Külünçe

Gastronomi Anadolu Mutfağı

Adını merkeze bağlı Külünçe Köyünden alan bu Şanlıurfa peksimeti, uzun yılların kültürel birikimi ve ustalığı ile günümüze ulaşmış bir Urfa mutfağı zenginliğidir. Malatya‟da “pütürge”, Adıyaman‟da “keferdis”, Mardin‟in “kiliçe” ve Şanlıurfa‟da “külünce” olarak bilinmektedir. Üründe kullanılan malzemelerin oluşturduğu farklılık yanında, tahta kalıplar ile süslenmesi de ürünü sadece lezzet ile değil, görselliği bakımından aranır hale getirmektedir.  Genellikle kadınlar tarafından evde yapılabilen bu yöresel lezzet, tepsilere tek kat ve seyrek olarak dizilerek mahallelerdeki taş fırınlarında pişirilmektedir. Son yıllarda imalathanelerde de yapılıp ticari olarak satışa sunulmaktadır. 

Külünçe genellikle, Ramazan bayramı sonrasında Kurban bayramına kadar olan süredeki üç aylık ihtiyacı karşılamak üzere gerekli miktarda hazırlanır.  Özellikle Ramazan sonlarına rastlayan Kadir Gecesinden sonraki kalan günlerde, iftardan sonrası sahura kadar olan sürede hazırlanır ve mahalle fırınlarının uygunluk durumuna göre pişirilmeye gönderilir.  Külünçe tatlı ya da tuzlu olarak hazırlanabilir. 

Urfa külünçesi hazırlanırken, diğer peksimetlerden farklı olarak “külünçe dermeni” adı verilen yöreye özgü bir baharat kullanılır. Külünçe dermeni (baharatı); mahlep, tarçın, muskat, karanfil ve rezeneden oluşan bir karışımdır. Bu karşım yöredeki aktarlardan da temin edilebilmektedir. Külünçe bir unlu mamül olduğundan, insanı tok tutar. Ayrıca, kullanılan bazı özel çeşnilerle desteklenen rayiha, sindirim salgılarını arttırıcı etkisi nedeniyle hazmı da kolaylaştırır. Bu arada, peksimet özelliği nedeniyle uzun süreli olarak muhafaza edilebilir. Külünçe sade olarak veya çayın yanında peynirle birlikte tüketilebilir.

Şanlıurfa Külünçesi, 27.12.2017 yılında Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası tarafından (No:297, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında) Mahreç işareti ile tescil ettirilmiştir. Bu belgede külünçe için şu malzemeler önerilmektedir: Un, sadeyağ, zeytinyağı, su, ekşi hamur, çörek otu, susam, külünçe dermeni, yumurta, tuzlu külünçe için tuz, şekerli külünçe için toz şeker. Bu malzemeler hazırlandıktan sonra külünce şöyle yapılır: Hamur kabına un, sadeyağ ile zeytinyağı eklendikten sonra ılık su yoğurulmaya başlanır. Bu hamura daha sonra yumuşatılan ekşi hamur, çörek otu, susam ve külünçe dermeni ilave edilir. Bu hamura tuzlu külünçe yapımında bir yemek kaşığı tuz, şekerli külünçe yapımında ise iki su bardağı toz şeker eklenir. Orta yumuşaklığa kadar yoğrulan hamur iki saat kadar dinlendirilir. 

Dinlenen bu hamurdan orta büyüklükte hamur parçaları koparılarak hamur bezeleri hazırlanır. Bezeler külünçe bazısı (merdane) ile açılarak yuvarlak külçeler elde edilir. Yaklaşık 20 cm çapında ve 1-2 cm kalınlığında açılan yuvarlak hamurun kenarları iki parmak arasında sıkılarak (çirtikleme işlemi ile) şekil verilir. Külünçe bu şekilde yuvarlak olarak tüketilebilir veya bu yuvarlaklar dört eşit parçaya bölünerek üçgen şeklinde tüketilebilir. Gerek ev yapımında gerekse imalathanelerde pişirilmesi sırasında üçgen şeklindeki külünçeler tercih edilir. Daha sonra hazırlanan hamurun üzeri külünçe nakışı (tahta kalıplar) ile üzerine baskı yapılarak şekillendirilir ve en son üzerine çörek otu serpilir. Hazırlanan külünçeler mahalledeki taş fırınlarda ya da evde pişirilerek servise hazır olur. İmalathanelerde de benzeri tarifler kullanılmakla beraber, son yıllarda müşteri taleplerine göre un, yağ ve baharat kullanımında çeşitlendirmeye gidilmektedir. 

Yararlanılan Kaynaklar

Onur, N., Süren, T. ve Güllü, M. (2016). Şanlıurfa Yöresine Özgü Geleneksel Bir Çörek: Külünçe, SOBİDER, 3 (7): 176-183; Ünsal, A. S., Ünsal N. ve Köten, M. (2015). Farklı Uygulamaların Geleneksel Şanlıurfa Külünçesinin Duyusal Kalite Özelliklerine Etkileri, Harran Tarım ve Gıda Bilimleri Dergisi, 19 (3): 151-161.