Ashab-ı Kehf Mağarası

Doğal ve Kültürel Miras Mağara

Kehf kelimesinin Arapça'da sığınak, sığınacak yer ve mağara gibi anlamları, Ashab kelimesinin ise arkadaşlar, sahabiler anlamları vardır. Ashab-ı Kehf kelimesi de mağara arkadaşları olarak kullanılıyor. Müslüman ve Hıristiyanlar tarafından kutsal sayılan Ashab-ı Kehf hakkında farklı efsaneler mevcuttur. Dünyada ve Türkiye’de farklı yerlerde bulunan mağaralar hakkında Ashab-ı Kehf efsanesinden söz ediliyor.

Halk arasında Ashab-ı Kehf mağarası, efsaneden yola çıkılarak Yedi Uyurlar Mağarası olarak adlandırılıyor. Kuran-ı Kerim’de Ashab-ı Kehf olayından Kehf suresinde bahsediliyor. Mağaranın yeri hakkında ise kesin bir bilgi yoktur. Ancak Ashab-ı Kehf mağarası hakkında yapılan tanımlara göre farklı araştırmacılar tarafından mağaranın konumuna dair farklı çıkarımlar yapılmaktadır. Ashab-ı Kehf mağarasının yeri hakkında yapılan yorumlar incelendiğinde Türkiye’de Mersin’in Tarsus, İzmir’in Efes, Kahramanmaraş’ın Afşin ve Diyarbakır’ın Lice ilçesinde olmak üzere dört farklı yer işaret edilmektedir. Aynı zamanda bu illerin dışında Eskişehir’de bulunan mağaranın da anlatılan tarife benzerliğinden dolayı Ashab-ı Kehf’in orada olabileceğini işaret eden araştırmacılar da vardır.

Mersin’in Tarsus ilçesinde bulunan Ashab-ı Kehf Mağarası kayaların içine oyuludur. Mağaraya 10–15 basamakla inilmektedir. 300 metrekare olan mağaranın yüksekliği 10 metredir. Mağarada üç ayrı bölme mevcuttur. Ashab-ı Kehf Mağarasının yanına Sultan Abdulaziz tarafından 1873’de üç şerefeli mescit yapılmıştır.

Kahramanmaraş’ın Afşin ilçesinde ise Ashab-ı Kehf Külliyesi mevcuttur. Bu külliyenin mülkiyeti Hatay Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne aittir. Afşin’de Binboğa Dağı’nda yer alan mağaranın tavanı yere batıktır. Mağara iki bölümden oluşmaktadır. Biri kutsal mağara iken diğeri ibadet yeri yani kilisedir. İbadet yeri Bizans dönemine aittir. Kilisenin kemerleri tuğla ile inşa edilirken duvarları moloz taştandır. Ayrıca yapıda halk arasında vaftiz taşı olarak bilinen mermer bir niş vardır.

İzmir’in Selçuk ilçesinde bulunan Ashab-ı Kehf ise 5600 metrekarelik alanda birden farklı yapıya sahiptir. Bu yapılar; kilise ve şapel gibi yapılardır. Bu alanlar, I. yüzyıldan V. yüzyılın sonlarına kadar Hıristiyanlar için önemli bir hac yeriydi. Günümüzde ise önemini kaybettiği için inanç turları listesinde bulunmaktadır.

Diyarbakır’ın Lice ilçesinde bulunan Ashab-ı Kehf Mağarası’ndan şifa bulma yeri olarak bahsedilmektedir.

Ashab-ı Kehf mağaraları hakkında yapılan anlatılara bakıldığında dini açıdan hem Hıristiyanlar için hem de Müslümanlar için önemli bir yer olduğu görülmektedir. Yapılacak olan yeni düzenlemeler ve tanıtımlarla din turizmine ve kültür turizmine katkı sağlayacak mekânlar olma potansiyeline sahiptirler.

Referanslar

Küçük, M. A. (2017). Mitolojiden İkonografiye Türkiye’nin Turistik Dinî Mekânları: Mağaralar, Gazi Üniversitesi Turizm Fakültesi Dergisi, 2: 16-57; Polat Aktaş, S., Polat, S. ve Batman, O. (2013). İnanç Turizminde Ashâb-I Kehf Mağarası: Doğu Akdeniz Örneği. İçinde; M. İ. Haseki (Editör), 2. Doğu Akdeniz Turizm Sempozyumu (ss.193-206). Adana: Ofis Reklam Danışmanlık; Uğureli, A. (2017). Kültür ve Mekân Etkileşiminin Halk Bilimsel Çözümlemesi: Türkiye’deki Yedi Uyurlar Mağaraları (Yayımlanmamış yüksek lisans tezi). Ankara: Gazi Üniversitesi.