Perge Antik Kenti Kazıları

Arkeolojik Kazı Doğal ve Kültürel Miras Yerleşim Kazısı Antik Kent UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi

MÖ 546’dan sonra Pers egemenliğinde olan Perge, MÖ 333 yılında Büyük İskender’e teslim olmuştur. İskender’in ölümünden sonra MÖ 312-188 yılları arasında Selevkidlerin yönetimine giren Perge daha sonra Bergama Krallığı’na geçmiştir. MÖ III. yüzyılda planlı bir kent olarak tasarlanan Perge, Helenistik dönemde ilk parlak dönemini yaşamıştır. Roma İmparatorluğu döneminde de altın çağını yaşamış ve kentte kültürel-sanatsal eserler inşa edilmiştir. Hadrianus Kapısı, Sütunlu Cadde, Gymnasion, Hamam bu dönemde inşa edilmiştir. Perge, son parlak dönemini Bizans İmparatorluğu zamanında yaşamıştır. MS I. yüzyılda Hıristiyanlık dünyası açısından önem kazananan Perge’de ve MS IV. yüzyılda kilise varlığını göstermiştir. MS VII. yüzyılda Arap akınlarına maruz kalmış ve MS XIII. yüzyılda Pergeliler tarafından tamamen terkedilmiştir.

Perge antik kentinde ilk kazı Ord. Prof. Dr. Arif Müfid Mansel tarafından yapılmış olup 1975-1987 yıllarında Prof. Dr. Jale İnan kazı başkanlığını devam ettirmiştir. 1988-2010 yılları arasında ise kazı başkanı Prof. Dr. Haluk Abbasoğlu olmuştur 2012 yılından itibaren de Antalya Müzesi Müdürlüğü başkanlığında kazı ve restorasyon çalışmaları devam etmektedir.

Perge Akroplisinde yapılan kazılarda Kalkolitik, Tunç ve Demir çağlarına ait yerleşim kalıntılarına rastlanmıştır.

1946 yılında Mansel başkanlığındaki ilk kazı nekropolde yapılmış ve Artemis Pergaia tapınağına ulaşmak için de araştırmalar gerçekleştirilmiştir.

1953 yılında Ktistes yazıtlarına rastlanmıştır.

1953-1957 yıllarında Sütunlu Cadde ve Hadrianus Hamamı’nda kazılar yapıldıktan sonra 1967 yılına kadar çalışmalara 10 yıl ara verilmiştir.

1967 yılında önceden bulunan sütunlar onarılarak ayağa kaldırılmıştır.

1969 yılında Akropol’ün farklı bölümlerinde yüzey araştırmaları yapılmıştır.

1970 yılında Roma Agorası ve Kestros Nympaeum çalışmaları başlamıştır.

1975 yılında Ord. Prof. Dr. Arif Müfid Mansel’in vefatı üzerine kazı başkanı Prof. Dr. Jale İnan oldu ve 1987 yılına kadar çalışmalara başkanlık etmiştir..

1977-1985 yılları arasında Sütunlu Cadde, Tacitus Caddesi, Hamam kazıları yapıldı. Kazılar neticesinde Korinth nizamında sütun başlıkları, kireçtaşından yapılmış arşitrav kalıntıları, Eros heykeli başı, Herakles başı, giyinmiş kadın heykeli, sakallı bir erkek heykeli, İmparator Traianus heykeli bulunmuştur. Ayrıca bu yıllar arasında alan düzenlemesi, topografi çalışmaları, heykel ve sütun onarımları yapılmıştır.

1985 yılında tiyatro kazıları yapılmaya başladı, sahne binası ve üç sıra kabartmalı friz bloğu ortaya çıkarılmıştır. Ayrıca çok miktarda heykel bulunmuştur.

1988’de Prof. Dr. Haluk Abbasoğlu kazı başkanı oldu ve 2010 yılına kadar çalışmaları sürdürmüştür. Kazılarda kentin doğu kısmı üzerinde yoğunlaşıldı ve konut alanı incelenmiştir.

1990-2000’li yıllar arasında Stadion, Batı Nekropol, Akropol ve Sütunlu Cadde üzerindeki kazı çalışmaları yoğunlaşmıştır. Kazılar sonunda mitolojik olaylarla süslenmiş pek çok lahit ortaya çıkarılmıştır.

2010 yılında mermer heykellerin yanı sıra bronz kabartmalar da görülmüştür.

2012 yılından itibaren kazılar, Antalya Müze Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir. Restorasyon, düzenleme ve temizlik çalışmaları yapılmaktadır.

2018 kazı çalışmalarında Stadion kazılarına devam edilmiş, fakat herhangi bir döşeme görülmemiştir. Ayrıca Perge antik kentinin güney bölgesinde Plancia Magna’nın mezarı kazılmıştır.

İlk kazılardan günümüze kadar çıkarılan Helenistik ve Roma heykelleri ile Antalya Müzesi, dünyanın en zengin heykel müzelerinden biri olma özelliği kazanmıştır.

Perge kazıları, klasik arkeoloji alanında bir Türk üniversitesinin (İstanbul Üniversitesi) yaptığı en uzun soluklu çalışmadır.

Tiyatro, Stadion, Agora/Macellum, Sütunlu Cadde, Helenistik Kapı, Güney Hamam, Surlar, Septimus Severus Nymphaionu, Hadrianus Nymphaionu ve Nekropol, Perge antik kentinin korunmuş ve ziyaretçilere açık yapılarıdır.

