Bartın’ın Ulus ilçesine yaklaşık 17 kilometre uzaklıkta bulunan Ulukaya Köyü sınırları içerisindedir. Şelale, biri büyük diğeri küçük iki kaya oyuğu içinden çıkmakta ve 25 metre yükseklikten 1-1,5 metre derinliğinde, 30-40 metre genişliğindeki dev kazanına dökülmektedir. Yaz aylarında üstteki kaya oyuğunun suyu azalmaktadır. Kışın ise her iki oyuktan çıkan suların debisi artmaktadır. Şelale, panoramik güzelliğiyle yoğun ziyaretçi çekmektedir. Şelale, yaklaşık bir kilometre uzunluğunda ve yüksekliği 35 metre olan kanyon içerisinde yer almaktadır. Şelaleye ulaşım, 1964 yılında yapılan yolla hem Bartın-Ulus ilçesinden hem de Kastamonu- Pınarbaşı ilçesinden rahat bir şekilde sağlanmaktadır.

Şelale, oluşumu ile ender gözüken bir jeolojik yapıya sahip olmasının yanı sıra hikâyesi ile de turistleri kendisine çekmektedir. Aşk Acısını Dindiren Şelale efsanesiyle ünlendi. Efsaneye göre, Selamanos iri, kaslı ve yakışıklı bir erkekti. Hera ise mavi gözlü, sarı saçlı, beyaz tenli güzel bir kızdı. İkisi de birbirilerini seviyorlardı. Sevgileri evlilik ile taçlandı. Evliliğin ilk yılları çok mutlu geçti ama sonraki yıllarda Selamanos rahatsızlandı. Rahatsızlığı sonucu zayıf, çelimsiz bir adama dönüştü. Hera kocasının bu yeni haline alışamadı ve kocasına olan ilgisi azaldı. Hera’yı tanıyan herkes onu Nankör Hera olarak adlandırırken, Selamanos bu duruma fazla dayanamadı ve kendini kanyondan aşağı, aşk acısıyla ve Hera’nın ismini haykırarak bıraktı. Aşk Tanrısı Eros, Selamanos’un bu şekilde hayatını sonlandırmasına razı olmadı ve yere düşer düşmez, Selamanos’u şelaleye ve suya dönüştürdü. Ancak Selamanos için bir şey değişmedi, su olarak akıp geçtiği her yerde aşk acısını bağırdı. Eros, bu acıyı azaltmak için diğer tanrılarla konuştu ve aldığı fikir üzerine Selamanos’ın düştüğü ilk yere kutsiyet verdi. Buna göre her kim şelaleye gelir, yüzünü yıkar, bir yudum su içerse Selamanos’un acısı azalır; aynı zamanda su içen, yüzünü yıkayan kişi, ruhunda gizemli kalan ve tutsağı olduğu sevgi kırıntısından da kurtulur.

Ulukaya Şelalesi’nin yakın çevresi de turizm değerlerine sahiptir. Bu değerlerin başında yaylalar gelmektedir. Yakın yöresinde Bartın ve Karabük sınırları arasında kalan Uluyayla, Ulus Kumluca’da Ardıç ve Gezen yaylaları mevcuttur. Uluyayla’da Temmuz ayında şenlikler düzenlenmektedir. Ayrıca yayla ziyareti sırasında karaca, geyik gibi hayvanlar görülebilmektedir. Ulukaya Şelalesi’nin en önemli komşusu ise Küre Dağları Milli Parkı’dır. Şelale, Milli Park tampon bölgesinde yer almaktadır. Küre Dağları Milli Parkı, Dünya Koruma Vakfı tarafından küresel düzeyde öncelikli 200 ekolojik bölgeden biri olarak ilan edildi. Milli park içerisinde 157 endemik bitki ve nesli tehlike altında 59 bitki taksonu barınıyor. Türkiye genelinde rastlanan 160 memeli türünün 48’i burada yaşıyor. 2000 yılında milli park ilan edilen alan, 2012 yılında Avrupa Seçkin Milli Parklar Ağı’na üye oldu.

Ulukaya Şelalesi yakınlarında, av sahaları da bulunmaktadır. Gezen, Ardıç ve Kokurdan bölgelerini içine alan ve özellikle geyik ve karacaların yaşadığı 7.000 hektarlık alan, Yaban Hayatı Geliştirme Sahası olarak tescillendi. Gerekli izinler alındıktan sonra kara avcılığı yapılabilen bir alan olarak dikkat çekiyor. Kara avcılığı dışında, olta avcılığı yapma imkânı da mevcuttur. Ulus park ve orman içi alanlarda Orman ve Su İşleri Şube Müdürlüğü’nden izin alınarak avlanma yapılabiliyor. Şelalenin döküldüğü Uluçay’da alabalık, tatlı su balığı, su yılanı, yengeç gibi farklı canlı türlerine rastlanılıyor ve avlanılabiliyor.

Ulus ilçesinde 13 oda ve 40 yatak kapasiteli Küre Dağı Evi, 36 oda ve 72 yataklı Ulus Doğa Park Oteli bulunuyor. Ulus ilçe merkezinde yedi odalı, 14 yataklı öğretmenevi ile köylerde ev pansiyonculuğu eğitimleri sonucunda 15 ev pansiyon olarak hizmet vermeye başladı. Ayrıca Uluyayla, Ardıç ve Gezen yaylaları ile Ulukaya Şelalesi civarında doğa tutkunları için kamp kurma imkânı bulunuyor.