Tarsus
Yerleşim Merkezi / Destinasyon Kültürel Miras Destinasyonu İnanç Turizmi Destinasyonu
-
2019
Sınırları, doğuda Adana, kuzeyde Niğde, batıda Mersin, güneyde Akdeniz’den oluşmaktadır. Tarsus havzasının batısında ve kuzeyinde Orta Toroslar’ın bir bölümü olan Aladağlar ve Bolkar Dağları, doğusunda ise Amanos Dağları yer alır. İlçedeki yükseltiler kuzeyde Bolkar Dağları’nda Medetsiz Tepe’de 3.524 metreye ulaşır. Tarsus’ta Akdeniz iklimi görülür, ancak Akdeniz kıyısından başlayarak kuzeydeki Bolkar Dağları’nın yüksek kesimlerine kadar iklim özelliklerinde farklılık gösterir.
Tarsus doğası zengin bir bitki varlığına sahiptir. Çamlıyayla ve Gözne’ye yakın bir konumda bulunan Tarsus’ta endemik bitki tür sayısı fazladır. Endemik türler arasında Kadıncık çalısı (Flueggia Anatolica) relik-endemik bir tür olarak önem taşır. Bölgede kızılçam ve meşe toplulukları, ceviz, servi, kavak, zeytin, menengiç, keçiboynuzu, nehir kıyılarında ise kültür bitkisi okaliptüs yetişiyor. Tarsus ormanlarının çalı katında lavanta, kekik türleri, süpürge çalısı ve ağaç fundası gibi maki bitkileri görülür. Tarsus’tan ayrılarak ilçe olan Çamlıyayla yöresinde anıt ağaçlar belirlenmiştir (Elmalı çam, ana ardıç, gibi). Yıllar içinde yangınlar ve maki alanlarının tahrip edilmesiyle tarım alanlarının yakınlarında, karabaşotu, adaçayı, yapraklı laden, abdestbozan gibi bitki türleri görülmeye başlanır. Tarsus kıyı kesiminde nadir tür olan kum zambağı yetişir. Ayrıca Dedeler Köyü Eshab-ı Kehf Tepesi’nde 250 hektarlık alanda bir bal ormanı bulunuyor.
Tarsus, Mersin’in en geniş tarım arazisine sahip ilçesidir. Sebze, meyve, özellikle üzüm, kiraz, mandalina, portakal ve limon yetiştirilir. Pamuk, susam, soya yağı gibi yağlı tohum ekimi yapılır. Tarsus beyazı (Topacık) üzüm çeşidi, Sarıulak zeytini, şalgam, yayla bandırması, humus, ilçenin coğrafi işaret olarak tescil edilen ürünlerdir. İlçede endüstri de gelişmiştir. Tarım ürünleri fabrikaları, tarım aletleri, makine yedek parça, orman ürünü fabrikaları, gıda ürünleri imalathaneleri, tuğla ve seramik fabrikaları faaliyettedir.
Adana’ya bağlı Pozantı’nın güneyindeki Gülek Geçidi, günümüzden 60 milyon yıl önce falt sonucu birbirinden ayrılan Aladağ ve Bolkar Dağları arasındaki Gülek Boğazı’nda yer alır. Tarsus tarih boyunca önemli bir merkez oldu. Tarsus adı, Hitit metinlerinde Tarşa olarak geçiyor. Antik Çağ’da Tarsus, Kydnos adını taşıyan Berdan Nehri’nin denize döküldüğü yerde kurulan bir liman kentiydi. Kydnos Nehri’nin denizle bağlantısı olan kıyıdaki Rhegma Lagün Gölü’ne dökülüyordu. Bu lagün, antik liman alanıydı. Tarsus, İç Anadolu’yu Akdeniz Bölgesi’ne bağlayan Gülek Boğazı’nın güneyinde kurulan stratejik öneme sahip bir liman kentiydi. Liman XIX. yüzyıl başlarına kadar kullanılsa da XIX. yüzyıl sonları ve XX. yüzyıldan başlayarak yerini Mersin Limanı’na bıraktı.
1886 yılında Adana-Mersin demiryolu hizmete açıldı. Henüz 1887 yılında Tarsus’ta Mavromati ve Şürekası İplik Fabrikası adıyla ilk iplik fabrikası kuruldu. Aynı dönemde Berdan Çayı’nın çevresinde birçok değirmen, koza ve iplik fabrikası açıldı. II. Abdülhamit döneminde Tarsuslu Müftüzade Hulusi Paşa Tarsus Bentbaşı’nda ilk hidroelektrik santralini kurdu. Burada üretilen elektrikle sokaklar ve birkaç ev aydınlatıldı. 1940’lı yıllarda ise Tarsus’un güneyinde bataklık durumundaki lagünü kurutmak amacıyla okaliptüs ağaçları dikilerek Karabucak Ormanları adını taşıyan ormanlık alan düzenlendi.
