Yedigöller Milli Parkı

DOĞAL VE KÜLTÜREL MİRAS Ulusal Park

(Bolu, 1965 - )

Maddeye katkıda bulunan yazarlar:
Yazar: GÖKÇE YASEMİN ERSÖZ (2019) (Madde metni için tıklayınız)
Yazar: SÜLEYMAN SAZ (2025) (Madde metni için tıklayınız)
1 / 2

Batı Karadeniz Bölgesi’nde, Bolu’nun kuzeyinde yer alan park il merkezine 42 kilometre uzaklıktadır. Kuzeyde Zonguldak, batıda Karabük ve doğuda Düzce illeri ile çevrilidir. Ortalama yükseltisi 780 metre civarında olan kuzeyden güneye doğru alçalma gösteren bölgede, en yüksek yer 1.488 metre ile Eğrikiriş Tepesi, en alçak yer ise 465 metre ile Kirazçatı’dır. Ankara–İstanbul karayolunun 152. kilometresindeki Yeniçağa ve 190. kilometresindeki Bolu’dan kuzeye ayrılan yollarla ulaşılmaktadır. Kışın Bolu–Yedigöller güzergâhı (karla) kapalı olduğundan ulaşım, Yeniçağa–Mengen–Yazıcık veya Devrek- Yazıcık üzerinden yapılmaktadır.

1.642 hektar büyüklüğündeki Yedigöller Havzası’na, Orman Kanunu'nun 25. maddesine dayanarak 29.04.1965 tarihinde milli park statüsü kazandırıldı. Havzanın milli park statüsüne girme nedeni, karışık orman bitkilerinin topluca aynı yörede bulunması'dır. Ayrıca milli park havzası ve çevresi, Zonguldak ilinin Yeşilöz bölgesi ve Düzce ilinin de bir kısmı dahil olmak üzere, toplamda 50.950 hektarlık alan, Bolu İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü tarafından 18.01.2002 tarihinde Yedigöller Yaban Hayatı Koruma Sahası olarak belirlendi. Bu sayede yok olmakta olan birçok canlı kurtarılmıştır.

Bölgedeki yedi adet göl, irili ufaklı şelaleler, adeta bir orman denizine benzeyen bitki örtüsü, göllerde bulunan balıklar ve bu değerlerin ortaya çıkardığı rekreasyonel faaliyet potansiyeli bölgenin ana kaynaklarını oluşturmaktadır. Yedigöller Türkiye’nin en zengin bitki örtüsüne ve doğal güzelliklerine sahip bölgelerinden biridir. Kuzeyden güneye doğru 1.500 metrelik mesafe içerisinde ardı ardına sıralanmış bulunan yedi adet göl bölgeye adını vermiştir. Heyelanlar sebebiyle vadilerin önlerinin kapanmasıyla meydana gelen setlenmeler göllerin oluşumuna yol açmıştır. Ancak hepsi yüzeysel olarak ve/veya yeraltı akışlarıyla birbirine bağlıdır. Bu yedi göl; Büyükgöl, Seringöl, Deringöl, Nazlıgöl, Küçükgöl, İncegöl ve Sazlıgöl’dür. Nazlıgöl’de dipten sızan sular, bir de büyük şelale oluşturmaktadır. Büyükgöl alabalık yetiştiriciliğinde kullanılmaktadır. Ayrıca burada 1969 yılında kurulan alabalık üretme istasyonu Türkiye’deki ilk alabalık üretim istasyonudur ve diğer istasyonların kurulmasına öncü olmuştur.

Milli park, oldukça fazla sayıda bitki türüne sahiptir ve Türkiye’nin en güzel ve en önemli karışık doğal ormanlarını da içerisinde barındırmaktadır. Meşe, gürgen, kayın, sarı ve kara çam, köknar, kızılağaç, karaağaç bölgede bulunan başlıca ağaç türleridir. Ayrıca porsuk gibi nesli tükenmekte olan bitkiler de burada bulunmaktadır. Bitkilerde olduğu gibi, hayvanlar açısından da çok zengin bir bölgedir. Sincap, geyik, karaca, tavşan, tilki, sansar, ayı, kurt, keklik gibi birçok hayvan bölgede yaşamaktadır. Ayrıca 100 üzerinde kuş türü bulunmaktadır. Yine milli park içerisinde geyik üretme istasyonu bulunmakta ve ziyarete açıktır.

