Behram Paşa Camii

Doğal ve Kültürel Miras Cami UNESCO Dünya Miras Alanı

Maddeye katkıda bulunan yazarlar:
Yazar: Ayşe YILDIZ ÖZSALMANLI (2019) (Madde metni için tıklayınız)
Yazar: Evren GÜMÜŞ (2020) (Madde metni için tıklayınız)
Yazar: Azime Ferya AKTAŞ (2021) (Madde metni için tıklayınız)
1 / 3

Behram Paşa, Kanuni Sultan Süleyman Dönemi’nden itibaren devlette üst makamlardaki hizmetlere görevlendirilen pek çok devlet adamı yetiştiren Bosnalı Sokullu Bey ailesinden diğer bir deyişle Şahinoğlu aile eşrafından birisidir. Behram Paşa 1564-1572 yıllarında Diyarbakır’da 13. Osmanlı valisi olarak görevde bulundu.

Behram Paşa Camii’sinin, Mimar Sinan’ın eserlerinin derlemesi olan “Tuhfetü’l Mi’marin” isimli kitapta Mimar Sinan tarafından inşa edildiği bilgisi vardır. Behram Paşa Camii oldukça büyük bir camidir. Dış tarafı mermer sütunlarla kaplı ve yüksek beş kubbesi olan birinci sofa ve kemerleri vardır. Vali Behram Paşa Dönemi’nde inşa edilmekle birlikte, daha sonraları görev yapan Diyarbakır Valisi Silahdar Murtaza Paşa, buradaki sofanın ön kısmına mermer sütunlarla bir sofa daha yaptırarak, camiyi çok daha ihtişamlı hale getirtti.

Tamamen kesme taştan yaptırılan ve tek kubbeli basit bir yapı olan cami, taş işçiliği yönünden iç ve dış süslemeleriyle aslında Diyarbakır’daki zengin mimari yapıtlardan biridir. Cami içindeki duvarlarda oldukça yüksek bir yere kadar XVI. yüzyıl İznik çini işlemeciliği süslemeleri örneklemi bulunuyor. Ayrıca caminin kuzeyinde çift kademeli ve yanlardan taşan beş sahanlı bir son cemaat bölümü vardır. Bu yer yanlara doğru geniş tutularak, sağdaki kısmın üzerine bir minare oturtturuldu. Caminin giriş kapısı mukarnaslı bir bordür ile kaplı olup, üzerinde bir kitabe vardır. Caminin kıble ve kuzey tarafındaki dört adet pencere ve demirleri, diğerlerinden daha güzel bir sanat eseridir. Bunların lahuri ve oldukça değerli bir maden olduğu rivayet ediliyor. Ayrıca “corc” denilen ve caminin içinden yukarı katlara ve kubbeye çıkan bir yol mevcuttur.

Cami avlusunda muslukları olan bir şadırvana ve gusülhaneye sahiptir. Caminin sol tarafında bulunan yerde, Şer-i Mahkeme Katibi ve Reis-ul Ulema Mehmed Salih Efendi, Milli Aşireti Reisi Eyüp Bey, Şaire Hatice İffet Hanımın kabirleri vardır. Bu camide müezzin mahfilinin sütunsuz olarak yerleştirildiği görülüyor. Osmanlı Devleti’nin camileri arasında en görkemlisi, güzeli ve büyüğüdür. Yine Behram Paşa Hamamı’nın bu dönemde yaptırıldığı, ayrıca Meryem Ana Kilisesi’nin detaylı bir tadilat gördüğü kaydı vardır.

Diyarbakır’da tescillenen kültür değerleri ve sit alanları sayısının 1257 olduğu, Şubat 2016 itibarıyla tescil edilen taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile sit alanları kapsamında arkeolojik sit alanları yirmi dört, savunma amaçlı yapılar üç, dini yapılar 96, eğitim yapıları 13, sivil mimari 527, ticari yapılar 14, ulaşım sekiz, üretim altı, mimari kalıntılar altı, su mimarisi 53, ölü gömme beş, hayvan yetiştiriciliği beş tane olduğu görülüyor. 2015 yılında Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri, UNESCO Dünya Mimari Eserler Listesi’ne Kültürel Peyzaj olarak girdi.

Yararlanılan Kaynaklar

diyarbakir.ktb.gov.tr/TR-56910/kultur-envanteri-ve-sit-alanlari.html, (Erişim tarihi: 11.11.2019); https://diyarbakir.ktb.gov.tr/TR-56901/cami-ve-kiliseler.html, (Erişim tarihi: 06.11.2019); https://rotadiyarbakir.com/tarihi-yerler/behram-pasa-camisi, (Erişim tarihi: 06.11.2019); http://acikerisim.dicle.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/11468/133/diyarbakir-ekonomi-tarihi-1.pdf?sequence=1, (Erişim tarihi: 28.07.2020); Mermutlu, B. (2012). Ali Emiri Efendi’nin Mir’atü’l-Fevaid Notlarında Diyarbakır’ın Anıtsal Tarihi Yapıları, Şarkiyat, (8): 88-100.

Ayrıntılı bilgi için bakınız

Altun, A. (1992). Behram Paşa Camii, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı: 356-357.

2 / 3

Diyarbakır şehrinin güney tarafında Mardin kapısı yakınındadır. Cümle kapısındaki kitabe Caminin inşasına 1564 yılında başlanıp 1572 yılında bitirildiğini göstermektedir. Eser Mimar Sinan’ın İstanbul dışındaki önemli bir eseri olarak değerlendirilmektedir. Bütünüyle kesme taştan yapılmış, tek kubbeli olan eser, iç ve dış süslemeleriyle Diyarbakır’ın taş işçiliği açısından nadide yapıları arasında gösterilmektedir. Camideki duvarlar alttan başlayıp belli bir yüksekliğe kadar XVI. yüzyıl İznik çinileriyle zenginleştirilmiştir. Caminin bir diğer öne çıkan yanı ise kuzey tarafındaki çift kademeli yanlardan taşan beş sahınlı bir son cemaat yerinin olmasıdır. Son cemaat yeri yan taraflara doğru yayılmış olup, sağdaki bölümün üstüne de minare yerleştirilmiştir. Özellikle giriş kapısının üzerindeki sağ ve sol sahanların ters yapısının günümüzdeki inşaatlarda kullanılan modern sıkıştırma tekniğinin bugünden 400 sene evvel taş inşaatına uygulanması suretiyle yapılması bilim insanlarının ilgisini çekmekte ve övgüsünü kazanmaktadır.

Behram Paşa Camii’nin bir külliye olarak tasarlandığı görülmektedir; günümüzde hamamı da ayaktadır. Avlusundaki şadırvan boğumlu-düğümlü sütunları ile ilgi çekmektedir. 1929 senesinde caminin minaresi kısmen yıkılması dolayısıyla bir sonraki yıl aynı şekilde tamir edilmiştir. Dikkat uyandıran mimarisinin en farklı özelliğini tek kubbeli hariminin duvarlarındaki hareket teşkil etmektedir. Dört duvara oturan kubbe ile örtülü sistemde bir farklılık yapılarak kalın tutulan duvarlarda dikdörtgen şeklinde boşluklar oluşturulmuştur. Bunların her birinde küçük birer mihrap nişi vardır. Aynı zamanda ara kısımlara ikinci kat mahfillerinin eklenmiş olduğu görülmektedir. Böylelikle kubbe de dört duvar yerine bir anlamda sekizgen bir ayak düzenine yerleştirilmiş olmaktadır. Behram Paşa Camii’nin bazalt taşlarıyla fevkalade özgün bir çalışma olup Diyarbakır’ın yerel mimarisini yansıtan bir yapı olduğu görülmektedir.