Tarsus’un tarihine ilişkin ilk buluntular güneybatısında yer alan Gözlükule Höyüğü’nde belirlendi. Höyükte Neolitik, Kalkolitik, Erken Tunç, Orta Tunç, Geç Tunç, Demir Çağı, Helenistik ve Roma devirlerine ait katmanlar ortaya çıktı. 1930’lu yıllarda H. Goldman başkanlığında başlatılan kazı çalışmaları, günümüzde Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü tarafından sürdürülmektedir. Tarsus, yerel Kizzuwatna Krallığı’nın ardından MÖ 1500’den sonra Hitit İmparatorluğu yönetimine geçti. MÖ 700 civarında Asur egemenliği başladı. Asur kayıtlarına göre Tarsus, yerel Que krallığının başkentidir. MÖ V. yüzyıldan başlayarak Perslerin egemenliğine geçti. Büyük İskender tarafından fethedilen Tarsus’a onun ölümünün ardından Seleukoslu Nikator egemen oldu. Seleukoslar ve Ptolemaioslar tarafından yönetilen Tarsus, Roma devrinde Kilikya eyaletinin başkenti oldu.
MÖ I. yüzyılda Tarsuslular, kenti ziyaret eden Julius Caesar’a bağlılığını göstermek için kentin adını Juliopolis olarak değiştirdi. Cicero, MÖ I. yüzyılda Tarsus’a eyalet valisi olarak atandı. Marcus Antonius, Kleopatra ile Tarsus’ta buluştu. Tarihçi Plutarkhos’un betimlemesine göre Kleopatra, liman olarak kullanılan Rhegma Gölü’nden ve Kydnos Nehri’nden geçerek Tarsus’a geldi. Antonius döneminde kentte 200 bin ciltlik kitaptan oluşan büyük bir kütüphane kuruldu. MS II. yüzyılda imparator Hadrianus tarafından ziyaret edildi. Bu döneme ait surlardan günümüze yalnızca güneydeki sur kapısı, Kleopatra Kapısı adıyla ulaştı. Kentin 15 kilometre kuzeyinde yer alan Sağlıklı Roma Yolu ve çevresinde yer alan Roma devrine ait konut kalıntıları, zeytinyağı işlikleri, üzüm ezme havuzları, lahit, Ortaçağa tarihlendirilen kilise, ana kayaya oyulan sarnıç ve kaya mezarı, kentin tarihine ışık tutan kalıntılardır.
Hristiyanlık öğretisini sistematik bir din haline getiren MS I. yüzyılda yaşayan Aziz Paul, Tarsus doğumludur. Kent, IV. yüzyıldan itibaren Bizans İmparatorluğu’nun sınırları içindedir. VI. yüzyılda Justinianos döneminde limanın alüvyon birikiminden korunması amacıyla Kydnos Nehri’nin akış yönü değiştirildi. Kent, VII. ve XI. yüzyıllar arasında Arap, Bizans ve Pers egemenlikleri arasında el değiştirdi. Selçuklular 1071 yılında Tarsus’u fethetti. 1097 yılında Birinci Haçlı Seferi sırasında Haçlı orduları tarafından yeniden fethedilerek Bizans devletine bağlandı. XII. yüzyılın ortalarında Ermeni Krallığı’nın egemenliği altına giren Tarsus, Ermeni-Bizans güçleri arasında el değiştirdi. 1359 yılında Memlûkler, 1375 yılından sonra Ramazanoğulları ve Dulkadiroğulları beylikleri egemenlik kurdu. Osmanlı Devleti sınırlarına 1517 yılında katıldı. 1832-1839 yılları arasında ise Mısır Hıdivi Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın oğlu İbrahim Paşa’nın yönetimine geçti. Osmanlı devrinde Adana vilayetine bağlı bir kaza konumundaki Tarsus, 1918 yılında Fransız işgaline uğradı ve 27 Aralık 1921 tarihinde işgal sona erdi.
