Tarihi Eser

Kavram

Bir ülkenin kültürü, geçmişi, sanat yolu ile tarihi eserlerde kendi somut biçimini bulur. Bu yüzden toplumların tarihi eserleri, onların geçmişten bugüne varoluşlarının kanıtı olarak kabul edilir. Bu bilinçle İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra doğan yeni devletlerin arkeoloji başta olmak üzere geçmişlerindeki tarihi eserleri ortaya çıkarma gayretleri görülür. Çünkü geçmişlerinde tarihi eserleri olmayan toplumlar egemen devlet olarak devam etme şansına sahip olamamaktadır. Tarihi eserlerin oluşumunda içinde doğdukları kültürün etkisi kadar başka kültürlerinde payı vardır. Bunda hiç kuşkusuz gözlem, kültürel etkileşim, ticaret ve inancın yadsınamaz bir rolü vardır. Ayrıca tarihi eserler, toplumların karakterlerini, geleneklerini görünür kılmaktadırlar.

Türkiye, sahip olduğu binlerce yıllık tarihi geçmişi, korunması gerekli çeşitli yüzyıllara ait çok farklı yapı malzemesi ve tekniği ile inşa edilmiş yapıların olduğu oldukça zengin bir bölgedir. Geçmişten günümüze ulaşmış bu değerli mirasın içinde, büyük ve küçük boyutlu tarihi eserler mevcuttur. Mevcut koruma yasalarının tüm bu yapılarda aynı hassasiyetle uygulanmasını zorunlu kılmaktadır. Tarihi eserlerin korunmasında asıl amaç, yapısal bütünlüklerini koruyarak geleceğe güvenle ulaşabilmesini sağlanmaktır. Ancak, bu yapılırken en önemli husus tarihi eserin özgün niteliklerini bozmadan, değerinin korunmasıdır. Türkiye’de taşınmaz kültür varlıkları Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ile koruma altına alınmıştır. Bunlar; kaya mezarlıkları, yazılı, resimli ve kabartmalı kayalar, resimli mağaralar, höyükler, tümülüsler, örenyerleri, akropol ve nekropoller; kale, hisar, burç, sur, tarihi kışla, tabya ve istihkamlar ile bunlarda bulunan sabit silahlar; harabeler, kervansaraylar, han, hamam ve medreseler; kümbet, türbe ve kitabeler, köprüler, su kemerleri, su yolları, sarnıç ve kuyular; tarihi yol kalıntıları, mesafe taşları, eski sınırları belirten delikli taşlar, dikili taşlar; sunaklar, tersaneler, rıhtımlar; saraylar, köşkler, evler, yalılar ve konaklar; camiler, mescitler, musallalar, namazgâhlar; çeşme ve sebiller; imarethane, darphane, şifahane, muvakkithane, simkeşhane, tekke ve zaviyeler; mezarlıklar, hazireler, arastalar, bedestenler, kapalı çarşılar, sandukalar, siteller, sinagoglar, bazilikalar, kiliseler, manastırlar; külliyeler, eski anıt ve duvar kalıntıları; freskler, kabartmalar, mozaikler, peribacaları ve benzeri taşınmazlar; taşınmaz kültür varlığı örneklerindendir.

21. 07. 1983 tarihli 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, korunması gerekli taşınır kültür ve tabiat varlıklarının tasnif, tescil, müzelere alınması ve değer takdirini yapacak komisyonların çalışma usul ve esaslarını belirlemektir. Bunlar; arkeolojik eserler, etütlük eserler, yağlı ve sulu boya tablolar, resimler, desenler, pasteller, gravürler, güzel yazılar ve tezhipler, kazıma, oyma, kakma eserler, heykeller, kabartmalar, mimarlık eserleri, elişleri ve küçük sanat eserleri ve fotoğraf eserleri bu kapsamda kabul edilen taşınır tarihi eserlerdir.

Yararlanılan Kaynaklar

Hollingsworth, M. (2003). Dünya Sanat Tarihi (Çev. Rengin Küçükerdoğan ve Banu Ergüder). İstanbul: İnkılap Kitabevi; Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu–5880-3; Korunması Gerekli Taşınır Kültür ve Tabiat Varlıklarının Tasnifi, Tescili ve Müzelere Alınmaları Hakkında Yönetmelik; Turani, A. (2013). Dünya Sanat Tarihi. İstanbul: Remzi Kitabevi; Türk Dil Kurumu Sözlüğü, www.sozluk.gov.tr, (Erişim tarihi: 20.02.2020).