 kilometre, İzmir’e 342 kilometre, Ankara’ya ise 404 kilometre uzaklıktadır. Bursa’dan Milli parkın Karabelen girişine, 22 kilometre uzunluğundaki asfalt bir yol ile ulaşılmaktadır. Bu noktadan Kirazlıyayla’ya (üç kilometre), Sarıalan’a (10 kilometre) ve kayak merkezine yani oteller bölgesine (11 kilometre) ulaşılabilmektedir. Çobankaya oteller bölgesine iki kilometre mesafededir. Ayrıca, Bursa’dan teleferik hattı ile Sarılan kamp ve günübirlik kullanım alanına yaklaşık 20 dakikalık bir yolculuktan sonra ulaşılabilmektedir.

Son yıllarda başlayan helikopter taşımacılığı ile de Uludağ Milli Park’a ulaşım sağlanabilmektedir.

Yararlanılan Kaynaklar

Çetin, B. (1999). The Moss Flora of the Uludag National Park (Bursa/Turkey), Turkish Journal of Botany, 23: 187-193; Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü (2009). Uludağ Milli Parkı 1/25 bin Ölçekli Uzun Devreli Gelişme Planı Analitik Etüt ve Sentez Raporu; Doğaner, S. (1991), Dağ Turizmine Coğrafi Bir Yaklaşım: Uludağ’da Turizm, Coğrafya Araştırmaları Dergisi, 3: 137-159; Eltan, C., Özügül, M. D. ve Atabay, S. (2016). Uludağ Milli Parkı Doğal Eşiklerinin Belirlenmesi, Ormancılık Araştırma Dergisi, 1(3): 50-61; http://uludag.tabiat.gov.tr/, (Erişim tarihi:18.12.2019).