Yararlanılan Kaynaklar

Rota Diyarbakır (2020). Behram Paşa Camisi, https://rotadiyarbakir.com/tarihi-yerler/behram-pasa-camisi, (Erişim tarihi:15.12.2020); Sabah Sözlük (2020). Behram Paşa Camii, https://www.sabah.com.tr/sozluk/mimari/behram-pasa-camii, (Erişim tarihi: 16.12.2020); Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Behram Paşa Camii. https://islamansiklopedisi.org.tr/behram-pasa-camii, (Erişim tarihi: 14.12.2020); Türkiye Kültür Portalı (2020). Behram Paşa Camisi- Diyarbakır, https://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/diyarbakir/gezilecekyer/behram-pasa-cam, (Erişim tarihi: 14.12.2020); Wikizero, Behram Paşa Camii. https://www.wikizero.com/tr/Behram_Pa%C5%9Fa_Camii, (Erişim tarihi:16.12.2020).

3 / 3

Kentin güneybatısında, Süleyman Nazif Mahallesi içinde yer alan ve Klasik Osmanlı dönemi mimarisinin görkemli yapılarından biri olarak kabul edilen Behram Paşa Camii, Mardin Kapısı semtinin yakınındadır.

Cami, Diyarbakır’ın 13. valisi ve Beylerbeyi olan Sokullu Ailesi’nden Kara Şahin Mustafa Paşa’nın oğlu Behram Paşa tarafından inşa ettirilmiştir. Kapısının üzerinde yer alan kitabesine göre inşasına 1564 yılında başlanıldı, 1572 yılında ise bitirilmiştir. Mimar Sinan’ın başkent dışındaki önemli eserleri arasında yer alan ve sekiz yılda inşa edilen cami, Mimar Sinan’ın eserlerinin derlendiği Tuhfetül Mi’marin’de Sinan’ın eseri olarak kayda alınmıştır. Günümüze cami, şadırvan ve hamam gelebilmiştir.

Gerek süslemeleri gerekse mimari özellikleri ile Anadolu’da yer alan camiler arasında önemli bir yere sahip olan Behram Paşa Camii, Diyarbakır’da yer alan Osmanlı dönemi camileri içerisindeki en görkemli örnek olarak kabul edilmektedir. Tamamen kesme taş ile inşa edilen cami, ilk bakışta tek kubbeli basit bir yapı olarak görünmektedir. Ancak iç ve dış cephe süslemeleriyle ele alındığında Diyarbakır’ın zengin taş işçiliğine sahip yapıları içinde başlı başına bir yer tutmaktadır. İki renkli duvar örgüsü ve bölgesel bezemeleriyle her ne kadar Klasik Osmanlı mimarisini oluşturan temel niteliklere sahip olmasa da kütle oluşumu ve plan özellikleri ile Behram Paşa Camii, iki kademeli son cemaat yeri ve tromplu iç mekânıyla başkent cami tipolojisinin temel özelliklerini yansıtmaktadır.

Camiye dilimli kemer içinde yer alan basık kemerli ve iki kanatlı bir kapıdan girilmektedir. Taçkapının dilimli kemeri kapıya abidevi bir görüntü kazandırır. Taçkapıdan içeriye girildiğinde caminin, sekizgen bir kasnak üzerine oturan kurşun kaplı kubbe ile örtülmüş olan kare planlı harimine ulaşılmaktadır. Tromplarla geçilen kubbe, her duvarda ikişer tane olmak üzere toplamda sekiz tane olan duvar payesinin üzerine atılan kemerlerle oluşturulmuş sekizgen bir baldakene oturmaktadır. Caminin harimi dört tarafa doğru derin nişlerle genişletilmiştir. Caminin esas mihrabından başka harimin doğu ve batısında yer alan üçer nişten her birine birer mihrap konulmuştur. Mahfili güney cephe dışında kalan diğer üç cephe boyunca uzanmaktadır. Mahfile, girişin hemen iki yanında yer alan ve doğu ve batı cephenin güney köşelerine yerleştirilen merdivenler ile ulaşılmaktadır. Caminin kubbesinin iç yüzeyi, kubbe kasnağının ve kubbeye geçişi sağlayan trompların içleri kalem işi süslemeler ile bezenmiştir. Harimin içindeki duvarlar belli bir yüksekliğe kadar renkli sır ve sır altı teknikleri ile yapılmış XVI. yüzyıl İznik çinileri ile süslenmiştir. Çini süslemeler, harimin görsel zenginliğini arttırmıştır. Caminin dilimli kemerli ve mukarnas bezemeli mihrabı ile mermer minberi dikkate değerdir.

