Ekoturizm

Kavram Turizm Çeşitleri

Turizm aktivitelerinin özellikle doğada neden olduğu olumsuz etkilere karşı, 1980’lerde doğaya ve yerel kültüre saygılı, korumacılığı benimseyen alternatif turizm çeşitleri ortaya çıktı. Alternatif turizm türlerinin de doğaya olan etkileri görülmeye başlandıkça, doğayı kullanırken koruyan, doğa temelli turizm fikri oluştu. Ekoturizm kavramı doğal çevrenin ve çevre kalitesinin korunması ve bu yöndeki ilginin artmasıyla eş zamanlı olarak gelişti. Ekoturizm ilk olarak Hetzer’in 1965 yılındaki yazılarında, özellikle kuşlar ve biyoçeşitlilik, doğal alanlar, kayalıklar, mağaralar, fosil alanları, arkeolojik sitler, sulak alanlar ve nadir türler veya tehlike altındaki türlerin bulunduğu alanlar gibi doğal ve arkeolojik kaynaklara dayanan turizm çeşidi olarak yer aldı. Daha sonra 1970’li yıllarda Kanada’da başlatılan ekoturlarda temel olarak ekoturizme yer verildi. 1976 ve 1982 yıllarında ekotur broşürlerinde ekoturizmin tanımı yapılmadı. 1987 yılında ilk kez Hector Ceballos Lascuarin ekoturizmi “Kültürel değerler kadar, el değmemiş doğal alanlara, araştırma, değerini anlama, peyzajı ve biyoçeşitliliğinden zevk alma gibi özel amaçla yapılan turizm faaliyeti” olarak tanımladı. Ekoturizmin ilk tanımlarından birini de 1991 yılında Uluslararası Ekoturizm Topluluğu “Çevreyi korunmak ve yöre halkının refahını artırmak için doğal alanlara yapılan çevreci seyahatler” şeklinde yaptı.

Dünya Turizm Örgütü ekoturizmi “Doğal alanlarda, çevreyi koruyarak yapılan, yerel halkın refahını artıran, sorumlu bir turizm çeşidi” olarak tanımladı. 1992 Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesinden sonra ise, sürdürülebilir kalkınmanın önemi ekoturizme yansıtıldı. 1996 yılında Uluslararası Doğayı Koruma Birliği ekoturizmi “Yöre halkının katılımı ile onlara fayda sağlayan, olumsuz ziyaret etkisi az, korumayı artıran, kültürel varlığı, doğanın kıymetini öğrenmek ve zevk almak için doğal alanlarda yapılan, çevreye duyarlı seyahat” olarak belirtti. 2000’li yıllarda yapılan eklemelerle ekoturizm için birçok tanım yapıldı. Avustralya Ekoturizm Örgütü 2000 yılında ekoturizmi “Önceliği çevre ve kültür olan, doğal alanları ziyaret ederek takdiri ve korumayı teşvik eden, ekolojik sürdürülebilir turizm” olarak tanımladı. Birleşmiş Milletlerin 2002 yılını Ekoturizm Yılı olarak ilan etmesiyle dünyada ekoturizmin önemi daha da arttı. Bu çerçevede 2002 yılında Kanada’da Dünya Ekoturizm Zirvesi gerçekleştirildi. Bu zirveye göre ekoturizm doğal kaynakların sürdürülebilirliğini ve yerel halkın kalkınmasını sağlayan, sosyo-kültürel yapısını koruyan bir yaklaşımdır.

Ekoturizm, doğal kaynakların korunması açısından çok önemlidir. Korunan alanlara bir gelir sağlarken bu gelirin de alanın korunması için kullanılmasını sağlamaktadır. Yerel halk için gelir sağlayarak alanın korunmasını sağlar. Doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımını geliştirir, flora ve faunanın tehditlerini azaltır. Ekoturizmin olumlu çevresel ve sosyal etkisi olsa da doğru uygulanmadığında kitle turizmi kadar zarar verebilmektedir. Ekoturizm alanlarının hassas ekosistemler olması nedeniyle doğal kaynakları (biyolojik çeşitlilik, habitatlar) yok edebilmekte ve çevresel kirlilik olmasına neden olabilmektedir. Ekoturizm doğada yapılmasına rağmen, doğadaki her gezi ekoturizm değildir. Günümüzde ekoturizm ile eş anlamlı olarak düşünülen 30’dan fazla kelime vardır. Bunlardan en sık dile getirilenler yeşil turizm, yumuşak turizm, sürdürülebilir turizm, alternatif turizm, macera turizmi, bilimsel turizmdir. Bunlarda doğa koruma önceliği yoksa ekoturizm olarak değerlendirilemez.

