Artvin’in Borçka ilçesinde yer alan, ilçe merkezine 11-12 kilometre batı uzaklığında, Balcı Köyü’ndeki kaplıca bölgesinin diğer isimleri Otingo Ormanları Ilıcası ve Balcı Otingo Çermiği'dir. Kırmızı renkli alabalıkları, köye ismini veren balı ve özellikle cilt hastalıklarına iyi gelen kaplıca bölgesi ziyaretçilerine kükürtlü su, manzara, temiz hava ve bol oksijen sunmaktadır. Karçal Dağlarına ve bölge yaylalarına yakınlığı ile de bilinen bir bölgedir.

Uluslararası kaynaklara göre XII. yüzyıla dayanan bir geçmişi bulunan Otingo Kaplıcası, Gürcü kraliçesi Tamara döneminde tespit edilmiştir. Efsaneye göre Kraliçe Tamara’nın sarayı Otingo bölgesindeydi. Zor bir kış geçiren bölgede, kraliçe yetiştirdiği güvercinlerden biri hastalanınca doğaya salmış. Üç gün sonra güvercin iyileşerek geri gelmiş fakat çok ıslakmış. Bu durumu araştırmak isteyen Kraliçe, yakın civarları incelemesi için ekip görevlendirmiş. Otingo sıcak su kaynağı bu şekilde bulunmuş ve kaplıcaya çevrilmiş. Osmanlı döneminde kullanılmaması amacıyla taşlarla kapatılan kaplıca havuzu, 1880 yılında yöneticilik yapan Ahmed Efendi Halvaşi tarafından temizlettirilip kullanılabilir hâle getirildi.

Otingo Kaplıcası'ndaki suyun şifasının bilinmesine rağmen, uzaklık ve yol sıkıntısı kaplıcaya ulaşımı zorlaştırmıştır. Sağlık turizmine hizmet edebilecek potansiyele sahip kaplıca bölgesi, yaşanan sel felaketlerinden oldukça etkilenmiştir. Sel öncesi mevcut havuz ve oteli yerel bir aile tarafından işletilen kaplıcayı köylüler, yaylacılar, zaman zaman ziyarete gelen yerli ve yabancı turistler kullanmaktaydı. Zamanında her yıl 7 Mayıs’ta topluca etkinliklerin düzenlendiği kaplıca alanında iki adet havuz bulunmakta olup kullanım alanı kadın-erkek olarak ayrılmaktaydı. Romatizma, cilt, eklem ve deri hastalıkları ile halsizlik durumlarına iyi geldiği bilinen kaplıca bölgesi, yaşanan sel felaketleri sonrası kullanılmaz hâle geldi. Yıkılan havuzların olduğu yerlerde yıllar sonra sıcak su kaynağı tekrar bulunmuş, sondaj çalışmaları gerçekleştirilmiş, fakat tespit edilen kaynak su kaplıca alanına yetişmediği için olduğu gibi kalmıştır. Günümüzde kaplıca, havuz ve konaklama hizmetlerinin yenilenmesi düşüncesi üzerinde çalışılmaktadır.