Kekova Antik Kenti

Doğal ve Kültürel Miras Antik Kent

Günümüz Antalya’nın Demre ilçesinin Üçağız mevkiinde, Simena antik kentinin bir kilometre güneyinde, Andriake Limanının ise dört kilometre batısında yer almaktadır. Ada, yaklaşık 7,5 kilometre uzunluğundadır. En genişyeri 1,8 kilometredir. Kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda uzanan ada, çoğunlukla dik yamaçlı ve en yüksek yeri yaklaşık 180 metre olan dağlık bir yapıdadır. Ada dağlık yapısı nedeniyle tarıma ve yerleşime elverişli değildir. Kekova Adası, Anadolu’ya yapışık bir boğaz oluşturarak uzanmaktadır. Bölgede, 51 familyaya ait 187 cins ve bu cinslere ait 272 tür bitki türleri bulunmakta ve bu bitki türlerinden 26 tanesi endemiktir. Ayrıca 20 memeli türü, 96 kuş türü, 16 sürüngen ve dört tane iki yaşamlı türü tespit edilmiştir.

Dolichiste: Tersane Koyu’nun antik dönemde tekne yapım yeri olduğu tahmin edilmektedir. Dolichiste antik kentinde Helenistik döneme ait bir kule, liman ve liman yapıları bulunmaktadır. Antik kentte üç büyük kilise ve iki şapel de tespit edilmiştir. Adada sualtı arkeoloji çalışmaları sürmektedir. Bu çalışmaları yürüten uzmanlar tarafından adada şu ana kadar yaklaşık 150-200 kadar konut, işlik, sarnıç ve kent dokusu tespit edilmiştir. Uzun yıllar Likya Uygarlığı’nın daha sonra da Roma İmparatorluğu’nun etkisinde kalan yörede günümüzde de küçük yerleşmeler vardır. Üçağız (Theimussa) ve Kale (Simena) köyleri günümüzdeki yerleşimlerdir.

Kaş-Kekova Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak belirlenmiştir. Bu bölge Antalya iline bağlı üç köy, Antalya ilinin Kaş ilçesinin doğusunda Ulu Burun’dan başlayan ve Kekova Burnu’nun doğusunda, Kale (Demre) Ovası’nda biten çok hareketli bir kıyı ve kıyı boyunca uzanan adalardan oluşmaktadır. Yaklaşık 260 kilometrekarelik alanı kaplayan, Özel Çevre Koruma Bölgesi kıyısında yer alan Kale- Üçağız yerleşmeleri yanında iç kesimlerde Çevreli ve Kapaklı köyleri bulunmaktadır. Kekova’ya denizden ulaşım Kale Çayağzı’ndan kiralanan kayıklarla yapılmaktadır. Sıcak İskelesi’nde Aperlai antik kenti, yarımadanın ucunda Toprakada ve Karaada yer almaktadır. Bundan sonra Kekova Adası uzanmaktadır. Bu adadan dolayı tüm bölge Kekova adıyla anılmaktadır. Kekova Adası depremlerle suya battı bu nedenle buraya batık şehir denilmektedir.

Kaleüçağız: Üçağız (Theimussa) - Kale (Simena): Üçağız Limanı’ndan denize bakılınca adaların arasından üç yerden açık denize çıkıldığı görüldüğü için bölge bu ismi almıştır. Sıçak İskelesindeki Aperlai, Batık Kent, Kale’deki Simena, Üçağız’da bulunan Theimussa, Gökkaya koyu üzerindeki Istlada birbirine çok yakın antik kentlerdir. Lykia Birliği içinde temsil ediliyorlardı. Deniz kenarındaki bu kentlerden başka Kılıçlı’da Apollonia, Üçağız’a iki kilometre uzaklıkta yol üzerindeki Çevreli’de Tyberissos antik kenti bulunmaktadır. Tyberissos eski adı Tirmisin olan ovaya bakan 365 metre yükseklikteki bir tepe üzerinde bulunmaktadır. Dağın eteklerinde bir düzineye yakın Lykia lahdi ve güvercin yuvası şeklindeki Lykia kaya mezarları bulunmaktadır. Bunlar Hellenistik dönem ve Roma dönemine aittir. Antik şehir tepenin iki zirvesinde yer alıyor. Kuzeyde şehrin akropolisi bulunmaktadır. Daha alçak olan güney tepesinde ise Dor nizamlı Apollon Tapınağı’nın üzerine onun taşları ile yapılan bir kilise bulunmaktadır.

