Tercüman Rehberlik
İş ve Meslek Profesyonel Turist Rehberi
XVIII. yüzyıldan itibaren önce askeri, sonrada ekonomik gücünü kaybetmeye başlayan Osmanlı Devleti’nin, Batı ile ilişkileri artmaya başladı ve Osmanlı’ya büyük bir çığır açan herkese hukuki ve mali güvenceler getiren Tanzimat Fermanı’nın 1839 yılında ilanıyla birlikte, güzel sanatlar, eğitim ve ticaret alanlarında Avrupa ile ilişkiler artarken, İstanbul’a gelip giden veya sürekli başkentte oturan yabancı sayısı da arttı. Buna paralel olarak bir süre sonra İstanbul’da yeni bir meslek grubu ortaya çıktı. Hem tercümanlık, hem de rehberlik yapmaya çalışan ilk rehber tipi sosyal dokunun gereği olarak en az bir yabancı dil bilen azınlıkların içinden doğdu. Tercüman-Rehberlik mesleğinin bu dönemde bir dönem Rumlar ve Museviler tarafından yapıldığı görülmektedir. Bir süre sonra Fransız, İtalyan ve Maltalı lövanten ailelerin çocukları da bu mesleğe ilgi göstermelerine rağmen Türk nüfus, uzun süre bu meslek dalının dışında kaldı.
Hiçbir eğitim almamış, kulaktan dolma bilgiler ve kendi gözlemlerine dayalı, hizmet verdiği turist grubunun dilini bilmekten öte hiçbir meziyeti olmayan bu proto rehber tipi tarihi gerçeklerle ve vatandaşı oldukları devletle fazla bir ilgileri ve ilişkileri olmadan yalnızca kazançlarını düşünerek bu mesleği uzun süre icra ettikleri bilinmektedir. Ancak 1808 yılından sonra Batı dili öğrenmek isteyen Türk gençleri teşvik etmek amacıyla tercüme odaları kurulduğu bilinmektedir. Cumhuriyet öncesi Tercüman Rehberlik ile ilgili ilk belgelere, 29. 10. 1890 tarihinde yayınlanan 190 sayılı Nizamname’de rastlanılmaktadır.
Tercüman rehberleri belli kurallara bağlayan bu nizamnamenin yürütülmesi görevi İçişleri Bakanlığı ve belediyelere verilmişti. Yine bu nizamname, tercüman rehberlik mesleğini icra eden veya mesleğe başlayacak olanları disiplin altına almayı amaçlamaktaydı. Mesleğin icrası iyi niyet ve ahlak kurallarını ön planda tutularak düzgün konuşulan bir Türkçe ile birlikte, yabancı dil bilgisinin yeterliliğinin sınavla tespiti öngörülmekteydi.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasından iki yıl sonra, 08. 11. 1925 tarih ve 2730 sayılı Ecnebi Seyyahlara Tercümanlık ve Rehberlik Edecekler Hakkında Kararname, bu mesleği kısmen disiplin altına aldı. Kararnamede tercüman rehberlik yapabilmek için belediyeden belge almak, polis soruşturması ve adli sicilin incelenmesi zorunluluğu dikkat çekmektedir. Tercüman rehber adaylarında, yabancı dil bilgisinden önce, Türkçe’yi kusursuz olarak konuşma, okuma ve yazma koşulu aranmaktadır. Bunun nedeni Cumhuriyetin ilk yıllarında azınlıkların ve ülkeye yerleşmiş diğer yabancıların tercüman rehberlik yaparken ülke aleyhine faaliyette bulunmalarından kaynaklanmaktaydı. 21. 03. 1974 tarihinde yayımlanan yeni yönetmelik ile birlikte tercüman rehberlik yerine profesyonel turist rehberliği kavramı kullanımlaya başlandı.
Referanslar
Ahipaşaoğlu, S. (2001). Turizmde Rehberlik. Ankara: Detay Yayıncılık; Cohen, E. (1985). The Tourist Guide: The Origins, Structure and Dynamics of a Role, Annals of Tourism Research, 12(1): 5-29; Saruhan, Ş. C. (1989). Tercüman Rehberlik Mesleği Ders Notları. İstanbul: TURSAB Yayınları.
Ayrıntılı bilgi için bakınız
Değirmencioğlu, A. Ö. (1998). Türkiye’de Turizm Rehberliği Eğitimine Bir Yaklaşım (Yayımlanmamış yüksek lisans tezi). Ankara: Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.