Konaklama

Kavram

Turizm faaliyetinin en önem taşıyan parçasıdır. Turistik faaliyetler içinde gerçekleştirilen harcamaların ortalama olarak yüzde 60’ını konaklama eylemi oluşturmaktadır. Konaklama işletmeleri tarihsel süreç içinde gelişerek bugünkü biçimini almıştır. Konaklama işletmelerinin gelişimi günümüzde de devam etmektedir. Bu değişimin temel tetikleyicisi turizm anlayışında ve insanların yaşam tarzlarındaki gelişim olarak işaret edilmektedir. Kronolojik olarak konaklama işletmelerinin gelişimi incelendiğinde sürecin XIX. yüzyılda ulaşım ağlarının gelişmesiyle han ve kervansaraylar yerini kent otellerine bıraktığı görülmektedir, XX. yüzyılda ise yıldızlı oteller ve tatil köyleri konaklama işletmeciliğinde yeni bir boyut olarak karşımıza çıkmaktadır. Başlangıcından bugüne seyahat edenlerin konfora ilişkin beklenti düzeyleri sürekli artış gösterdi ve bu doğrultuda işletmelerin amacı da bu beklentileri en üst düzeyde karşılamak haline geldi.

Konaklama eyleminin başlangıcının insanlık tarihi kadar eski olduğunu söylemek mümkündür. İlk çağlarda insanlar besin ihtiyaçlarını karşılama, zorunluluklar durumunda göç etme ve hiç şüphesiz yaradılışdan gelen merak, gezme, görme, eğlenme, güzeli arama, sağlık ve dinlenme gibi pek çok nedenden dolayı yer değiştirdiler ve bu yer değişiklikleri nedeni ile de konaklamaya ihtiyaç duydular. Sümerler, yazıyı ve tekerleği ilk bulan uygarlık olmaları nedeniyle, seyahat etmeyi de ilk keşfeden medeniyet olarak tanımlanmaktır. Bu bağlamda seyahatlerin tarihsel başlangıcının MÖ 4000 yıllarına dayandığı söylenebilir. Modernize edilmiş haliyle turizm olgusu ise Eski Yunan’da daha belirgin bir biçimde görülebilmektedir.

Ortaçağ’a gelindiğinde konaklama eylemi giderek gelişerek farklı bir boyuta geçmiştir. Bu dönemde öncelikle manastırlar seyahat edenlere konaklama ve yiyecek-içecek imkanı sağlamakla birlikte, bu hizmeti sunan ayrı binalar da inşa edilmeye başlandı. XVI. yüzyıl XVII. yüzyıl arası süreç ise konaklama alanında önemli gelişmelerin görüldüğü dönem oldu. İngiltere konaklama alanında kalite artışının yaşanmasında en etkili rolü oynayan ülke oldu. O dönem seyahatlerinde yolculukların atlı arabalar ile gerçekleştirilmesi sonucu seyahat süreleri birkaç günü aştı ve konaklamayı gerektirdi. Bu seyahatlerde yolcuların konaklaması için inşa edilen han ve tavernalar da atlar için de barınma imkanı sağlayan sığınaklar inşa edildi. XVII. yüzyıl sonlarında başlayan Sanayi Devrimi ile birlikte yaşanan teknik gelişmeler ve demiryollarının inşasının hız kazanması ticaretin ve paralelinde seyahat etmenin önemini daha da artırdı ve bu durum konaklama hizmetinin farklı bölgelerde başlamasına ve ilerlemesine sebep oldu. Otel işletmeciliği yaklaşımının ise Avrupa’daki gelişmeler neticesinde 1700’lü yılların sonlarında başladığı görülmektedir.

Amerika kıtasında konaklama XVI. yüzyılda İngiltere’dekilere benzeyen han tarzı yapıların inşasıyla başladı. İngiltere’de hanlar daha çok yol üstlerine inşa edilirken, Amerika’da ise hanların limanlara kurulduğu görülmektedir. Amerika’da ilk han 1607 yılında Virginia eyaletinde faaliyete geçti ve benzer yapılar ardı ardına inşa edilmeye başladı. Amerika konaklama sektörünü İngiltere’den ayıran diğer bir fark ve gelişimin daha hızlı biçimde gerçekleşmesindeki sebep ise hanların İngiltere’nin aksine sadece zengin kesime değil farklı ekonomik statüdeki insanlara da hizmet veriyor olmasıdır. İngiltere’nin konaklama endüstrisinin zengin kesime yönelmesi, bu endüstrinin durağanlaşmasında en etkili faktör oldu. Amerikan otelcilik sektörünün yenilikçi bakış açıları ve müşterilerine daha kaliteli hizmet sunmaya ilişkin yollar aramaları da diğer ülkelere göre çok daha hızlı gelişmelerinde etkili oldu. 1794 yılında New York’ta açılan City Hotel ve 1829 yılında Boston’da açılan Tremont House otelleri Amerikan konaklama sektöründe yenilikçi bakış açısının ve lüks hizmet sunumunun temsilcileri olarak hizmete girdiler ve bu iki konaklama işletmesini kısa sürede diğer işletmeler takip etti.

Konaklama sektöründe yaşanan durağanlığa karşın Birinci Dünya Savaşı’nın son bulması ile birlikte, Amerikan ekonomisinin de güçlenmesiyle dönemin en büyük otel işletmeleri inşa edildi. 1929 yılında yaşanan sanayi krizi otelcilik sektöründe yeni bir durgunlaşmanın yaşanmasına neden oldu. Fakat ikinci Dünya Savaşı, Birinci Dünya Savaşı’ndan farklı olarak otelcilik sektörünün gelişmesini tetikledi. O yıllardan günümüze modern otel endüstrisinin hızla gelişmesiyle, konaklayanların farklı zevk ve tercihlerine hitap eden farklı tiplerde otellerin hizmete girmesine ağırlık verildi ve modern mimarinin örnekleri hayata geçirildi. Ulaşım ağları ve teknolojide yaşanan gelişmeler paralelinde otellerin kuruluş yerlerine ilişkin de önemli değişiklikler görüldü. 1900’lü yılların başlarında tren ve gemi ile gerçekleştirilen seyahatlere yönelik olarak oteller tren istasyonları ve limanlara kurulurken, karayolları ve havayollarındaki gelişmeler neticesinde oteller yol üstlerine ve havaalanı yakınlarında da inşa edilmeye başlandı.

Referanslar

Aktaş, A. ve Met, Ö., L. (1985). Turizm İşletmeciliği ve Yönetimi. Balıkesir: Uludağ Üniversitesi Yayınları; Aykol, E. ve Zengel, R. (2014). 21. Yüzyılda Yeni Nesil Konaklama Yapıları: Butik Otel Yaklaşımı, Anatolia Turizm Araştırmaları Dergisi, 25 (2): 211-225; Demirtaş, N. (2010). Otel İşletmeciliği. Ankara: Ankara Üniversitesi Uzaktan Eğitim Yayınları; Gökdeniz, A. (1999). Otel İşletmelerinde Önbüro Yönetimi, Ankara: Turhan Kitabevi; Denizer, D, Tetik, N, Akoğlan, M, Yaşiltaş, M. ve Kozak, M. (1995). Otel İşletmeciliği. Kavramlar ve Uygulamalar, N. Kozak, (Editör), Ankara: Anatolia Yayıncılık.