Bölge tüm bu doğal güzellikleriyle, doğa yürüyüşü, sportif olta balıkçılığı, fotoğrafçılık, piknik yapma, kampçılık gibi rekreatif faaliyetlere olanak sağlamaktadır. Uzun yıllar, yalnızca yerel halkın piknik yapmak maksadıyla ziyaret ettiği bir yer olmasına rağmen son yıllarda doğal güzellikleri ile dikkat çekmektedir. Özellikle günübirlik turlarla gelenlerin, ayrıca dağcılık ve doğa yürüyüşü ile uğraşanlar ve kampçılıkla ilgilenen ziyaretçilerin sayısı gittikçe artmaktadır.

Yılın her dönemi ziyarete açık olmakla birlikte, ziyaret edilmesi en uygun zaman dilimi nisan-kasım arasıdır, çünkü kış aylarında yoğun kar yağışı nedeniyle ulaşım oldukça zor şekilde yapılabilmektedir. Ayrıca, özellikle eylül, ekim ve kasım aylarında, sonbaharın bölgede yarattığı eşsiz renk tonları ve güzellikler nedeniyle, çok daha fazla ziyaretçi çekmektedir.

İçerisinde toplam 72 yatak kapasitesiyle 18 adet bungalov ev vardır ve bu evler ziyaretçilerin konaklamasına açıktır. Ayrıca geniş bir alan içerisinde çadır ve karavan ile konaklamaya da izin verilmektedir. Sadece bir adet restoran hizmet vermektedir. Bunun dışında bir de üretim tesisinden canlı alabalık satın alma imkânı bulunmakta, başka herhangi bir yiyecek-içecek veya alışveriş imkânı bulunmamaktadır.

Referanslar

https://bolu.ktb.gov.tr/TR-70000/yedigoller-milli-parki.html, (Erişim tarihi: 29.07.2019); Şahbaz, R. P. ve Altınay, M. (2015). Türkiye’deki Milli Parkların Rekreasyon Faaliyetleri Açısından Değerlendirilmesi, Journal of Tourism and Gastronomy Studies, 3(3): 125-135; Tokcan, M. (2007). Doğal Güzellikleriyle Bolu. Bolu Valiliği Çevre ve Orman İl Müdürlüğü Yayınları; Yöntem, O., Çayır, G., Arslan, H., Korkmaz, Y., Yavuz, Ö., Varlı, Y. ve Beşkardeş, V. (2010). Yedigöller-Yeşilöz Yaban Hayatı Geliştirme Sahası Yönetim ve Gelişme Planı. Bolu – Zonguldak il Çevre ve Orman Müdürlükleri: Çevre ve Orman Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü.