Kale’de bulunan Simena antik kentinin adı ilk kez Pilinius (MS I. yüzyıl) tarafından anılmıştır. Likya yazısıyla yazılan kitabe ve bulunan gümüş sikkelerden anlaşıldığı üzere tarihi MÖ IV. yüzyıla kadar gitmektedir. Kale, MÖ IV. yüzyıldan günümüze kadar yerleşim alanı olmuştur. Kekova Adası’nın tam karşısında, stratejik bir noktada yarımada üzerine konumlanan küçük bir Likya kıyı kentidir. Likya döneminden kalma kalesi halen ayaktadır. Kral Mezarları Simena (Kale) ve Kekova’nın sembolü olmuştur. Üçağız Köyü’nden Kale’ye gelirken teknelerin bağlandığı Kekova Koyu’nda batık merdivenleri olan Papaz Adası ile Kaptan Adası yer almaktadır. Bir kısmı suyun altında kalan kral mezarları burada görülmektedir. Kral mezarları en çok kaleye tırmanma yönüne göre sağ tarafta kalan nekropol alanında bulunmaktadır. Simena kalesi Ortaçağ’da kullanılmıştır. Ortaçağ surlarının oluşturduğu iç Kde, kalıntıları birkaç bloktan ibaret olan bir tapınak ile bu tapınakla irtibatlı bir stoa da yer almıştır. Ayrıca yine kale içinde doğal kayaya oyulan yedi oturma sırası ile üç yüz kişilik bir tiyatro yer almaktadır. Kaya mezarının üzerinde düzgün bloklardan oluşan Roma dönemi duvarı ve onun üzerinde de mazgalları ile geç devir suru vardır. Kıyıda, harap durumdaki hamamın kitabesinde Aperlai halkı ile meclisi ile birliğin diğer şehirleri tarafından İmparator Titus’a armağan edildi ibaresi bulunuyor. İkisi ev tipi mezar olmak üzere burada birçok mezar görülmektedir.

Kale’nin hemen yanı başında Hamidiye Köyü yer almaktadır. Rauf Orbay, Balkan Savaşı sırasında Hamidiye Kruvazörü ile 13.01.1913’te Çanakkale’den çıkıp hiçbir onarım yapılmadan yedi ay 24 gün süre ile 11.500 mil seyir yapmıştır. Bu seyir Rauf Orbay’a tarihte ilk akın harekâtı icra eden gemi komutanı ve Hamidiye Kahramanı unvanlarını kazandırmıştır. Hamidiye Kruvazörü Beyrut’tan Ege Denizi’ne seyrederken 25-26 Şubat 1913’te iki gün boyunca dinlenmek, kazanlarını temizlemek ve düşmanı aldatmak maksadıyla burada demirlemiştir. Adanın yüksekliği Hamidiye Kruvazörü’nün direklerinin görünmesini engelleyerek doğal ve gizli bir korunak oluşturmuştur. Aperlai Kenti Sıçak Yarımadası’ndaki, Sıçak İskelesi’nin olduğu yerde bulunan bir antik kenttir. Kent adının orijinali Luwi dilinde Aprillai olup Akarsu Boğazı anlamına gelmiştir. Aperlai, küçük bir Likya liman kentidir. MÖ V. ve IV. yüzyıla ait eserlerdeki yazıtlar ve sikkeler Likya dili ile yazılmıştır. Bu yazılar ve gümüş sikkeler, Aperlai’in Likya Birliği öncesi bir tarihinin de olduğuna işaret etmektedir. Bu kentin bir kısmı depremler veya suların yükselmesi sonucu denizin altında kalırken, bir kısmı da karada bulunmaktadır. Şehrin her yanı surlarla çevrilidir. Deniz kenarındaki surlar, aralıklı kulelerle takviye edilmiştir. Roma döneminde yapıldığı sanılan ve dikdörtgen bir alanı çeviren surlar yer yer görkemli bir görünüşe sahiptir. Bölge berrak mavi suları, bakir doğası ile popüler bir turizm merkezidir.

Yararlanılan Kaynaklar

Aslan, E. (2009). Kekova Bölgesi Sualtı Araştırmaları (Aperlai Limanı). İçinde; K. Dörtlük ve R. B. Seyhan (Editörler), Uluslararası Genç Bilimciler Buluşması I: Anadolu Akdeniz Sempozyumu (ss. 9-21). İstanbul: Monografi Dizisi; Aslan, E. (2020). Kekova Bölgesi Liman Araştırmaları 2010: Dolichiste (Kekova Adası) Liman Alanları. Antalya: Suna-İnan Kıraç Akdeniz Medeniyetleri Araştırma Enstitüsü; Aslan, E. (2014a). Kekova Adası Arkeolojik Yüzey/Sualtı Araştırması (2012-2013), AST, 32(1): 335-354; Aslan, E. ( 2014b). Kekova Bölgesinde Bulunan Antik Çağ Limanları, TINA, 2; 58-75; Aslan, E. ve Kılıç, Y. (2016). Kekova Adası Arkeolojik Yüzey/Sualtı Araştırması, AST, 34(1): 27-49.

Ayrıntılı bilgi için bakınız

Aslan, E. (2011). Kekova Bölgesi Limanları (Yayımlanmamış doktora tezi). Konya: Konya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.