Tarsus ilçe merkezi ve köylerinde toplam 70’in üzerinde aşkın Birinci ve Üçüncü Derece Arkeolojik Sit Alanı bulunuyor. Ağzıdelik, Ballıca, Beylice, Boztepe, Eskişehir, Gülek, İhsaniye, Kaleburcu, Kurtçukuru, Kuzoluk, Meşelik, Nacarlı, Sağlıklı, Sucular, Taşkuyu, Topaklı, Ulaş, Yalamık, Yenice köyleri doğal ve tarihsel değerler barındırıyor. Roma Hamamı kalıntıları (Altından Geçme), Roma Yolu, Donuktaş Roma Tapınağı ilçe merkezinde günümüze ulaşan Roma devrine ait yapılardır. XVI. yüzyıla ait Tarsus Ulu Camii, Kırkkaşık Bedesteni ve Kubad Paşa Medresesi, XIV. yüzyılın ilk yarısına tarihlendirilen Kilise-Camii, Danyal Peygamber Makamı, XVI. yüzyılda inşa edilen Bilal-i Habeş Camii, inanç ve kültür turizmi bakımından önem taşıyan yapılardır. St. Paul rotası tur destinasyonunu oluşturan Tarsus’ta St. Paul Evi ve Kuyusu, St. Paul Kilisesi özellikle inanç turizmi için Türkiye’yi ziyaret eden turist gruplarının uğrak noktasıdır.
Tarsus, Türkiye’de çok bilinen bir halk masalı olan Şahmeran’ın yurdu olarak tanınan yöreler arasındadır. İlçe merkezinde restorasyon projesiyle yenilenen Tarihi Tarsus Evleri, tarihi dokuyu yaşatıyor. Tarsus Amerikan Koleji de 1888 yılında kuruldu. Mezunları arasında bilim, spor, sanat, hukuk, medya, siyaset, tıp, mühendislik, iktisat, endüstri, uluslararası ilişkiler, alanında önde gelen mensupların yer aldığı köklü bir eğitim kurumudur.
Eshab-ı Kehf (Yedi Uyurlar) Mağarası ile aynı adı taşıyan köyün yakınlarındaki Taşkuyu Mağarası inanç ve doğa turizmi bakımından çekim merkezidir. Bac Köprüsü, üç gözlü bir köprü olarak İmparator Justinianos'un döneminde, VI. yüzyılda yaptırıldı. Tarsus Müzesi ise yenilenen adliye binasında ziyaretçilerini ağırlamaya başladı. Çanakkale Savaşı’nda tarihin akışında önemli etkisi bulunan Nusret Mayın Gemisi, Tarsus Belediyesi tarafından 2003 yılında anıt müze olarak ziyarete açıldı.
Tarsus, doğa turizmi bakımından değerlendirilebilecek potansiyele sahiptir. Tarsus’ta toplam orman alanı 85.955,40 hektardır. Tarsus Şelalesi, ilçe merkezinin kuzeyinde Berdan Nehri üzerindedir. Kadıncık Vadisi Milli Parkı günümüzde Çamlıyayla ilçesi sınırları içindedir. Gülek Kalesi, Kilikya Kapıları olarak adlandırılan tarih boyunca İç Anadolu’yu Akdeniz’e bağlayan dağ geçidine kurulan büyük ölçekli bir kale yapısıdır. Ortaçağ’da inşa edilen kale; Bizans, Ermeni, Ramazanoğulları ve Osmanlı dönemlerinde kullanıldı. Kalenin bulunduğu alan, doğa yürüyüşleri için elverişlidir. Pozantı yolu üzerindeki İbrahim Paşa Tabyaları, Gülek Boğazı’nı kontrol etmek amacıyla yapıldı. Tekir Yaylası’nda iki tepe üzerinde karşılıklı olarak yapılan iki tabya, günümüze ulaşan askeri Osmanlı yapıları arasındadır. Ak Tabya (Küçük Tabya, Beyaz Tabya), Kızıl Tabya (Büyük Tabya, Fenerli Tabya, Tekir Tabyası) ve Armutlu Tabya, bölgede inşa edilen diğer tabyalardır. Yenice, yakın tarihte önemli bir tarihi olaya sahne oldu. 1943 yılında tren istasyonundaki vagonda ikinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü ile İngiltere Başbakanı Churchill arasında Türkiye’nin İkinci Dünya Savaşı’na katılması ile ilgili düzenlenen ve Adana Konferansı olarak adlandırılan görüşme gerçekleştirildi.
