Akgöl, 1.200 metre yükseklikte, köknar ormanı içinde, Çatalmeşe ve Kayadibi Dereleri’nin birleştiği alanda yapılan setle oluşturuldu. Göl, ortalama iki hektar alan kaplamaktadır. Sinop il merkezine 78 kilometre, Ayancık ilçe merkezine 42 kilometre uzaklıkta yer alan Akgöl’e, Ayancık-Kastamonu yolunun 31. kilometresinde beş kilometre orman içine hareket edilerek ulaşılabilmektedir. 13.08.1991 tarihinde Akgöl Yaylası olarak turizm merkezi ilan edilen göl ve çevresi, 29.05.2018 tarihinde yaklaşık 40 hektarlık bir alan içinde Tabiat Parkı olarak tescil edilmiştir.

Akgöl, ilk olarak Cumhuriyetin ilk yıllarında, Ayancık ilçe merkezinde kurulan Zingal A.Ş. isimli kereste fabrikasına tomruk sağlamak üzere kullanılan ulaşım sisteminin bir parçası olması amacıyla tomruk havuzu olarak oluşturulmuştur. Çevredeki ormanlarda kesimi yapılan tomruklar bu havuza depolanmış, buradan sulu oluklar vasıtasıyla başka havuzlara taşınmıştır. Havuz sistemi 1940’lı yıllarda devre dışı bırakılmıştır. Yörede elektriğin olmadığı 1960’lı yıllarda, gölde suyu tutması için oluşturulan setin gövde yüksekliğinden faydalanılarak elektrik üretilmiş ve enterkonnekte sisteme bağlanana kadar bu enerjiden göl çevresinde faydalanılmıştır. 1990’lı yıllardan itibaren mesire alanı olarak kullanılmaya başlanmıştır.

Gölün yanında Ayancık Orman İşletme Müdürlüğü’ne ait bir eğitim tesisi bulunmaktadır. Bu eğitim tesisinin bahçesinde çevredeki endemik ve özel bitki türlerinin yetiştirildiği mini bir botanik sergi alanı mevcuttur. Göl kenarında ve çevresindeki orman içi alanlarda kamp yapmak isteyenler ve günübirlik ziyaretçiler için piknik masaları, ızgara noktaları ve tuvalet bulunmaktadır. Göl çevresindeki orman içi stabilize yollarda doğa yürüyüşü, gölde amatör balıkçılık yapılabilmektedir. Ayrıca göldeki su miktarının uygun olduğu dönemlerde sandalla gezme imkânı da sağlanmaktadır. Kışın bembeyaz kar örtüsüyle kaplanan göl yüzeyi bazı dönemlerde donmakta ve göl yüzeyinde yürüyüş imkânı doğmaktadır. Göl ve çevresindeki orman sahasının kış mevsiminde karla kaplı bembeyaz, ilkbaharda doğanın canlanmasıyla yemyeşil, sonbaharda ise rengarenk hale gelen bitki örtüsü özellikle fotoğraf çekimi için uygun ortamlar sunmaktadır. Gölün doğal güzellikleri yanında, geçmişte tomrukların depolandığı bir havuz olması ve elektrik üretiminde kullanılması endüstriyel miras turizmi açısından da göle değer katmaktadır.