Efes (Ephesos)

Yerleşim Merkezi / Destinasyon Doğal ve Kültürel Miras Kültürel Miras Destinasyonu UNESCO Dünya Miras Alanı

Maddeye katkıda bulunan yazarlar:
Yazar: Fırat BARANAYDIN (2019) (Madde metni için tıklayınız)
Yazar: Ayşe SARIHAN (2020) (Madde metni için tıklayınız)
1 / 2

Efes’in kuruluşuna dair mitolojik ve efsanevi anlatımlar mevcuttur. Ephesos’un en erken yerleşim alanı Kalkolitik dönem ile Çukuriçi Höyük'tür. Efes Apasas adıyla ilk yerleşimi Ayasuluk Tepesi'nde Erken, Orta ve Geç Tunç Çağı’nın yanında Demir Çağı’nda da yerleşimin olduğunu göstermektedir. Sonraki dönemlerde yapılan çalışmalar ise Ayasuluk Kalesi’nin güney yamacında odaklanan ve burada Orta Tunç Çağı ve Geç Tunç Çağı dönemlerine tarihlenen önemli buluntuları ortaya çıkarmıştır. Takip Kapısı’nın önünde yapılan kazı çalışmaları sırasında bulunan Miken mezarları ve kalenin güney yamacında bulunan küllü tabakanın sur duvarının üzerinde çıkması burada Myken Kalesi ve yerleşimi olabileceğini göstermektedir. Tüm bu veriler ışığı altında Hitit yazıtlarında adı geçen Arzawa-Mira Krallığının yerleşim yeri olan Apasas’ın burada olduğunu (seramik ve bölgeye özgü mühür buluntusu ile destekleyerek) göstermektedir. Ephesos’un Apasas adından türediği düşünülmektedir. Apasas, Hititçe akarsu kenti anlamına gelmektedir. Antik yazarlar MÖ XI. yüzyılda İonların bölgeyi işgal ederek yerleştiğini belirtmişlerdir. Tunç Çağları’nda Ayasuluk Tepesinde Apasas olarak karşımıza çıkan kent, Arkaik ve Klasik dönemlerde Tepenin batısında Artemision çevresinde yer almaktadır (Dünyanın yedi harikası içinde yer alan Artemision’un olduğu yerde MÖ VII. yüzyılda bir naiskosun olduğu bilinmektedir). Kroisos Efes Artemision Tapınağı’na sütunların çoğunu armağan ettiği bilinmekte ve bu durum Efes’teki Lydia egemenliğini göstermektedir. Efes Artemis Tapınağı iki defa yapıldı, tahrip oldu üçüncü defa Büyük İskender döneminde tekrar yapılmıştır. Sonraki dönemlerde kent bu önemli kutsal alan etrafında liman kenti olarak şekillenmiştir. Hellenistik dönemde hem limanın dolması hem de Hellenistik mega kentlerin oluşturulması amacı ile, Lsymakhos’un planlı Kenti Pion ve Koresos Dağları arasına taşındı ve kent burada büyüyüp gelişmiştir. Roma döneminde Asya eyaletinin başkentliğini yapan kentin merkezi Bizans döneminde Tunç Çağı’nda kurulduğu yere Ayasuluk Tepesi'ne tekrar taşınmıştır. Ayasuluk Tepesi’nde St. Jean’ın incili yazdığı yer olan ve vasiyetine göre gömüldüğü yerde Roma döneminde bir Martylion ve buraya yönelen iç gözlü anıtsal bir giriş bulunmaktadır. Justinianus dönemi ile beraber bu Martylion’un olduğu yere Miletos’lu Mimar Isidoros’a oldukça büyük boyutlu, kubbeli bir kilise MS 525 – 565 yılları arasında yaptırılmıştır. Bunun haricinde kiliseyi ve çevresindeki yaşayanları saldırılardan korumak için Ayasuluk Tepesi surlarla çevrelenmiş, kuleler ve güçlü bir kapı ile desteklenmiştir. Sonraki dönemlerde ile bir iç kale ise savunma güçlendirilmiştir. Ephesos 1304 yılında Aydınoğlu Beyliği tarafından ele geçirilmiştir. Bu dönemde, Ayasuluk Tepesinde iç kalede eklemeler, İsa Bey Camii, sarnıçlar, konutlar, kale köşkü ve hamamı ve Kale Camii yapılmıştır. Pion ve Koresos Dağları arasındaki Hellenistik ve Roma dönemleri Efes’inde yaşam bu dönemde tamamıyla sona ermiştir.

Yararlanılan Kaynaklar

Bammer, A. (1974). Führer durch das Archäologische Museum in Selçuk-Ephesos, Wien: Österrechisches Archäologisches Institut; Büyükkolancı, M. (2005). Eski Efes Ayasuluk Tepesi. İstanbul: Ege Yayınları; Kerschrer, M. (2013). Ephesos, Bronze and Iron Age, The Encyclopedia of Ancient History. New Jersey: Blackwell Publishing; Scherrer P. (Editör) (2000). Efes Rehberi, İstanbul: Ege Yayınları; Strabon (2000). Geographika Antik Anadolu Coğrafyası Kitap XII-XIII-XIV. İstanbul: Arkeoloji ve Sanat Yayınları.

