Amos, Antik dönemde Karia Khersonesosu olarak anılan Bozburun Yarımadası’nın önde gelen kentlerinden biri olan Amos antik kenti günümüzde Muğla'nın Marmaris ilçesine bağlı Turunç beldesinin Kumlubük mevkiindeki Asarcık Tepesi'nde yer almaktadır. Bir burun şeklinde denize doğru yaklaşık 700 metre uzanan ve 100 metre yüksekliğe ulaşan Asarcık Tepesi'nin kuzeyindeki Asarcık Koyu ile güneyindeki Kumlubük Koyu, kentin doğal limanı işlevine sahipti. Amos, teraslar üzerinde yükselen tahkimatlı bir tepe yerleşimi modeli sergilemektedir. Çoğunluğu Hellenistik döneme tarihlenen kentin başlıca yapıları olarak surlar, kuleler, tapınaklar, sivil konutlar ve tiyatro sıralanabilir. 

Kentin en üst noktası olan akropolisteki tapınak büyük olasılıkla Athena’ya aitken, hemen alt terastaki tapınak ise Apollon Samnaios'a adanmıştır. 1000 kişi kapasiteli antik tiyatro MÖ III. yüzyıl sonları - MÖ II. yüzyıl başlarında Hellenistik dönem anlayışına uygun olarak inşa edilmiştir. Başlangıçta tek katlı tasarlanan tiyatronun sahne binası, MÖ II. yüzyılın ortalarında iki katlı bir tasarıma dönüştürülmüştür. Roma döneminde tiyatroya herhangi bir müdahale yapılmamış olup, Hellenistik döneme ait özgün haliyle MS III. yüzyıla kadar kullanım görmüştür. Karia Khersonesosu'nda sayıları 10’u bulan antik kentler içerisinde tiyatrosu olan tek kent Amos'tur. Bozburun Yarımadası'nda Kastabos ve Kıran Gölü kutsal alanlarında da birer tiyatro bulunmaktadır, ancak söz konusu iki tiyatro kutsal alanlara ait, Yarımadalıların ortak kullanımına açık tiyatrolardır. Amos tiyatrosunun kapasitesi ve sivil konutların ortalama sayısından hareketle kent nüfusunun tahmini 3000 kişi olduğu söylenebilir.

Amos tarihine ilişkin en erken veriler Erken Demir Çağı'na kadar geriye gitmektedir. Güncel arkeolojik bulgular, MÖ X. yüzyıl ile birlikte kentin akropolisinde iskanın başladığını ortaya koymaktadır. Amos’a ilişkin ilk tarihi kayıtlara ise MÖ V. yüzyıla ait belgelerde görülür. MÖ 428’deki Atina Vergi Listeleri’nde ismi geçen Amos’un Attika-Delos Deniz Birliği’ne üye olduğu anlaşılmaktadır. MÖ IV. yüzyıl ile birlikte Rhodos egemenliğine giren kent, bu dönem boyunca Rhodos Peraiası (karşı yakası) olarak bilinen ve coğrafi bir tanımlamanın ötesinde aynı zamanda sosyo-politik bir birliğin parçası olmuştur. MS II. yüzyıla kadar Rhodos egemenliğinin devam ettiği Amos, MS III. yüzyılda bölgede gerçekleşen ardışık depremlerin ardından terkedilmiş ve bir daha iskân görememiştir. 

Antik döneme ait kaynaklar içerisinde Amos’tan söz eden ilk kişi Atinalı devlet adamı ve hatip Aiskhines’tir. MÖ 330 dolaylarında Rhodos’taki sürgün günlerinde Amos’tan bir mülk edindiği bilinen Aiskhines, Amos’un zeytin ağaçlarından ve üzüm bağlarından oluşan oldukça verimli kırsal dokusuna değinmiş ve Amosluların verimli tarım arazilerini kiraya verdiklerinden söz etmiştir. Akdeniz limanlarının listelendiği bir periplous (seyrüsefer) olan, MS III. yüzyıla ait Stadiasmus Maris Magni’de Amos, Rhopusa’ya 100 stadia; Poseidion’a da 60 stadia uzaklıkta gösterilmiştir. Amos’tan söz eden son antik kaynak ise Amos'tan “bir Karia kenti” olarak bahseden Stephanos Byzantios'tur.