Tiyatro; 1985 yılının kazılarında bulunan tiyatro orkestra, cavea ve skene olmak üzere üç ana bölümden oluşmaktadır. Üst tarafta 23, alt tarafta 19 oturma sırası olan tiyatro yarım daire biçimindedir ve 14 bin kişi civarı kapasiteye sahiptir. Tiyatronun orkestrasının korkuluklarla çevrilmiş olması burada vahşi hayvanların ve gladyatör dövüşlerinin yapıldığını düşündürmektedir. Sahne yapısında şarap tanrısı olan Dionysos’un doğumunu ve hayatını anlatan kabartmalar vardır. Tiyatro yapılan restorasyon çalışmaları sonucunda 2017 yılında ziyarete açılmıştır.

Stadion; at nalı şeklinde inşa edilmiş olan Stadion 23×234 metre boyutundadır. Tonozlar üzerine oturtulmuş 11 oturma sırası vardır. Yapı malzemesi konglomera taşıdır. Yarışlar, olimpiyat oyunları burada düzenleniyordu.

Agora/Macellum; 75×75 metre boyutunda kare planlı olan bu yapı çarşı-Pazar yeri olarak kullanılmıştır. Beş giriş kapısı vardır. Korinth nizamındaki sütunlarla çevrelenmiştir. Agoranın ortasında yuvarlak bir yapı mevcuttur ve burasının kader tanrıçası Tyche’ye ait bir tapınak olduğu kabul edilmektedir.

Sütunlu Cadde; 800 metre uzunluğunda olan cadde iki metre genişliğindeki bir kanalın ortadan geçmesiyle ikiye ayrılmaktadır. Caddenin imarı Roma imparatoru Hadrianus zamanında tamamlanmıştır. Zemin taşlarla kaplıdır. Caddenin iki yanında sıralanan sütunların bazısı İon, bazısı Korinth nizamındadır.

Helenistik Kapı; dört katlı iki adet yuvarlak kuleyle desteklenen anıtsal kapı savunma amacıyla yapılmış olup ilerleyen dönemlerde kabul kapısı olarak düzenlenmiştir. Helenistik kapının doğu ve batı duvarlarında tanrı ve tanrıça heykelleri ile kentin kurucularının heykellerinin yerleştirilmiş nişler bulunmaktadır.

Güney Hamamı; günümüze kadar oldukça iyi korunmuş bir yapı olan hamam, tipik bir Roma hamamının bütün özelliklerini taşımaktadır. Hypocaust sistemi (künk denen borular aracılığıyla yapılan bir çeşit ısıtma sistemi) ile ısıtılan hamamın apodyterium (soyunma odası), frigidarium (soğuk oda), tepidarium (ılık oda) ve caldarium (sıcak oda) bölümleri vardır. Zemin mozaik ile örtülüdür.

Surlar; savunma amacıyla kesme taştan yapılmış olan surlar kentin doğusunda ve kuzeyinde yer almaktadır.

Septimus Severus Nymphaionu; iki katlı bir çeşme olan bu yapı Septimus Severus’a ithafen yapılmıştır. Yapı malzemesi sert kalker olan çeşmenin dış yüzeyi mermer plakalar ile kaplanmıştır. Septimus Severus ve karısı Julia Domna’nın heykelleri vardır. Çeşmenin alınlık kısmında Artemis Pergai’nin kabartmaları görülmüştür. Yapının inşası MS 204’te tamamlanmıştır.

Hadrianus Nymphaionu; 21 metre uzunluğundaki çeşme iki katlıdır. Çeşmenin ortasında nehir tanrısı Kestros’un yatar vaziyetteki heykeli bulunmaktadır. MS II. yüzyıla tarihlendirilmektedir.

Nekropol; kentin batı kesiminde yer alan nekropolde (mezarlık), kazı çalışmalarında çok sayıda lahit bulunmuştur. Çıkarılan lahitler Antalya Müzesi’nde sergilenmektedir. Bu lahitlerin en ünlüsü Herakles Lahiti ve Ariadne Lahitidir. Nekrolopolün güney kapısı önündeki mezarın, üç dönem Perge yönetimini yapan Plancia Magna’ya ait olduğu bilinmektedir.

UNESCO Dünya Geçici Miras Listesi’ne 2009 yılında giren Perge antik kenti her yıl çok sayıda yerli ve yabancı misafire ev sahipliği yaparak olağanüstü görünümüyle ziyaretçileri büyülemektedir.

Referanslar

Demirel, M. (2019). Antalya Müzesi Müdürlüğü Başkanlığı’nda Perge Antik Kenti 2018 Yılı Kazıları, 41. Kazı Sonuçları Toplantısı, Cilt-3. Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları; Gür, S. (2010). İlk insandan Selçuklu ’ya Anadolu Uygarlıkları. İstanbul: Melisa Matbaacılık; Kale, M. (2011). Heykeltıraşların Kenti: Perge, İstanbul Üniversitesi Bilim Kültür ve Sanat Dergisi, Sayı:7; Nilgün, A. Ş. (2010). Pamfilya’nın Gözdesi: Perge, Antalya Rehberler Odası Dergisi, Sayı 1.; Orhan, S. (2017). Perge Batı Cadde 2013 Yılı Kazılarında Ele Geçen Bir Grup Heykeltıraşlık Eseri, (Yayınlanmamış yüksek lisans tezi). Burdur: Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü.