Tokat Kalesi

DOĞAL VE KÜLTÜREL MİRAS Kale

Tokat Kalesi, kente hâkim sarp bir kayalık üzerinde kuruludur. Yapının hangi tarihte inşa edildiğine dair kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Kaledeki iskana işaret eden en eski izler V.-VI. yüzyıllara tarihlendirilmektedir. Dolayısıyla yapının anılan yüzyıllarda var olduğunu söylemek yanlış olmaz. Fakat kalenin büyük bir bölümü toprak altındadır. İlerleyen süreçte yapılacak olan arkeolojik kazı çalışmalarıyla elde edilecek verilerle bu bilginin değişme olasılığı bulunmaktadır. XI. yüzyıla kadar Bizans İmparatorluğu'nun hakimiyetinde bulunan kale 1074 yılında Danişmend Gazi tarafından fethedilmiş, böylelikle Selçukluların hakimiyetine geçen bölgede günümüze kadar kesintisiz biçimde sürecek olan Türk hakimiyeti başlamıştır. Selçuklulardan sonra Osmanlı İmparatorluğu’nun idaresi altına giren kale pek çok kez onarım görmüştür. Söz konusu kalenin zaman zaman hapishane olarak kullanıldığı bilinmekte, bu nedenle de yapı dönem kaynaklarında "Çardak-ı Bedevi" namıyla anılmaktadır. Bizans İmparatoru Romanos Diogenis’in Malazgirt Savaşı’ndan sonra yerine geçen Mihael Dukas tarafından burada hapsedildiği bilinmektedir. Ayrıca Ezmiroğlu ile yapılan savaşa katıldığı için Çelebi Sultan Mehmed tarafından cezalandırılan Ankara valisi Yakup Bey, Musa Çelebi, Beylerbeyi Mihaloğlu Ahmed Bey ve Turhan Bey de burada hapsedilmişlerdir. Ayrıca Osmanlı sultanı II. Murad döneminde Vlad Tepeş (Kazıklı Voyvoda) ve kardeşi Radu’nun da çocukluk yıllarında bir süre Tokat Kalesi’nde tutulduğu hakkında bilgiler mevcuttur. 1656 yılında Tokat kentine uğrayan Evliya Çelebi, “Seyahatname” adlı eserinde kentle kale hakkında önemli bilgiler vermiştir. Tokat Kalesi’nden XVII. yüzyılın önemli vakanüvislerinden olan Naima da bahsetmektedir. Naima, bu kalenin “Bedevi Çardağı” namıyla anıldığından bahsetmekte ve sağlamlığıyla meşhur olduğunu yazmaktadır. Günümüzde çağdaş Tokat kentinin merkezinde kalan ve kentin en yüksek noktasını oluşturan yapı, tarihi süreçte Tokat kentine ulaşan yollardan biri olan Kızıliniş Geçidi’ni ve bununla birlikte oldukça geniş bir alanı kontrol eden hâkim bir noktada kuruludur. Kalenin günümüze ulaşabilen bakiyeleri Orta Çağ mimarisine işaret etmektedir. Yapının ana ve iç sur duvarları kesme taşla birlikte moloz taş malzeme kullanılarak inşa edilmiş ve araziye uygun kademeli bir biçimde anakaya üzerine oturtulmuştur. Beşgen bir alanı kaplayan yapının surlarında sekiz adet kule/burç görülmektedir. Mevcut tarihi dokuyu oluşturan mimari eserlere bakıldığında eski kentin bu kale etrafındaki ovada kurulduğu anlaşılmaktadır. Tokat Kalesi’nin Selçuklular Dönemi’nde nüfusunun 650-700 kişi civarında olduğu düşünülmektedir. Osmanlı arşiv belgelerinden farklı dönemlerde kalenin tamir edildiği öğrenilmektedir. Zengin bir tarihi dokuya sahip olan Tokat’ın eski kente ait bölümünün kuzeyinde yer alan Tokat Kalesi ve çevresi günümüzde 1.derece arkeolojik sit alanı olarak ilan edilmiştir. Kültür amaçlı seyahat eden yerli ve yabancı turistler açısından önemli bir destinasyon noktası olan Tokat kentindeki kale Anadolu Türk tarihi açısından oldukça önemli bir kontrol ve yönetim merkezi olarak dikkat çekmektedir. Günümüzde kalenin restorasyonu devam etmektedir.

Referanslar

Aksulu, I. ve Kuntay, O. (2013). Kimlikli Kent Tokat, Ankara: Private Edition; Aziz B. Erdeşir-i Esterâbâdî. (2014). Bezm ü Rezm Eğlence ve Savaş (Mürsel Öztürk, Çev.). Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları; Borie A., Pinon P. ve Yerasimos S. (1991). Tokat: Essai Sur L’architecture Domestique Et La Forme Urbaine, Anatolia Moderna/Yeni Anadolu, 1: 293-273; Boşdurmaz, N. (2021). İpek Yolunda Bir Şehir Tokat. Tokat: Tokat Belediyesi Kültür Yayınları; Serdar, M. (2014). 12. ve 13. Yüzyıllarda Tokat’ın Temel Özellikleri. İçinde; A. Açıkel, S. Başol, M. Hanilçe, E. Hisarcıklılar (Editörler), Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Tokat Tarihi ve Kültürü Sempozyumu, 25-26 Eylül 2014 (ss. 633-651), Ankara: Salmat Basın Yayıncılık Ambalaj San. ve Tic. Ldt. Şti.

Konuyla ilgili diğer maddeler için bkz.: