Niksar Melik Ahmed Danişmend Gazi Türbesi

Doğal ve Kültürel Miras Türbe

Tokat’ın Nikar ilçe merkezinde, Melikgazi Mahallesi’nde mezarlık içerisinde yer alan türbenin kitabesi olmadığı için, kim tarafından ve ne zaman yaptırıldığı bilinmemektedir. Anadolu’da kurulan ilk Türk beyliklerden biri olan Danişmendliler Beyliği’nin kurucusu olan Melik Ahmed Danişmend Gazi’ye ait olduğu düşünülmektedir. Danişmendli Beyliği’ne başkentlik yapmış olan Niksar’da bu döneme ait önemli eserlerin bir kısmı halen ayaktadır. Danişmend-name’de; Niksar’da defnedilen Melik Ahmed Danişmend Gazi’nin mezar yerinin düşmanın zarar vermemesi için belirsiz hâle getirildiği, daha sonra oğlu Emir Gazi tarafından türbenin yaptırıldığı bilgisi yer almaktadır. Türbenin Kadı Burhaneddin Ahmed tarafından ziyaret edilmesi ve yüzyıllarca bu ziyaretlerin kutsiyet atfedilerek devam etmesi Melik Ahmed Danişmend Gazi’ye ait olduğunu destekler niteliktedir. Bunun yanı sıra Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi’nde bulunan Hurufat Defterleri’nde Melik Ahmed Danişmend Gazi Türbesi ile ilgili birçok görevlendirme yapılmıştır. Mevcut türbe Danişmendli dönemi eseri olsa da, şuan ki hali ile XV. yüzyılda büyük oranda yenilendiği düşünülmektedir.

Türbe, kareye yakın dikdörtgen planlıdır. Tek katlı yapının üzeri kubbe ile örtülü olup, kubbe sekizgen kasnak üzerine oturtulmuştur. Yapıya kuzey cephede yer alan basık kemerli çift kanatlı ahşap kapıdan girilmektedir. Kapı lentosunun hemen üzerinde yer alan enine dikdörtgen olarak düzenlenmiş kitabe kısmı boş bırakılmıştır. Kapının iki yanında simetrik olarak yerleştirilmiş dikdörtgen pencere yer almaktadır. Pencerelerin üst kısmı sivri kemerli alınlığa sahiptir. Pencerelerin üst kısmı ile kapı açıklığının üst noktasında cephenin üst seviyesinde bulunan dört konsoldan, önünde üç kubbeli revaklı bir giriş kısmının olduğu anlaşılmaktadır. Yapının doğu ve batı cephesi sağır tutulmuş, güney cephesinin ise üst seviyesinin orta aksında yuvarlak kemerli bir penceresi bulunmaktadır. İç mekânda, ortada ahşap bir sanduka bulunmaktadır. Kubbeye geçiş Türk üçgeni ile sağlanmıştır. Kuzey duvarda yer alan sivri kemerli pencereler nişlidir. Sonradan, ahşap kanatlar ile bu nişli kısımlar kapatılmıştır. Güney duvarında basit bir mihrap bulunmaktadır. Doğu, batı ve güney duvarları kasnağın hemen altında yazı kuşağı ile çerçevelenmiştir.

Yapı, günümüze kadar geçirdiği onarımlar sonucunda özgün halini büyük oranda kaybetmiştir. 1939 ve 1942 depremlerinde hasar alan yapının kubbesi ve önünde yer alan revaklı kısım yıkılmıştır. Depremlerden sonra geçirdiği onarımlar esnasında kubbe içten düz ahşap tavan dıştan ise dört yöne eğimli kırma çatı ile örtülü olup alaturka kiremitle kaplanmıştır. 1987 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yapılan onarım sırasında mezar odasının da olduğu belirtilmiş ancak sonraki çalışmalarda böyle bir mekâna rastlanmamıştır. 2017 yılında geçirdiği onarım sırasında da çatı tekrar kaldırılmış, sekizgen kasnağa oturan kubbe eklenmiştir. Yapının kuzey cephesi düzgün kesme taş malzeme, doğu, batı ve güney cephelerde dönüşümlü olarak bir sıra moloz taş ve üç sıra tuğla malzeme kullanılmıştır.

Türbenin avlusunda bulunan mezar taşlarının tamamı, mezarlıkta bulunan farklı dönemlere ait olan (XII ve XIX. yüzyıllar) mezar taşlarının ise bir kısmı yakın dönemde temizlenmiş ve düzenlenmiştir. Adeta bir açık hava müzesi işlevi gören mezarlık alanı içerisinde farklı dönemlere ait türbeler de bulunmaktadır.

Yararlanılan Kaynaklar

Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi, 559, 564, 1121, 1131, 1155, 1149 ve 1152 numaralı Hurufat Defterleri.

Ayrıntılı bilgi için bakınız

Çal, H. (1989). Niksar’da Türk Eserleri. İstanbul: Kültür Bakanlığı Yayınları.