Ayrıntılı bilgi için bakınız

Scherrer P. (Editör) (2000). Efes Rehberi. İstanbul: Ege Yayınları; Büyükkolancı, M. (2014). Aziz Yuhanna St. Jean (Aziz Yuhanna) Hac Kilisesi ve Ayasuluk Kalesi. İzmir: Hitit Color.

2 / 2

Efes Antik Kenti, İzmir’in Selçuk ilçesinde, Türkiye’nin Ege kıyısında İzmir’in yaklaşık 70 kilometre güneyinde, Küçük Menderes (Kaystros) deltasında, Sisam (Samos) adasının biraz kuzeyinde yer almaktadır. Antik Yunan çağında burası, İonya bölgesinin merkezi konumundadır. Kimi kaynaklarda "Efes" adının Amozon'un adından geldiği belirtilse de son yıllarda yapılan çalışmalardan kent adı kökeninin Mısır ve Hitit kaynaklarında geçen "Arzawa" ülkesinin başkenti olduğu ve bu adın İkinci yüzyıldan itibaren "Aphesos" ismini aldığı düşünülmektedir.

Strabon‘a göre ilk kent halkı Karia ve Lelegler‘den oluşmaktadır. Kent hakkındaki ilk bilgiler, Chandler, Fellows, Leake, Texier, Rayet, Thomas ve Frothingam'dan öğrenildi. Leleglerin ve Karialıların yaşadıkları bu bölgede geleneğe göre efsanevi kral Kodros'un oğullarından biri olan Androkios'un Efes şehrini kurduğu belirtiliyor. Kent, en geç MÖ X. yüzyılda kolonize edildi. Hellenler buraya geldiklerinde Anadolu'nun hemen her yerinde görüldüğü üzere ana tanrıça Kybele'yi baş tacı olarak buldular. Yerli halkla anlaşmak için synkretism yolu ile Artemis'i ana tanrıça ile bir tutarak aynı yerde tapınmaya başladılar. İlk yerleşmenin Artemision'un 1200 metre batısında olan Koressos limanında kurulduğu düşünülmektedir. Efes başlangıçta krallar sonra aristokrat oligarşi daha sonra da tiranlarca yönetildi. Efes MÖ VII. yüzyılın ilk yarısında Kimmerler tarafından ele geçirildi. Kent, Vı. yüzyılın ortasına doğru Lydia'nın egemenliği altına girdi. Kroisos'un tapınağa hediye ettiği columnae caelate’dan (kabartmalı sütunlar) anlaşıldığı kadarıyla Lydia ile Efes arasında sıkı bir ilişki oldu. Efesliler Koressos limanındaki kentlerini terk etmek ve Artemision yakınına yerleşmek zorunda kaldılar. Hellenistik Dönem'de Efes, Seleukoslar tarafından yönetildi ve MÖ 190 tarihinden sonra Bergama Krallığı'na bağlandı. Efes, MÖ 133 tarihinde Bergama Krallığı ile birlikte Romalıların egemenliği altına girdi. Kent, Augustus devrinden itibaren iki yüzyıl süresince en parlak dönemini yaşadı. Aristeides'e göre Efes o dönemin en varlıklı ticaret merkezi konumunda olup bütün Batı Anadolu'nun bankacılık işlerini yürüttü. Efesliler kentlerini Asia'nın yani İonia'nın başkenti olarak görmüşlerdir. Efes, Justinian zamanına (M.S. 527-565) kadar üçüncü altın çağını yaşadı. Kentte Hristiyanlığın hızla yayılması ile birçok önemli eser yapıldı. Ayasuluk'taki kale ve içindeki St. Jean Kilisesi bu dönemde inşa edildi. Kent son parlak zamanını XIV. yüzyılda Selçuklular döneminde yaşadı.  Efes, Neolitik ve Kalkolitik Dönem, Tunç ve Demir Çağı, Arkaik ve Klasik Dönemler, Helenistik Dönem, Roma, Bizans, Beylikler, Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemleri'ni yaşamış önemli yerleşim alanıdır.

Efes Antik Kenti'nde; Caddeler; Mermer Cadde, Kuretler Caddesi, Arkadiane (Liman) Caddesi, Tiyatro Caddesi, Damianus Stoası'ndan, Kent Surları; Helenistik Surlar (Lysimakhos Surları)/(Bülbül ve Panayır Dağları),Geç Antik Kent Surları (Bizans Surları)'ndan, Kent Giriş Kapıları; Liman Kapıları, Magnesia Kapısı, Koressos Kapısı'ndan, Kent İçi Kapı Yapıları; Hadrianus Kapısı, Herakles Kapısı, Tetragonos Agorası Güney Kapısı, Tetragonos Agorası Batı Kapısı, Tetragonos Agorası Kuzey Kapısı'ndan,Kamusal Yapılar; Tetragonos Agorası, Büyük Tiyatro, Celsus Kütüphanesi, Tiyatro Gymnasionu, Devlet Agorası, Prytaneion, Bouleuterion (Odeon), Bazilika Stoası, Yukarı Hamam (Yukarı Gymnasion/Devlet Agorası Hamamları), Varius Hamamı ve Latrinası, Stadion, Vedius Gymnasionu, Liman Hamamları ve Verulanus Stoaları, Meryem Kilisesi ve Episkopeion, Bizans Sarayı'ndan, Tapınaklar ve Anıtlar; Olympieion, Hadrianus Tapınağı, Serapeion Tapınağı, İmparatorlar Tapınağı ve Sunağı ile Domitianus Terası, Memmius Anıtı, Oktogon'dan, Konutlar; Yamaç Evler'den oluşmaktadır.

Efes Antik Kenti sur dışında; Artemis Tapınağı (Artemision), Antik Efes Limanı ve Antik Kanal, Ayasuluk Tepesi ve Sur Duvarları, Saint Jean (Aziz Yuhanna) Bazilikası, Şapel ve Hazine Dairesi (Skeuophylakion), Bizans Sukemeri, Selçuk (Ayasuluk) Kalesi, İsa Bey Camii, İsa Bey Hamamı'ndan, Nekropol Alanları ve Kutsal Alanlar; Mezarlıklar, Yedi Uyuyanlar Mezarlığı, Kaya Kutsal Alanı (Ana Tanrıca, Zeus ve Apollon Kutsal Alanı), Meryemana Evi'nden meydana gelmektedir.

Selçuk, Efes, Ayasuluk ve çevrelerinde ele geçen kalıntılar kentin Bizans Dönemi'ndeki önemini göstermektedir. Kent, Bizans Dönemi'nde sırasıyla Yedi Uyuyanlar, Aziz Yahya ve XIX. yüzyılda Aziz Meryem adına hac yeri olarak tüm Hristiyan dünyasında ünlendi.

Efes'te ilk kazı çalışmaları 1869 tarihinde İngiliz arkeolog J.T. Wood tarafından gerçekleştirildi ve bu çalışma sonrasında Artemis Tapınağı ortaya çıktı. Avusturyalılar Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra Josef Keil'in ve İkinci Dünya Savaşı'nın ardından Franz Miltner ile Friz Eichler'in yönetiminde kazılara devam etti. Daha sonra kazılar Profesör Hermann Vetters tarafından bir bilim heyeti ile 1986 yılına kadar yürütüldü. 1986'dan sonra kazılar Prof. G. Langmann, daha sonra Prof. S. Karwies idaresinde üçlü bir heyet ile gerçekleştirildi. 1998 yılından itibaren Efes kazılarını ve araştırmaları Prof. Dr. Friedrich Krinzinger başkanlığındaki ekip yürütmeye başladı. 1909-1910, 1914-1925 ve 1936-1953 yılları arasında kazılara ara verildi. Kazı çalışmaları 2008-2010 yılları arasında Prof. Dr. Johannes Koder başkanlığında gerçekleştirildi. 2010 yılından itibaren Efes Kazıları Avusturya Arkeoloji Enstitüsü Başkanı Doç. Dr. Sabine Ladstätter’in başkanlığındaki bir ekip tarafından yürütülmektedir.

Kazılarda çıkan buluntuların bir kısmı Viyana’ya götürüldü. Bu eserler Viyana’daki Efes Müzesi bölümünde sergilenmektedir. 1906 yılından bu yana ise tüm buluntular Türkiye’de kalmakta ve Selçuk’taki Efes Müzesi ile İstanbul Arkeoloji ve İzmir Müzelerinde sergilenmektedir. UNESCO Dünya Kültür Miras Listesi'nde bulunan Efes Antik Kenti'ni yıllık yaklaşık iki milyon kişi ziyaret etmektedir.

Yararlanılan Kaynaklar

Akurgal, E. (2003). Anadolu Uygarlıkları, İstanbul:Net Turistik Yayınları; Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü (2020). Efes Yönetim Planı. http://kulturvarliklari.gov.tr/Eklenti/57319,efes-yonetim-planipdf.pdf?0, (Erişim tarihi: 12.07.2020); Ladstätter, S.-Daim, F. (2011). Bizans Döneminde Ephesos. İstanbul: Ege Yayınları; Mercangöz, Z. (1997). Efes ve Çevresinde Hristiyanlık (Ortaçağ Hristiyan Döneminde Efes ve Ayasuluk), 1. Uluslararası Geçmişten Günümüze Selçuk Sempozyumu. İzmir: Selçuk Belediyesi Kültür Yayınları: 51-62; Strabon. (2000). Antik Anadolu Coğrafyası (Geographika:XII-XIII-XIV). (Çev.: A. Pekman). İstanbul: Arkeoloji ve Sanat Yayınları.

Ayrıntılı bilgi için bakınız

Akurgal, E. (2003). Anadolu Uygarlıkları. İstanbul: Net Turistik Yayınları.