Antakya Lahdi

Doğal ve Kültürel Miras Lahit

(Hatay, MS. III. yüzyıl)

Anadolu coğrafyası antik döneme ışık tutan arkeolojik eserler bakımından oldukça zengindir. Bu eserler müzelerde korunmakta, sergilenmekte ve kültürel miras olarak gelecek kuşaklara aktarılmaktadır. Antakya Lahdi, Hatay Arkeoloji Müzesi'nde sergilenen 2yirmi altı lahitten bir tanesidir. Müzenin eşsiz eserlerinden biri olan Antakya Lahdi, işçilik ve estetik bakımdan etkileyici bir görünüme sahiptir. Antakya Lahdi, 1993 yılında bir binanın temel kazısı sırasında tesadüfen bulunmuştur. Hatay Arkeoloji Müzesi'nde 18153 envanter numarası ile 2014 yılından bugüne sergilenmektedir. Antakya Lahdi, Sidemara tipinde olup bu tipin ilk örnekleri antik Sidemara kentinin (günümüzde Konya yakınlarında) kalıntılarında bulunmuştur. Lahit, figürsel anlatımlı olup sütunlu ve kapaklıdır. Lahdin ölçüleri ise 2,47 metre uzunluğunda, 2,46 metre yüksekliğinde ve 1,22 metre genişliğine olup yaklaşık olarak 10 ton ağırlığa sahiptir. Lahdin içerisinde üç sikke, iki kadın ve bir erkeğe ait iskelet ve bazı değerli gömü eşyaları bulunmuştur. Lahit’in üzerindeki figürler ve içinden çıkan sikkelerden hareketle mezarın Roma döneminde saygın bir kişi ya da kişilere ait olabileceği düşünülmektedir. 

Lahit (Yunanca’da “et yiyen” “flesh-eater” anlamına gelir), MS ikinci yüzyıldan başlayarak Roma imparatorluğu boyunca yaygın olarak kullanılan, gömüt mezarlar için bir tabuttur. Lahitlerin ilk kullanımları Mezopotamya ve Mısır’da (III. Sülale Dönemi: MÖ 2686–2613) görülmüştür. Lahitler, Roma dünyasında temel mezar tipleri arasında yer alır. Başlangıçta lahit kullanımı Romalılarda yaygın değildi daha sonraları özellikle İmparatorluk döneminde kullanımı yaygınlaşmıştır. MS II.-III. yüzyıl lahitleri için Roma, Atina ve Dokimeion üç önemli üretim merkezi arasında yer alır. Antakya Lahdi’nin yapıldığı mermerin Afyon yöresindeki Synnada (Şuhut) ve Dokimeion (İscehisar) mermer yataklarından çıkarıldığı tespit edilmiştir. Küçük Asya'da lahit kullanımı bazı bölgelerde uzun bir geçmişe sahiptir. Roma imparatorluk döneminde, Asya lahitlerinin başlıca üretim merkezi Frigya'daki Dokimeion'du. Dokimeion atölyesi, mimari formda büyük ölçekli lahitlerde uzmanlaşmıştı. Sütunlu yapılar dört tarafı çevreler, sütun aralarında erkek ve kadın figürleri ve bir tarafta bir kapı motifi bulunur.

Lahitlerdeki mitolojik ikonografi önemli bir ilgi konusu olmuştur; lahitlerde gösterilen mitler genellikle evleri ve kamusal alanları süslemek için seçilen mitlerle aynıdır, ancak cenaze bağlamında bakıldığında farklı anlamlar kazanabilirler. Bazı akademisyenler, imgelerin Roma dini inançlarını ve ölüm ve ahiret hakkındaki anlayışlarını sembolize ettiğini düşünürken, diğerleri imgelerin klasik kültüre olan sevgiyi yansıttığını ve ölen kişinin statüsünü yükseltmeye hizmet ettiğini veya bunların daha derin bir anlamı olmayan sadece geleneksel motifler olduğunu savunmaktadır. Figürlü anlatıma sahip olan Antakya Lahdi’nde mitolojik yaratıklar, yaşam ve aşkla ilgili tasvirler bulunmaktadır. Lahit’in kapak bölümünde işlenmemiş yüzlerle bir erkek, bir kadın, iki çocuk, bir at ve kuş figürü bulunmaktadır. Üst kenarlarda aslan boğa mücadelesinin yanı sıra Eros ve leoparların oyun sahnesi yer almaktadır. Kapakta yer alan eroslar, çiftin huzurlu bir evlilik yaşamış olduklarına işaret etmektedir. Mitolojide erosların katıldığı av sahneleri, tanrılaştırılmış ikizlerin öbür dünyada devam eden eğlencesidir. Ayrıca Eros, mitolojide ölümün ötesindeki ruhun simgesiydi. Ön dar yüzde yer altı tanrısı Hades’e açılan bir kapının önünde bir ateş altarı ve bir kurban tasviri yer almaktadır. Kurbanın iki tarafında bir kadın ve bir erkek figürü yer alırken, erkek figür elindeki kaptan aleve şarap ya da yağ dökmektedir. Lahdin geniş yüzlerden birinde şaha kalkmış bir atın üstündeki süvarinin bir aslana saldırdığı, yardımcıları ve Zeus’un askerleri olarak bilinen Dioskurların da onu çevrelediği bir av sahnesi yer almaktadır. Arka dar yüzde ise yer alan üç figür, ailenin bilgeliğini ve aristokrat kimliğini işaret etmektedir. Ayrıca figürlerin parmak işaretleri de bilgeliği sembolize etmektedir. Diğer geniş yüzünde ise bir veda tasviri yer almaktadır. Bu figürler, yaşamın farklı dönemini (gençliği, olgunluğu ve yaşlılığı) sembolize etmektedir.

Referanslar

Akçay. T. (2008). Lahitlerin Tarihi Gelişimi, Arkeoidea, 5: 22-26; Bozoğlu, B. Hatay’da Bulunan Antakya Lahdi, https://arkeofili.com/hatayda-bulunan-antakya-lahdi/, (Erişim tarihi: 08.10.2024); Hatay Arkeoloji Müzesi Broşür, https://muze.gov.tr/muze-detay?DistId=HTY&SectionId=HTY01 (Erişim tarihi: 08.10.2024); Elderkin, G.W. (1939). The Sarcophagus of Sidamara, Hesperia, 8: 101; Awan, Heather T. (2000). Roman Sarcophagi, İçinde; Heilbrunn Timeline of Art History. New York: The Metropolitan Museum of Art, 2000, ( http://www.metmuseum.org/toah/hd/rsar/hd_rsar.htm, Erişim tarihi: Nisan 2007).