Tarsus Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi’nde 7.600 yatak kapasiteli otel ile tatil köyü, bir adet kongre merkezi, bir adet sağlıklı yaşam merkezi, iki adet golf alanı ve bir adet günübirlik tesis inşası amacıyla yatırımcılara tahsis edildi. Bölgenin enerji nakil hattı tamamlandı, yol yapım çalışmaları ise devam etmektedir. 2.383 hektarlık bölgede ilk aşamada inşa edilecek 7.600 yatak kapasiteli tesisler içinde 1.900 kişinin istihdam edilmesi amaçlanıyor. Kuzeyde yer alan Tarsus-Gülek-Karboğazı Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi ise kış turizmi için önemli bir alandır. Her yıl Ağustos ayında geleneksel olarak düzenlenen Çukurova Karboğazı Zafer Şöleni, Kurtuluş Savaşı sırasında Kuvay-i Milliye güçleri tarafından savunulması anısına düzenleniyor. Tarsus, günümüze aktarılan değerleriyle yerli ve yabancı turist grupları için inanç, kültür ve doğa turizmi açısından Mersin’in olduğu kadar Türkiye’nin de çekim merkezidir.
Referanslar
Boğaziçi Üniversitesi (2019a). Gözlükule, http://www.tarsus.boun.edu.tr/, (Erişim tarihi: 16.12.2019); Boğaziçi Üniversitesi (2019b). Tarsus–Gözlükule Arkeolojik Kazıları, http://www.tarsus.boun.edu.tr/, (Erişim tarihi: 09.12.2019); Everest, A. (2011). Mersin’in Anıt Ağaçları. İzmir: Oral Ofset; Girginer, K. S. ve Uygur, S. H. (2014). Kilikya. İstanbul: Homer Kitabevi; Göney, S. (1976). Adana Ovaları I. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Matbaası; Mersin İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü (2019). Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgeleri, https://mersin.ktb.gov.tr/TR-73399/kultur-ve-turizm-ve-koruma-ve-gelisim-bolgeleri.html, (Erişim tarihi: 06.12.2019); Mersin Orman Bölge Müdürlüğü (2019). Tarsus Orman İşletme Müdürlüğü, Orman Varlığı, https://mersinobm.ogm.gov.tr/TarsusOIM/Lists/TarsusIsletmeMudOrmanVarligi/AllItems.aspx, (Erişim tarihi: 09.12.2019); Öz, H. (2012). Tarsus Tarihi. Tarsus: Özgür Ofset; Özel Tarsus Amerikan Koleji (2019). Tarsus Amerikan Kolejinin Tarihçesi, https://www.tac.k12.tr/Icerik/okulumuzun-tarihcesi/2/, (Erişim tarihi: 31.12.2019); Ramsay, W. M. (1903). Cilicia, Tarsus, and the Great Taurus Pass, The Geographical Journal, 22(4): 357-410; Sandal, E. K. (2009). Tarsus İlçesinin Beşeri ve İktisadi Coğrafya. Malatya: Özserhat Yayıncılık; Tarsus Belediyesi (2019). Tarsus Ekonomisi, https://www.tarsus.bel.tr/tr/tarsus/ekonomisi.aspx, (Erişim tarihi: 19.12.2019); Türk Patent ve Marka Kurumu (2019). Coğrafi İşaret - Mersin, https://www.ci.gov.tr/cografi-isaretler/liste?il=33, (Erişim tarihi: 19.12.2019); Uçar, M. (2016). Tarsus Tarihi Kent Dokusu. İçinde; Z. S. Belge, B. Belge ve Ü. Aydınoğlu (Editörler), Arkeolojik Değerlerin Kent Yaşamına Dahil Edilmesi: Tarsus Çalıştayı (ss. 21-31). Mersin: Mersin Üniversitesi Kilikya Arkeolojisini Araştırma Merkezi (KAAM); Ünal, A. ve Girginer, K. S. (2007). Kilikya – Çukurova. İstanbul: Homer Kitabevi; Vural, S. (2016). Anadolu’nun Kapısı Tarsus Gülek Boğazı. Mersin: Mersin Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları.
Ayrıntılı bilgi için bakınız
Akgündüz, A., Baş, Y., Tekin, R. ve Kaşıkçı, O. (1993). Arşiv Belgeleri Işığında Tarsus Tarihi ve Ashab-ı Kehf. Mersin: Tarsus Sanayi ve Ticaret Odası; Mersin İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü (2019). Tarsus, https://mersin.ktb.gov.tr/TR-73148/tarsus.html, (Erişim tarihi: 06.12.2019); Tarsus Belediyesi (2019). Tarsus, https://tarsus.gov.tr/ilcemiz, (Erişim tarihi: 16.12.2019).