Kyaneai Antik Kenti

Doğal ve Kültürel Miras Antik Kent

Kaş ilçesinin 30 kilometre doğusunda, Demre ilçesinin 20 kilometre batısında Kaş-Demre karayolunun üzerinde Yavu Köyü’nde yer almaktadır. Yüksek bir tepe üzerinde olması diğer Likya şehirleri de görüş alanı içerisindedir. Merkezde Kyaneai antik kenti, batıda Tüse, kuzeyde Korba, doğuda Trysa, güneydoğuda Hoyran, güneyde Avşar tepesi ve sahilde Teimiusa’ya kadar uzanan geniş bir teritoryuma sahiptir. Diğer bir Likya şehri Ksanthos gibi adı Yunan kökenlidir. Antik yerleşimin adı koyu mavi anlamına gelen Yunan kökenli lapis lazulidir. Bu adın kentin üstüne oturduğu dimdik kayalıklar ile ilişkili olduğu çınlayan kayalar anlamında kullanıldığı da bilinmektedir. Kyaneai antik kenti’nin kuruluşu hakkında antik kaynaklarda yeterli bilgi bulunmamasına rağmen kentteki yerleşimin kaya mezarlarından ve çevresindeki Klasik yerleşimlerden anlaşıldığı kadarıyla MÖ IV. yüzyıldan itibaren var olduğu söylenmektedir. Kentin varlığı, Likya Birliği yazılı sikkeleri aracılığıyla kanıtlayıcı niteliktedir.

Antik yerleşim içindeki yapıların çoğunun Roma dönemine ait olması, kentin Roma döneminde büyük gelişme göstermesinin yansımasıdır. Ancak Likya tipi mezar anıtları ve Likya yazıtlarının varlığı şehrin tarihini daha önceki dönemlere çekmektedir. Yazıtların bazılarında onurlandırma yazıları ön plandadır. Örneğin, Lykiarkh unvanı kazanan Iason, kente çok fazla yardımda bulunmuş ve bunun sonucunda Likya Birliği tarafından onurlandırılmıştır. Antik kentin nekropol alanı Likya tipi mezarlar (mezar ev üzerinde kaidesi ve semerdam biçimli kapağı) ve kaya mezarlar Likya dilinde yazıtları ile dikkat çekiyor. Helenistik dönemden günümüze ulaşan kentin sur duvarları dört kapısı ile dikkat çekmektedir. Bu dönemden kalan dikkat çeken bir diğer yapı ise tiyatrodur. Tiyatro, yaklaşık 2500 kişilik, diğer Likya şehirlerine ve Kekova’ya bakan manzarasıyla Likya’nın en erken tiyatrolarından (MÖ II. yüzyıl) biri olma özelliğine sahiptir. Roma döneminde parlak günler geçiren kent, hamam ve kütüphaneye bu dönemde kavuşmuştur. Apoditerium, frigidarium, tepidarium ve caldarium bölümleriyle zengin bir Roma dönemi hamam yapısı özelliği göstermektedir. Kentin kentsel kimliğini tamamlayan diğer yapılar: depo, sarnıç ve kuyulardır. Bizans Dönemi’nde ise yapılan en önemli yapı Bazilika’dır. Metop ve triglif frizleri, bir tapınağın varlığını işaret eden yeni araştırma sonuçlarının bulguları arasındadır. Dağlık arazi nedeniyle tarımsal alanların azlığına rağmen kentin geçim kaynakları arasında zeytinyağı ve şarap üretimi bulunmaktaydı.

Referanslar

Çevik, N. (2015). Kyaneai-Yavu. İçinde; K. Dörtlük ve R. Boyraz-Seyhan (Editörler) Lykia Kitabı (ss. 301-304). İstanbul: Suna-İnan Kıraç Akdeniz Medeniyetleri Araştırma Enstitüsü; Yazıcı, E. (2012). Kyeanai. İçinde; Ç. Yazıcı (Editör) Likya Yollarında (ss. 196-201). İstanbul: Uranüs Fotoğraf Ajansı ve Yayıncılık.

Ayrıntılı bilgi için bakınız

Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü. (2012). Dünden Bugüne Antalya Cilt1-2, https://antalya.ktb.gov.tr/Eklenti/38500,2012-idundenbuguneantalya.pdf?0, (Erişim tarihi: 01.02.2020).