İncilin, Vahiy bölümünde Aziz Yuhanna “Ben Yuhanna’dan, Asya ilindeki Yedi Kilise’ye selam!” diyerek Batı Anadolu’da bulunan yedi cemaate seslenmeye başlamıştır. Aziz Yuhanna’nın MS 67 yılında Efes’te yaşadığı bilinmektedir. Aziz Yuhanna Aziz Paulos ile birlikte Hristiyanlığı yayma çalışmaları sırasında Roma İmparatorluğu tarafından cezalandırılmış ve Patnos Adası’na sürgüne gönderilmiştir. Bu sürgün sırasında Aziz Yuhanna özel bildirimler almıştır. Bu aldığı bildirimleri kaleme aldı ve mektupla yedi cemaate iletmiştir. MS 313 yılında Milano Fermanı ile Hristiyanlığın Roma İmparatorluğu içerisinde yasal olan diğer dinler gibi kabul görmesi Hristiyanlığın yayılmasını hızlandırmıştır. Hristiyanlığın kabulü ile yedi cemaatin bulunduğu alanlara anıtsal kiliseler yapılmıştır. Bu kiliseler sonraki dönemlerde yapısal ve mekânsal kutsallık göstermekte olsalar da aslında yedi erken Hristiyan cemaatini temsil etmektedir. Bu cemaatler birbirleri ile ilişki içerisindedir ve bu ilişki Aziz Yahya ve Aziz Paulos’un mektuplarında da görülmektedir. İnanç turizmi kapsamında önemli alanları oluşturan bu Kiliselerin (Cemaatler) yapımına Konstantinos döneminde başlanmıştır. Ancak Konstantinos döneminden günümüze çok az sayıda kilise kalmıştır. Günümüzde var olan yedi cemaate ithaf edilen kiliselerin çoğu Konstantinos döneminden sonraki iki yüzyıl içerisine ve Justinianus dönemine tarihlenmektedir.

Batı Anadolu’da bulunan Yedi Apokaliptik Kilise Hristiyanlar için önemli bir yerdedir. Bu kiliselerin kıyametten sonra ayakta kalacağına inanılması bu önemi artırmaktadır. İlk Hristiyanların kilise etrafında örgütlenmesi yine Hristiyanlar için önemli bir noktayı oluşturmaktadır. İnanç Turizmi için de çekicilik taşıyan Yedi Kilise’nin çoğu Sassani, Arap ve Türk akınlarıyla tahrip oldu. Günümüze kalan bazı kiliselerin kalıntıları kazı ve restorasyon çalışmaları ile turizme kazandırılmıştır.