Sanal Gezinti / İnternet Adresi

https://www.tekirdag360.com/panos/sevenlake/

2 / 2

Yedigöller Milli Parkı, 29 Nisan 1965 tarihinde 2019 hektar alanı kapsayacak biçimde milli park olarak ilan edilmiştir. Milli park adını içerisinde barındırdığı toplam yedi adet gölden almaktadır. Göllerin konumları düşünüldüğünde yükselti farkı 100 metre civarında olan iki plato üzerinde yayıldığı gözlemlenmektedir. Bolu istikametinden geliş yönünde bulunan üst plato bölümünde sırasıyla Sazlıgöl (5950 metrekare), İncegöl (1036 metrekare), Nazlıgöl (15780 metrekare) ve Kurugöl (2170 metrekare) yer almaktadır. Aşağı platoda ise yine sırasıyla Deringöl (15063 metrekare), Büyükgöl (24895 metrekare) ve Seringöl (1758 metrekare) bulunmaktadır. Göller heyelan set gölü niteliğinde olup yüzeysel ve yeraltı akışlarla birbirlerine organik olarak bağlıdır. Bu bakımdan en üstteki Sazlıgöl ile en aşağıda yer alan Seringöl mevcut akışın başlangıç ve bitiş gölleridir ve Seringöl’den sonra akış güçlenerek Mengen istikametine doğru eklemlenen yeni kollarla birlikte devam eder. Akışın en kuvvetli gözlemlenebildiği alan, Nazlıgöl’ün yeraltı akışıyla oluşturduğu Şelale adıyla bilinen yerdir. Şelale’nin yanında yedi oluktan akıtılan doğal kaynak suyunun içime elverişli olduğu Dilek Çeşmesi yer alır. Yukarıdan aşağıya doğru Şelaleye ve Dilek Çeşmesi'ne giden patikanın sağına doğru hareket edilirse bu patika Gülenkayalar olarak bilinen kaya kütlesine çıkar ve aşağıda Şelale’nin akışını sürdürdüğü dereye bağlanır. Bu akış takip edildiğinde ise Deringöl’e ulaşılır. Belirtildiği üzere birbirleriyle bağlantılı olan göllerden Kurugöl’ün oluşabilmesi için Nazlıgöl’ün bahar yağışları ve kar sularının erimesiyle yükselmesi gerekir. Belirli bir yüksekliğe ulaşan Nazlıgöl, Kurugöl’ün oluşmasını sağlar ve Kurugöl yaz başıyla birlikte kurumaya yüz tutar. Göllerin derinlikleri iki ile 20 metre arasında değişiklik göstermekle birlikte göller arasında en derini isminde de anlaşılacağı üzere 20 metreyle Deringöldür. Büyükgöl ve Deringöl’de bulunan göl alası ve gökkuşağı alabalığı mayıs-eylül ayları arasında olta balıkçılığı ile avlanılabilmektedir. Nazlıgöl ve Deringöl’ün bulunduğu noktalarda çadır kamp alanları oluşturulmuştur. Kamp alanlarında ve Milli Park genelinde her türlü ateş yakılması yasaktır. Karavan ile konaklama da Bolu Valiliği’nin almış olduğu kararla yasaklanmıştır. Kamp haricinde konaklama imkânı sunan bir diğer alternatif konaklama türü ise 72 yatak kapasiteli bungalov tipi evlerdir. Özel işletme aracılığı ile hizmet veren bu evler milli parkın farklı alanlarına dağıtılmış durumdadır. Engebeli bir araziye yayılmış olan milli parkın en yüksek noktası 1488 metre ile Eğrikiriş tepesi, en düşük rakımlı yeri ise 465 metre ile Kirazçatı’dır. Büyükgöl’ün bulunduğu aşağı plato kısmı ise deniz seviyesinden ortalama 780 metre yüksekliktedir. Köyyeri mevkisinde bulunan Bizans dönemi kalıntıları milli parkın içerisinde daha önce bir yerleşim yeri olduğuna işaret etmektedir. Etrafı sık orman örtüsüyle kaplı olan milli parkta yaygın tür olarak kayın bulunmakla birlikte meşe, gürgen, kızılağaç, akçaağaç, sarı ve kara çam, göknar, ıhlamur, söğüt, porsuk, dişbudak vb. ağaçlar gözlemlenebilmektedir. Ağaçların yaprak türlerinin çeşitliliği sahip oldukları renk farklılıkları sebebiyle özellikle sonbaharda ziyaretçilere görsel bir şölen sunmaktadır. Ağaçların doğal ömürlerini sürdürdükleri milli parkta zamanla devrilen ağaçların yerlerinde bırakılması suretiyle diğer ağaçların gelişimine ve yetişmesine olanak sağlanmaktadır. Anıt Ağaç ismiyle bilinen 500 yaşını aşkın bir de çam türünden bir ağaç mevcuttur. 236 farklı bitki türüne ev sahipliği yapan Yedigöller Milli Parkı, orman gülü, çiğdem, orkide, zambak, sıklamen vb. türleri de bünyesinde barındırmaktadır. Oldukça canlı bir hayvan popülasyonunun olduğu milli park ayı, vaşak, dağ kedisi, yaban domuzu, kurt, tilki, geyik, karaca, porsuk, sansar, sincap, tavşan vb. hayvanlara ev sahipliği yapmaktadır. Yine park içerisinde yaban ördeği, ağaçkakan, çulluk, bıldırcın, üveyik, keklik, sığırcık gibi kuş türleri de gözlemlenebilmektedir. Türk turizminin önemli destinasyonları arasında yer alan Yedigöller Milli Parkı’na iki ana güzergahtan ulaşabilmek mümkündür. Bolu merkezden 45 kilometrelik yolla ulaşım sağlanırken yol üzerinde Kapankaya ve Atmaca seyir teraslarından göller kuş bakışı görülebilir. Bu yol kış aylarında güvenlik gerekçesiyle kapalı tutulmaktadır. Diğer yol ise Mengen istikametinden ulaşım imkânı sunmaktadır. Bu yol kış aylarında da açıktır. Her iki yolun darlığı ve zorluğu nedeniyle ulaşım ancak özel araçlar ya da minibüslerle sağlanabilmektedir. Milli parka ulaşımı sağlayan düzenli bir servis mevcut değildir.

Referanslar

Şentürk, İ. ve Karaduman, F. (Ed.). (t.y.). Dört mevsim yaşayan Bolu. Bolu Belediyesi Kültür Hizmetleri Yayını.; T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı 9. Bölge Müdürlüğü, Bolu Şube Müdürlüğü. (t.y.). Yedigöller Milli Parkı [Broşür]. T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı.; Yedigöller Milli Parkı, http://www.bolu.gov.tr/yedigoller-milli-parki, (Erişim tarihi 25.06.2025).