Didyma Antik Kenti

Doğal ve Kültürel Miras Antik Kent

Didyma, Milet şehrine ait antik bir Yunan tapınağıdır. Didyma’dan Yunanlılar arasında ilk kez Homeros’un Apollon İlahisi’nde bahsedilmiştir. Didyma’ya ait ilk arkeolojik kanıtlar MÖ VIII. yüzyıla dayanmaktadır. Yunancada Didyma, “ikiz” anlamına gelmektedir. Yunan ve Romalı yazarlar, Didyma adını “ikiz” tapınaklara veya Didyma’daki kendi kült merkezi henüz yakın zamanda kurulmuş olan ikizler Apollon ve Artemis’in tapınaklarına atfetmeye çalışmışlardır. Didyma, denizden çok uzak olmayan düz bir ovada yer almaktadır. Milet Yarımadası’nı oluşturan denizden çok uzak olmayan düz bir ovada yer almaktadır. Didyma, büyük klasik şehir Milet’in topraklarındaki en büyük ve en önemli kutsal alan idi. Milet ile Didyma arasındaki doğal bağlantı gemiler aracılığıyla sağlanmıştır. Ancak antik çağda Menderes Nehri’nin alüvyonları Milet limanını doldurmuştur. Bu sürecin sonunda Latmian Körfezi bir koydan bir göle (bugünkü Bafa Gölü) dönüşmüştür. Kutsal Yol ile Milet’e bağlanan Didyma, Milet’in yaklaşık yirmi kilometre güneyinde yer almaktadır. MÖ VI. yüzyılda inşa edilen bu Kutsal Yol, festival alayları için kullanılmıştır. Kutsal Yol, Panormos (bugünkü Mavişehir) adlı kutsal alanın üç kilometre kuzeybatısında bulunan Didyma limanına ulaşıyordu. Bu güzergah boyunca ritüel durakları ve soylu erkek ve soylu kadın heykelleri ile hayvan ve mitolojik varlıkların figürleri yer almaktadır. Didyma tarihinin arkaik dönemi, tapınağın Persler tarafından yıkılmasıyla sona ermiştir. Herodot’a göre İyonya İmparotorluğu’nun çöküşünden ve Milet’in MÖ 494’te düşmesinden sonra Darius’un her iki tapınağı yağmalamış ve ateşe vermiştir. Strabo ve Pausanias ise MÖ 479’da Plataea’daki yenilgisinden sonra, Didim kutsal alanını yok eden kişi olmuştur. Bu olayda Branchidler, Tapınak hazinelerini gönüllü olarak Pers kralına teslim ettikleri için tanrıya karşı sadakatsizlikle suçlanmışlardır. Bu ihanetin sonuçlarından kurtulmak için Pers’e kaçmışlar ve orada Büyük Kral onlara Sogdiana’da yeni bir yaşam alanı vermiştir. Yüz elli yıl sonra İskender, Sogdiana’da Branchid yerleşimini bulmuş ve ordusundaki Miletlilere ne yapması gerektiğini sorduktan sonra burayı yok etmiştir. Daha sonra Suriye Kralı I. Seleucus, Pers İmparatorluğu’nun başkenti Ekbatana’da Kserkses’in çaldığı bronz Apollon heykelini bulmuş ve  Didyma’ya iade ettirtmiştir. Persler tarafından yıkılan kehanetin yeniden inşa edilmesi uzun zaman almıştır. İskender gelince Didyma’nın çoktan kurumuş olan ayazması, kehanet çeşmesi yeniden canlanmıştır. Kahin yeniden canlanmış ve İskender’i Zeus’un oğlu ilan etmiştir. Didyma’nın gerçek anlamda yeniden doğuşu Seleucus’un eseridir. Eski tapınağın yerinde, MÖ 300 yılında, bugün hala var olan devasa yapıyı inşa edilmeye başlanmıştır. Yeni kutsal alan hızla zenginleşmiş, ancak MÖ 278’de Keltlerin saldırılarından büyük zarar görmüştür. Bulunan yazıtlar arasında MÖ 277 yılına ait bir tapınak envanteri bulunmuştur. Bu envanterde Apollon’un savaştan kalma hazinesinde yalnızca süslü bir kase ve gümüş kaplamalı bir boğa boynuzunun kaldığı, Artemis kutsal alanında ise yalnızca hasarlı bir tütsü kabı, iki küçük tütsü kabı ve üç kemerin kaldığını belirtilmiştir. Ancak tamamlanmamış bina ayakta kalmıştır ve sonraki iki yüz yıl boyunca Miletliler bu yapının tamamlanması için bizzat kendileri çalışmışlardır. MÖ 70 yılında korsanlar tarafından yağmalanması kalıcı bir hasara neden olmasa da ziyaretçilerin bugün de açıkça görebileceği gibi tapınağın inşası tam anlamıyla bitirilememiştir. Örneğin, birçok blok tamamen düzeltilmemiştir ve sütunların yivleri işlenmemiştir. MS XV. yüzyılda meydana gelen büyük bir deprem tapınağı yerle bir etmiş ve yüksek sütunlarından üçü hariç hepsi yıkılmıştır. Didyma’daki birincil arkeolojik kanıtlar, XIX. yüzyıldaki İngiliz keşif gezilerine kadar uzanan kazılardan gelmektedir. Theodor Wiegand’ın kazıları 1904’te başlamış ve ön raporlar ve üç ciltlik nihai yayın hâlâ önemini korumaktadır. XX. yüzyılın ikinci yarısında Klaus Tuchelt yönetimindeki araştırma kazıları düzenli olarak ara ve nihai raporlar hazırlamıştır. 1980’li ve 1990’lı yıllardaki araştırmaların önemli bir sonucu, Branchidai-Didyma ve Miletos’u birbirine bağlayan Kutsal Yol üzerinde bir kutsal alanın keşfi, kazısı ve yayınlanması olmuştur. XXI. yüzyılın başlarında kazılar devam etmiş ve her yıl yeni kanıtlar gün ışığına çıkmaktadır. Günümüzde Didyma kalıntıları, adını kalıntılardan alan Türkiye’nin Aydın'ın Didim ilçesinin kuzeybatısında yer almaktadır.

Referanslar

Bean, G. E. (1969). Kleinasien: I. Die Ägäische Türkei Von Pergamon Bis Didyma. Stuttgart: Verlag W. Kohlhammer GmbH, (ss. 233-246); Greaves, A. (2012). Divination at Archaic Branchidai-Didyma: A Critical Review, The Journal of the American School of Classical Studies at Athens, 81 (2): 177-206.; Haselberger, L. (1985). The Construction Plans for the Temple of Apollo at Didyma, Scientific American, 253 (6): 126-133.; Parke, H. W. (1986). The Temple of Apollo at Didyma: The Building and Its Function, The Journal of Hellenic Studies, 106: 121-131.; Fontenrose, J. (1988). Didyma: Apollo’s Oracle, Cult and Companions. Kaliforniya: University of California Press.