Gerçek anlamda, Ekolojik Turist, gideceği alanla beraber, çevresel değerlerin korunmasında gönüllü davranışlarda bulunan, genel ekolojik bilgiye sahip insan demektir. Ekoturistler, doğal alanlara ve kültürel çevrelere seyahati sever ve yöresel kültürleri öğrenmeye isteklidirler. Bu turistlerin ortak özelliği doğal çevreyi ve yaban hayatını gözlemleme, doğa yürüyüşü yapma ve bu doğadan zevk alma, yeni yerler görme ve tecrübeler edinme nedeniyle de tekrar bu seyahatleri yapma arzusunda olmalarıdır.

Dünya Turizm Örgütü ve Birleşmiş Milletler Çevre Programı gibi uluslararası büyük kuruluşlar, yabancı yatırımlar, tur operatörleri, Dünya Bankası ve Avrupa Topluluğu, Doğal Hayatı Koruma Derneği ve WWF özellikle ekoturizm hareketini teşvik etmekte ve katkıda bulunmaktadırlar. Dünyadaki ekoturizm uygulamaları genellikle doğal değerleri olan, az gelişmiş ya da gelişmekte olan Meksika, Nepal, Kosta Rica, Yeni Zelanda, Avusturalya, Ekvator, Peru, Tanzanya, Ruanda, Botswana, Hindistan, Brezilya, Bhutan, Tayland, Madagaskar, Belize, Orta ve Latin Amerika, Kenya, Karayipler, Endonezya ve Pasifik Adaları gibi ülke ve bölgelerde gelişme gösterdi. Ekoturizm faaliyetleri dünyanın birçok ülkesindeki gibi Türkiye’de de genelde korunan alanlarda yapılmaktadır.

Türkiye’de ekoturizmin yapıldığı ve yapılabileceği 44 milli park, 247 tabiat parkı, 114 tabiat anıtı, 30 tabiatı koruma alanı, 81 yaban hayatı geliştirme sahası, 56 ramsar alanı, 255 önemli kuş alanı, 144 önemli bitki alanı ve 305 önemli doğa alanı bulunmaktadır. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2023 Turizm Stratejisi’nde ekoturizmi geliştirmek için çeşitli projeler ve hedefler belirlendi. Bunun için Göller Bölgesi ekoturizm gelişim bölgesi ve GAP ekoturizm koridoru öncelikle ekoturizmin geliştirileceği bölgeler olarak belirlendi. Bunun dışında Turizm Bakanlığı'nın çevreyi korumak ve ekoturizm yatırımlarını teşvik etmek için yaptığı projeler; Mavi Bayrak Projesi, Atak Projesi, Belek Yönetim Planı, Dağ-Doğa Yürüyüşü Projesi, Yayla Turizmi Projesi, Akarsu Turizmi Projesi, Bisiklet Tur Güzergahlarının Belirlenmesi, Geliştirilmesi Projesi, Atlı Doğa Yürüyüşü Projesi, Mağara Turizmi Projesi, Sportif Olta Balıkçılığı, Kuş Gözlemciliği, Botanik İnceleme Projesidir. Uluslararası Ekoturizm Topluluğu’nun 2006 raporuna göre, doğa turizmi dünyadaki seyahat harcamalarının yüzde 7’sini oluşturmaktadır. Dünya pazarında ekoturizmin yıllık büyüme oranı ise yüzde 12’dir. 2024 yılına kadar ekoturizm küresel tatil pazarının yüzde 5’i oranında olacağı öngörülmektedir.

Referanslar

Demirtaş, N. (2011). Turizm ve Çevre. Ankara Üniversitesi Uzaktan Eğitim Yayınları; Kasalak, M. A. (2015). Dünyada Ekoturizm Pazarı ve Ekoturizmin Ülke Gelirlerine Katkıları, Journal of Recreation and Tourism Research, 2(2): 20-26; Koçoğlu, P. (2008). Ekoturizmin Sürdürülebilir Turizm Politikasındaki Yeri: Dünyadaki Ekoturizm Destinasyonlarının İncelenmesi. (Uzmanlık Tezi). Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürlüğü, Ankara; Weaver, D.W. (2001). The Encyclopedia of Ecotourism. Oxon: CABI; Weaver, D.W. (2002). Ecotourism. New York: John Wiley.

Ayrıntılı bilgi için bakınız

Weaver, D.W. (2001). The Encyclopedia of Ecotourism. Oxon: CABI; Weaver, D.W. (2002). Ecotourism. New York: John Wiley.