Kırkpınar Yağlı Güreşleri Festivali
Doğal ve Kültürel Miras UNESCO Dünya Miras Alanı
(Kırkpınar, Edirne, 1357 - )
Maddeye katkıda bulunan yazarlar:
-
2020
Yağlı güreşler, Edirne Belediye Başkanlığı’nın organizasyonu ile gerçekleştirilen, dünyanın en eski geleneksel spor faaliyetlerinden biri olup Türk ulusal kültürünün ve sosyal yaşamının bir parçası olarak yüzyıllardır süregelmektedir. Festival, bir taraftan insanların yakınlaşması ve dayanışmasını sağlarken, diğer taraftan da bireylerin kendi kültürlerini tanımaları açısından önemli bir toplumsal işlevi yerine getirmektedir. Sarayiçi Er Meydanı, Türkiye başpehlivanının belirlendiği tarihi bir yer olmakla birlikte, ülkenin birçok yöresinden gelen ve başarılı olmayı hedefleyen pehlivanlar için kendini gösterme, hem de toplum içinde iyi bir yere sahip olma mücadelesini gerçekleştirdiği yerdir.
Kırkpınar Yağlı Güreşleri bir efsaneye göre; 1357 yılında Orhan Gazi’nin Rumeli’yi ele geçirmek için düzenlediği seferler sırasında, oğlu Süleyman Paşa askerleriyle Edirne’yi üçüncü defa geçici olarak ele geçirdikten sonra, Edirne civarında keşfe çıkar. Öncü birlik geri döner ve günümüzde Yunanistan’ın topraklarında kalan Samona’da mola verirler. 40 güreşçi burada güreşe tutuşurlar. Saatlerce süren güreşlerde, adlarının Ali ile Selim olduğu rivayet edilen iki kardeşin bir türlü yenişemedikleri görülür. Daha sonra bir Hıdrellez gününde, Edirne yakınlarındaki Ahı köy Çayırı’nda aynı çift yeniden güreşe tutuşur. Bütün bir gün güreşmelerine rağmen yenişemeyen kardeş pehlivanlar, gece boyunca da mum ve fener ışığında mücadelelerini sürdürmeye devam ederler. Ancak solukları kesilerek oldukları yerde can verirler. Arkadaşları onları bir incir ağacının altına gömerek oradan ayrılırlar. Yıllar sonra aynı yere gittiklerinde iki pehlivanın mezarlarının bulunduğu yerde gür bir pınar görürler. Bundan sonra halk orada yatanların anısına o yöreye Kırk Pınar adını verir. 1361 yılında Murat Bey ve Uç Beylerinin Edirne’yi dördüncü defa fethettikten sonra Murat Bey’in emri ile aynı yılın yazında 40 yiğit akıncıların anısına bir güreş düzenlenir. Bu düzenlenen güreş, Kırkpınar Güreşleri adıyla tarihe geçti. Bundan sonra her yıl Hıdırellez günü Kırkpınar Güreşleri yapılması gelenek haline geldi. Yunanistan’ın Samona merası içindeki alanın adı Kırkpınar Çayırıdır. Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı'nın sonunda Kırkpınar Yağlı Güreşleri Edirne ile Mustafa Paşa yolu arasındaki Virantekke denilen yerde düzenlendi. Cumhuriyetin ilânından sonra 1924 yılından itibaren güreşler Edirne’nin saray içi mevkiinde düzenlenmeye başlar. Cumhuriyetin ilk yıllarında Kızılay, Çocuk Esirgeme Kurumu, Halkevi ve Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğünün organizasyonlarıyla gerçekleştirilmiştir. 1950 yılından itibaren Kırkpınar Yağlı Güreşleri, Edirne Belediyesi’nin organizasyonu ile düzenlenmeye başladı.
Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin kültürel kimlikleri, Pehlivan, Kırkpınar Ağası, Cazgır, Yağcı, Bezci, Davul-Zurna ekibi ile hakemlerden oluştu. Ağalık geleneği Kırkpınar’ın en temel öğelerinden biridir. Her yıl final güreşleri öncesi Edirne Belediyesi’nin ortaya koyduğu Ağalık Koçu açık artırmaya çıkarılmakta ve en yüksek fiyatı veren bir sonraki yılın Kırkpınar Ağası olmaktadır. Başlangıçta Kırkpınar Yağlı Güreşleri Panayırı adıyla üç gün olarak gerçekleştirilen bu etkinlikler, 1966 yılından itibaren Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri ve Kültür Etkinlikleri Haftası, 2011 yılından itibaren de Kırkpınar Yağlı Güreşleri Festivali adıyla kutlanmaya başlandı. Kırkpınar Yağlı Güreşleri, 2008 yılında Avrupalı Seçkin Destinasyonlar Ödülünü kazanırken, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Edirne Belediye Başkanlığı işbirliğiyle yürütülen çalışmalar neticesinde 16 Kasım 2010 tarihinde Kırkpınar Yağlı Güreşleri Festivali adı ile UNESCO’nun İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirasının Temsili Listesi'ne dâhil edildi. Mayıs 2014 tarihinde Edirne Belediyesi Kırkpınar Yağlı Güreşleri Festivali Bilgi ve Dokümantasyon Merkezi kuruldu. Festivali belgeleriyle geleceğe taşımak amacıyla sayısallaştırma projesi yapılmış geçmişten günümüze tüm belgeler toplanarak dijital ortama aktarılmıştır. Kırkpınar Yağlı Güreşleri Festivali, her yıl yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı olmaya devam etmektedir.
Referanslar
Bilar, E. (2017) Kırkpınar Yağlı Güreşleri Festivali Almanağı 1361-2017, Cilt: (ss. 1-3). Edirne: Edirne Belediye Başkanlığı Yayınları.
-
2020
1300’lü yılların ortasında, Orhan Gazi’nin kardeşi Süleyman Paşa, Rumeli’nin fethi esnasında emrindeki kırk asker ile Domuzhisarı Kalesi ile beraber birkaç kaleyi daha zapt eder. Bu askeri birlik fetihten geri dönerken, günümüzde Yunanistan’da bulunan Samona’da verdikleri molada güreş ederler. Askerlerden ikisi yenişemezler ve sonrasında bu iki güreşçi Hıdırellez Günü’nde (6 Mayıs) tekrardan güreşe tutuşurlar. Sabahın erken saatlerinde başlayan güreş, iki güreşçinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan gece yarısına kadar devam eder. Anlatılanlara göre, yaşamını yitiren bu iki güreşçi orada bulunan bir incir ağacının altındaki toprağa verilirler. Aradan seneler geçtikten sonra, güreşçilerin yakınları aynı yeri tekrardan ziyaret ettiklerinde iki güreşçinin defnedildikleri yerde temiz ve gür pınarların aktığına şahit olurlar. Bu olaydan sonra, o yer “Kırkpınar” olarak anılır ve böylece Kırkpınar Güreşleri geleneği başlamış olur.
Kırkpınar Güreşleri, UNESCO’nun Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne giren, dünyadaki tek güreş etkinliğidir. Edirne’nin kendine has tarihi Kırkpınar Güreşleri bir sportif faaliyet olmanın yanında, yüzyıllardır devam eden geleneksel bir kültürel mirasın da devamı niteliğini taşır. 600 yılı aşkın bir süredir devam eden bu etkinlik, spor ve kültür öğelerinin yanında eğlence özelliğini de barındırmaktadır. Kırkpınar Güreşleri, pehlivanı, cazgırı, peşrevi ile otantik bir faaliyettir. Bu güreş, yüzyıllardır fiziki gücün ve yeteneğin olduğu kadar nezaket, onur, yiğitlik, büyüğe saygı, küçüğe sevgi ve hoşgörü gibi insani değerlerin de sembolü olmuştur. Hem sportif bir yarışma olması açısından hem de dini, toplumsal ve ahlaki bakımdan dünyada eşi benzeri olmayan Kırkpınar Güreşleri, Türk ve İslam kültürünün bir sembolü olarak, seneler boyunca özünden pek bir şey kaybetmeden günümüze gelebilen bir kültür varlığıdır. Balkan Savaşı ve I. Dünya Savaşı sonrasında Kırkpınar Güreşleri, Yunanistan’ın Samona Köyü civarında yer alan Kırkpınar Çayırı’ndan Edirne-Mustafa Paşa Yolu üzerinde bulunan Viran Tekke mahalline taşınmıştır. Cumhuriyetin ilanıyla birlikte ise güreşler Edirne’nin Sarayiçi Bölgesi’nde yapılmaya başlamıştır. Festivale, güreşleri günübirlik izlemeye gelen katılımcılar da dâhil özellikle son zamanlarda her yıl 100 bine yakın kişi katılmaktadır.
Referanslar
Boyacıoğlu, E. (2005, Mayıs). Kırkpınar Yağlı Güreşlerinin Edirne İline Sosyo-Ekonomik Katkısı. Uluslararası I. Tarihi Kırkpınar Sempozyumu’nda sunulan bildiri, Edirne; Edirne İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü (2019). Kırkpınar Yağlı Güreşleri, https://edirne.ktb.gov.tr/TR-76392/kirkpinar-yagli-guresleri.html, (Erişim tarihi: 26.12.2019); Özdemir, G. ve Çalışkan, V. (2018, Ekim). Geleneksel Bir Sporun Coğrafyası: Türkiye’de Yağlı Güreşler (Kırkpınar-Edirne ve Çardak-Çanakkale Güreşleri). TÜCAUM 30. Yıl Uluslararası Coğrafya Sempozyumu’nda sunulan bildiri, Ankara; Sazak, Ş. ve Erşen, A. E. (2009). Bir Kültür Endüstrisi Olarak “Kırkpınar Güreş Festivali”, http://acikerisim.kirklareli.edu.tr:8080/xmlui/bitstream/handle/20.500.11857/362/Uluslararas%c4%b1%20K%c4%b1rkp%c4%b1nar%20Semp..pdf?sequence=1&isAllowed=y, (Erişim tarihi: 26.12.2019); TRT Haber (2019). Kırkpınar Yağlı Güreşleri Edirne'deki otelleri doldurdu, https://www.trthaber.com/haber/turkiye/kirkpinar-yagli-guresleri-edirnedeki-otelleri-doldurdu-421395.html, (Erişim tarihi: 26.12.2019).