Bolu ilinin dört kilometre güneyinde Seben Dağları eteklerinde kurulu Karacasu Köyü’nde, deniz seviyesinden 750 metre yüksekte yer alan bir kaplıcadır. Büyük Kaplıca, Küçük Kaplıca ile birlikte bu bölgede yüzyıllardan beri kullanılagelmektedir. Arkeolojik kazılardan elde edilen bulgulara göre bu kaplıcalar Türklerden çok daha önceleri başka medeniyetler tarafından kullanılmıştır. Kaplıcaların tarihi MS I. yüzyıla kadar gitmektedir. Roma İmparatorluğu döneminde ilk kaplıca tesisleri yaptırıldı ve bu tesisler yıllarca kullanıldı. Ancak MS VI. yüzyılda yaşanan bir deprem sonucunda tesisler uzun yıllar kapalı kaldı, Selçuklular kaplıcayı yeniden faaliyete geçirdiler. Osmanlı döneminde 1460’lı yıllarda tesise yeni havuzlar eklendi, 1510 yılında kaplıcaya yakın Musa Paşa Camii inşa ettirildi. 1985-1987 yıllarında aslına uygun olarak yeniden restore edildi ve turistik tesis kimliği kazandı. Günümüzde her iki kaplıcadaki tesislerin bazı bölümlerinin kısmen Selçuklu mimarisini, kısmen de Osmanlı mimarisini temsil ettiği görülmektedir. Kaplıcaların çevresi ormanlık arazi ile kaplıdır ve güzel bir görünüme sahiptir.

Karacasu sahası, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Termal Turizm Bölgesi ilan edildi. Böylece bu bölgede Termal Otel ve Büyük Kaplıca, Küçük Kaplıca Özel İdare Tesisleri ile Sağlık Bakanlığı’na bağlı Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi hizmet vermeye başladı. Bu tesislerin yanı sırada ayrıca aile pansiyonları da konaklama hizmeti vermeye başladılar. Büyük Kaplıca’daki konaklama tesislerinin toplam yatak kapasitesi 130’dur ve bu tesiste iki adet umumi havuz ile 25 adet sıra banyo ve bir adet restoran bulunmaktadır.

Büyük Kaplıca’nın suyu kalsiyum sülfatlı ve bikarbonatlı, karbondioksitli, magnezyumlu, florürlü, termal ve mineralli sular grubuna girmekte, su içerisinde en fazla kalsiyum sülfat bulunmaktadır. Kaplıca suyunun mineral değeri 1767 mg./l eriyik mineraldir ve suyun doğal sıcaklığı ortalama 45oC, pH. değeri ise 6,3 ve radyoaktivitesi 10 eman’dır. Kaplıca suyunun radyoaksitivitesi yüksek olduğundan tedavi yönünden oldukça değer taşımaktadır. Kaplıcanın suyu hem içme kürleri hem de banyo kürleri için oldukça elverişli olup ayrıca buğulama şeklinde de kullanılmaktadır. Kaplıca, banyo olarak kullanıldığında, romatizmal hastalıklara, nevraljiye, nevrite ve polinevrite, siyatiğe ve kadın hastalıklarına iyi gelmektedir. İçme olarak kullanıldığında, karaciğer ve safra kesesi, böbrek ve idrar yolu hastalıkları ile mide ve bağırsak rahatsızlıklarına şifa sağlamaktadır. Buğulama yöntemi uygulandığında ise nefes darlığı ve kalp hastalıkları ile tansiyonun düzenlenmesinde etkilidir.