Amos’un keşfi XIX. yüzyılın ortalarına gitmektedir. R. Hoskyn 1840'ta bölgeye yaptığı ziyarette Marmaris’in güneyinde Asarcık isimli tepe üzerinde bir antik kente ait kalıntılardan söz etmiştir. Hemen ardından M. Holleaux söz konusu yerleşimi Amos olarak tanımlamıştır. 1920’lerde Amos’a gelen A. Maiuri, Amos’taki mimari kalıntılara değinmiştir. Amos’taki ilk kazı çalışması ise 1948’de G. E. Bean tarafından gerçekleştirmiştir. Kısa süreli çalışmada çok sayıda yazıt ele geçirilmiştir. Söz konusu yazıtların içeriğini, Amosluların kiraya verdiği tarım arazilerinin kullanım koşullarını içeren kira sözleşmeleri oluşturmaktadır. 2019 yılına kadar Amos’ta herhangi bir çalışma gerçekleştirilmemiştir. 2019'da Doç. Dr. Mehmet Gürbüzer başkanlığındaki bir ekip tarafından Amos antik kenti ve çevresine yönelik ilk yüzey araştırmalarına başlanılmış ve söz konusu araştırmalar 2023 yılında tamamlanmıştır. 2020 yılından itibaren Doç. Dr. Mehmet Gürbüzer başkanlığında Amos’ta ilk sistematik kazı çalışmalarına başlanmış ve halen devam edilmektedir. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün vermiş olduğu izin ve destekler ile yürütülen Amos Kazısı 2022 yılında Cumhurbaşkanı Kararnameli kazı statüsüne kavuşmuş ve aynı yıldan itibaren Türk Tarih Kurumu tarafından desteklenen kazılar arasında yerini almıştır. Amos Kazı ve Araştırmaları, çalışmaların başladığı 2019 yılından itibaren Marmaris Ticaret Odası, Marmaris Belediyesi ve Marmaris Martı Resort Hotel tarafından desteklenmektedir. Amos'ta bulunan eserler Marmaris Müzesi'nde korunup, sergilenmektedir. 

Yararlanılan Kaynaklar

Bean, G. E. (1971). Turkey Beyond the Maeander. Ernest Benn and Rowman and Littlefield; Fraser, P. M. ve Bean, G. E. (1954). The Rhodian Peraea. Oxford University Press; Gürbüzer, M. (2021). Amos’ta Yeni Araştırmalar ve Bulgular, Cedrus, 9: 219-249; Gürbüzer, M. (2022). Amos Antik Kenti 2019-2020 Yılları Yüzey Araştırması”. İçinde; C. Keskin (Editör), 2019-2020 Yılı Yüzey Araştırmaları 2, 227-248. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Ana Yayın; Holleaux, M. (1894). Notes épigraphiques. Bulletin de Correspondance Hellénique, 18: 390-407; Hoskyn, R. (1842). Narrative of a Survey of Part of the South Coast of Asia Minor; And of a Tour into the Interior of Lycia in 1840-1; Accompanied by a Map, Journal of the Royal Geographical Society, 12: 143-161; Maiuri, A. (1924). Viaggio di esplorazione in Caria. Annuario della Scuola archeologica di Atene e delle missioni italiane in Oriente, 4-5(1921-1922): 395-459; Saner, T. (1994). Observations on the Different Types of Masonry Used in the City Walls of Amos. Revue des Études Anciennes Années, 96(1): 273-284; Yaman, A. (2022). Amos Arkeolojik Yüzey Araştırmalarında Ele Geçen Seramikler. Olba, 30: 113-127.