Yat

Kavram

İlk olarak yat kavramının Hollanda’da X. yüzyılda ortaya çıktığı ifade edilmektedir. X. yüzyılda Felemenkler (Hollandalılar) küçük ve hızlı teknelerini kaçakçı ve korsanları yakalamakta kullanmışlar ve bunlara avcı anlamına gelen jaght ismini vermişlerdir. Daha sonra Amsterdam zenginleri büyük yük gemilerini karşılamaya gönderdikleri bu tekneleri jaghtschippen avcı gemisi olarak adlandırmışlardır. 1660 yılında Felemenk vatandaşları İngiltere kralına bir yat hediye edince, İngiltere’ye gelen Mary adlı bu tekneden sonra jaght ismi yachta dönüştü. Yatçılığı kısa sürede Hollandalılar’dan görüp benimseyen İngiliz asilzadeleri de ilk kraliyet yatını 1661 yılında Kral II. Charles döneminde denize indirdiler. XIX. yüzyıla gelindiğinde ise daha çok yat seyre başlamış, Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere ve Fransa gibi ülkelerde çeşitli yat kulüpleri ortaya çıktı ve yatlar, yarış amaçları dışında gezinti için de sıkça kullanılmaya başlamıştır.

İlk olarak okyanus ötesi adalara yönelik başlayan bu ilgi, XX. yüzyılla birlikte Güney Fransa sahilleri, İtalya ve İspanya’ya doğru yayıldı ve yat turizmi hareketi olgunlaşmaya başladı. Yatçılık özellikle 1950’li yıllarda Amerika’da orta sınıfın genişlemesi ile birlikte dünyada da gelişme gösterdi. 1960’lı yıllarda İngiltere’de ve Fransa’da yaygınlaşmaya başlayan yatçılık iklimsel nedenlerle Fransa’nın Akdeniz kıyılarına sonrasında İspanya ve İtalya gibi ülkelere kadar ulaştı. Bu süreçte orta sınıfın genişlemesi üreticilerin seri üretime yönelmesi ile düşük maliyetli yelkenli teknelerin üretilmesini ortaya çıkardı. Yaşam standartlarında meydana gelen değişim tekne talep artışının önemli belirleyicisidir. Ucuz malzemelerin kullanılması seri üretimle birleşince yat sahibi olmak kolaylaştı. Marinaların ve yat barınak yerlerinin artması, teknolojik gelişmelerle bireylerin deniz aracı kullanmalarının daha da kolaylaşması, kredi imkânlarının artması ve devlet desteği yat satın almayı çekici hâle getirdi.

Deniz Turizmi Yönetmeliği’ne göre; kamarası, tuvaleti, lavabosu, mutfağı olan, ticari olarak veya ticari olmadan gezi, spor ve eğlence amacıyla deniz turizmi ticaretinde kullanılmaya uygun yük, yolcu ve balıkçı gemisi niteliğinde olmayan, taşıdığı yolcu sayısı 12’yi geçmeyen veya kabotaj seferinde 100 mille sınırlı, en yakın karadan 20 milden fazla uzaklaşmamak şartıyla taşıdığı yolcu sayısı 36’yı geçmeyen ve tonilato belgesine sahip deniz aracına yat denilmektedir. Yat tipinde inşa edilmiş, gezi ve spor amacıyla yararlanılan, taşıyacakları yatçı sayısı 36’yı geçmeyen, yük ve yolcu gemisi niteliğinde olmayan, turizm şirketi envanterinde kayıtlı ve tonilato belgelerinde “ticari yat” olarak belirtilen deniz araçlarını, Türk Uluslararası Gemi Sicili Yönetmeliği Md.4/b ticari yat olarak tanımlamaktadır.

Yatlar kulanım amacına, yapıldığı malzemeye ve boyutlara göre sınıflandırılmaktadır. Temel ayrım motor yat ve yelkenli yat olarak yapılmaktadır. Motor yatlarının 30 metre üstü olanları mega yat olarak tanımlanmaktadır. Yelkenli yatlarından 30 metre üstü olanlar ise genelde süper yat olarak ifade edilmektedir. Diğer taraftan, Güney Ege Bölgesi’nde geleneksel yöntemlerle yapılan, ahşap balıkçı ve süngerci tekneleri turizm amaçlı kullanılarak ahşap yat imalat sektörünün Türkiye’de ortaya çıkmasına ve gelişmesine öncülük etti. Bodrum guleti ahşap yat olarak tüm dünya denizlerinde ve özelikle Akdeniz çanağında hatırı sayılır bir üne kavuştu. Yatların sınıflandırılmasında başvurulan en temel ölçütlerden biri de sevk edilme (itici kuvvet) kaynaklarıdır. Türkiye’de gemi sınıflandırma, sertifikalandırma ve belgelendirme faaliyetlerini yürüten, tarafsız, bağımsız ve ulusal bir vakıf kuruluşu olan Türk Loydu’na göre yatlar üç tiptir. Bu kapsamda, yelkenli yat (sailing yacht) yalnız yelken ile sevk edilen yatları tanımlamaktadır. Motorlu yelkenli (motor sailer), hem yelken ile hem de yardımcı olarak sevk motoru ile sevk edilen yatlardır. Motor yat (motor yacht) ise yalnız sevk motoru ile sevk edilen yatları kapsamaktadır.

Yararlanılan Kaynaklar

Dinçer, M. Z. (1987). Türkiye’de Yat Turizmi. Ankara: Türkiye Kalkınma Bankası; Ercanik, C. (2003). Türkiye’de Yat Turizminin Coğrafya Açısından İrdelenmesi (Yayımlanmamış yüksek lisans tezi). Ankara: Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü; http://teftis.kulturturizm.gov.tr/TR-14610/deniz-turizmi-yonetmeligi.html, (Erişim tarihi: 14. 05. 2019); https://www.turkloydu.org/pdf-files/turk-loydu-kurallari/cilt-c/kisim-9-yatlarin-yapimi-ve-klaslanmasina-iliskin-kurallar-2016-OCAK.pdf, (Erişim tarihi: 14. 05. 2019); Özkan, Ö. (2008) Türkiye’de Marinaların Kamusal Kullanıma Etkileri ve Öneriler, (Yayımlanmamış doktora tezi). İstanbul: İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü; www.mevzuat.gov.tr/Metin.Aspx?MevzuatKod=7.5.5692&MevzuatIliski=0&sourceXmlSearch=T%C3%BCrk%20Uluslararas%C4%B1%20Gemi%20Sicili%20Y%C3%B6netmeli%C4%9Fi, (Erişim tarihi: 14. 05. 2019).

Ayrıntılı bilgi için bakınız

Muslu, A. (2017). Türkiye’de Deniz Turizminde Ürün Farklılaştırması ve Kalite Yönetimi (Yayımlanmamış doktora tezi). İstanbul: İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsü.