Toplum Temelli Ekoturizm

Kavram Turizm Çeşitleri Sosyoloji

1990’lı yıllardan itibaren birçok yerel topluluk, ekoturizmi yerel gelişme stratejilerinin bir parçası olarak benimsedi. 2000 yılında gerçekleştirilen Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi Beşinci Taraflar Konferansında ise, turistlerin sağlıklı bir çevre ile biyolojik çeşitliliğin önemi konusunda eğitilebilmeleri için ekoturizmin eşsiz bir role sahip olduğu vurgulandı. Diğer yandan yerel topluluklar ve turizme ilişkin tutumları ekoturizm planlaması ve yönetimi açısından oldukça önemlidir. Genel olarak, ekoturizmin sosyal anlamda daha kapsayıcı olduğu ve yerel halkın turizm gelişimine gerçek katılımını sağladığı görüşü hâkimdir. Yaklaşık son 40 yıldır önem kazanan Toplum Temelli Ekoturizm (TTE) ise, bu katılımı daha da ileriye götüren ve yerel halkın yaşam kalitesini artıran, sürdürülebilir bir turizm türüdür. TTE anlayışı, doğal alanlar ile doğa koruma ve yerel geçim kaynaklarına katkıda bulunan destinasyonlara seyahat edilmesine odaklanır. TTE’de yerel halk, özel tur operatörleri veya devlet kurumları tarafından yönlendirilen bir siteme dâhil olmak yerine; ekonomik ve sosyal faydalar üzerinde söz sahibi olmalarını sağlayacak şekilde kendi çevre duyarlı ekoturizm işletmelerini oluşturmakta ve yönetmektedir.

TTE gelişimi esnasında yerel toplulukların yönetim ve kapasite geliştirme süreçlerinin de ihmal edilmemesi gerekmektedir. Çünkü, TTE’de yerel halkın turizm gelişiminin olumsuz etkilerinin farkına varması ve bunları azaltmak için önlemler alması oldukça önemlidir. Katılımcı yaklaşım, tüm paydaşların çeşitli TTE süreçlerine aktif, bilgili, eşit katkı ve katılımını içerir. Yerel halk, TTE’in amaç ve hedefleri doğrultusunda uygun doğal ve kültürel kaynakları belirleyip kullanabilmenin yanı sıra problem ve ihtiyaçların tam olarak farkında olur.

Toplum temelli doğal kaynak yönetiminin bir çeşidi olarak da değerlendirilebilen TTE uygulamalarına; Avustralya ve Kanada benzeri gelişmiş ülkelerde de Malezya ve Vietnam gibi gelişmekte olan ülkelerde de rastlanmaktadır. Günümüzde Asya Pasifik bölgesinde genellikle uluslararası bağış ajanslarından destek alan ve kendi içinde bilgi ve deneyim paylaşımı sağlayan Kamboçya’daki Toplum Temelli Ekoturizm Ağı (CCBEN) benzeri iletişim ağları giderek artmaktadır. Diğer yandan, TTE’in yerel kalkınmaya ve korumaya olan katkısı fazla sayıda yerel halk içermeyen küçük alanlarda ve sınırlı ekonomik kazanımlar şeklinde olmaktadır. Bu nedenle de TTE’in geliştiği yerlerde uzun vadeli bir yaklaşım ve finansal destek kazanımları içine girilmesi önemli olmaktadır. Bir alan için TTE gelişimi planlandığında, aşağıda yer alan unsurlar göz önünde bulundurulmalıdır:

- Söz konusu alan için ekoturizmin uygun bir seçenek olması durumu araştırılmalıdır. Bu kapsamda; ekoturizmin alanın kaynak değerlerinin korunması yönünde sağlayacağı fayda ve alanda ekoturizm gelişimi için gerekli koşulların durumu detaylı bir şekilde irdelenmelidir. Ayrıca, bütünleşik bir yaklaşımın benimsenmesi ve sorumlu ekoturizm gelişimi için araçların ortaya konması da önemlidir.

- Ekoturizmin yerel halkın da dahil olduğu tüm paydaşlar ile birlikte planlanması önemlidir. Dolayısıyla; yerel toplumu sürecin tüm aşamalarına entegre edecek bir şekilde hareket edilmeli, üzerinde uzlaşma sağlanacak ortak bir stratejinin belirlenmesi yönünde çalışmalar yapılmalı, çevre unsurları ve kültürel değerler ile bütünlük sağlanmalıdır.

- TTE projesinin uygulanabilir olması oldukça önemlidir. Bu bağlamda; pazar gerçekçiliğinin yanı sıra etkili bir tanıtımın sağlanması ve kaliteli ürünün ortaya konması gerekmektedir. Ekoturizm gelişimine yönelik çalışmalarda; pazar gereksinimleri, tüketici beklentileri ve ürün arzı iyi yönlendirilmeli ve bir tur operatörü ile işbirliği içinde çalışılarak, uluslararası turizm pazarı içinde de yer alınmalıdır.

- Topluma ve çevreye olan katkıların artırılması gerekmektedir. Bu doğrultuda ekoturizmin olası etkileri yönetilmeli (çevre üzerindeki olumsuz etkilerin azaltılması, yerele olan katkının artırılması gibi), sorumlu ve iyi kalitede bir ekoturizm ürününün ortaya konması ve pazarlaması için yerel topluma teknik destek verilmeli ve tur operatörleri ile turistlerin desteği sağlanmalıdır. Ayrıca ekoturizm çalışmalarının, uzun süreli uygulanabilirlik ve başarı üzerine tasarlanması ve yönetilmeleri gerektiğinden; verimliliğin izlenmesi ile sürekliliğinin sağlanması da önemlidir.

TTE için göstergelerin belirlenmesi; mevcut sürdürülebilirliğin ölçülmesi, iyileştirmeye yönelik önerilerin ortaya konması ve sürdürülebilir olmayan kararların önüne geçilebilmesi açısından önemlidir. Mearns, toplum temelli ekoturizm göstergelerini belirlerken, Dünya Turizm Örgütü’nün turizm işletmelerinde sürdürülebilirliğe yönelik 2004 yılında geliştirdiği 12 temel göstergeyi kabul etmiş ve bunlara ilaveten TTE işletmelerine yönelik (eğitim, toplumun karar alması, topluma faydalar, kültür, biyolojik çeşitlilik ve koruma, network oluşturma ve işbirliği) altı gösterge daha geliştirmiştir.

Yararlanılan Kaynaklar

Hamzah, A. ve Khalifah, Z. (2009). Handbook on Community Based Tourism-How to Develop and Sustain CBT. APEC (Asia-Pacific Economic Cooperation) Tourism Working Group. Malezya; Mearns, K. F. (2015). Applying Sustainable Tourism Indicators to Community-Based Ecotourism Ventures in Southern Africa, Athens Journal of Tourism, 2(3): 179-194; Nelson, F. (2004). The Evolution and Impacts of Community-Based Ecotourism in Northern Tanzania. IIED Issue Paper No. 131; Pookhao, N. (2014). Community-Based Ecotourism: The Transformation of Local Community, SHS Web of Conferences, 01033. http://www.shs-conferences.org, (Erişim tarihi: 11.08.2019); WWF International, (2001). Guidelines for Community-Based Ecotourism Development. R. Denman (Hazl.). İsviçre.

Ayrıntılı bilgi için bakınız

Canalog, L. A., Reyez, D. P. T. ve Eugenio, V. F. (2012). Making Ecotourism Work-A Manual on Establishing Community-based Ecotourism Enterprise in the Philippines. Macati City: JICA.