Behram Paşa Camii’nin dış cephe düzenlemesi incelendiğinde yöreye özgü bazalt taşı ve sarı kalker ile yapılan renk almaşığı ve simetrik düzenleme göze çarpmaktadır. Diyarbakır’da yer alan camiler arasında en fazla süslemeye sahip olan caminin dış cephesi madalyonlarla bezenmiştir. Madalyon bezemeler cephe madalyonları ve köşe madalyonları olmak üzere iki farklı biçimde uygulanmıştır. Bu madalyonların içleri sekiz kollu yıldız motiflerinden oluşan kompozisyon ile süslenmiştir.

Caminin kuzeyinde yanlardan taşan beş bölümlü üzeri kubbe ile örtülü bir son cemaat yeri vardır. Son cemaat yerinin ortasındaki giriş kubbesi yıldız biçimli düzenlenmiştir ve diğer kubbelerden daha yüksek tutularak giriş aksının vurgusu arttırılmıştır. Üzeri kubbe ile örtülü bu son cemaat yeri üç yandan düz eğimli çatılı ikinci bir revak ile çevrelenmiştir. Son cemaat yeri revak sütunlarını oluşturan yekpare beyaz mermer sütunlardan farklı olarak, siyah-beyaz renk almaşığına sahip ve ortasında yer alan düğüm motifleriyle zenginleştirilen iki sütun giriş bölümünün etkisini arttırmıştır. Son cemaat yerinin yıldızlı giriş kubbesinin altında taçkapının hemen önünde giriş revakının zeminine mozaik tekniği ile yapılan 16 kollu yıldız motifi ile tabandan başlayarak kemerlerde ve cephede devam eden renk almaşığı ile caminin giriş cephesine oldukça zengin bir anlatım oluşturulmuştur. Siyah bazalt taş zemine beyaz taşlarla yapılan bu örnek Diyarbakır’daki tek uygulamadır. Kuzey cephenin ortasında yer alan taçkapının doğusunda ve batısında ikişer adet pencere ve bu pencerelerin ortasına birer adet mihrabiye yerleştirilmiştir. Mihrabiyeler iki adet bordür ile çerçevelenmiştir. En dışta yer alan bordür, örgü motifi ile bezenirken diğer bordürün içi yine Diyarbakır camileri içinde sadece Behram Paşa Camii süsleme programında görülen açık renkli zemin üzerine bazalt taştan kesilen parçalarla kakma tekniğinde yapılan sekiz kollu yıldızlardan oluşan bir süsleme kompozisyonudur.

Son cemaat yerinin batısında bulunan silindirik klasik formlu tek şerefeli minare konik bir külahla sonlandırılmıştır. Minare kaidesinin kuzeyinde ve batısında sekiz kollu yıldızlar ve düğümlerden oluşan geometrik kompozisyonlu panolar yer almaktadır.

Caminin güneyinde, avlunun ortasında sekiz sütun üzerine oturan, piramidal külahlı ve geniş saçaklı şadırvanı yer almaktadır. Şadırvanın sütunları almaşık örgüleri ve ortalarında yer alan düğüm motifleri ile dikkati çekmektedir.

Günümüzde de cami olarak kullanılan yapının minaresi 05. 05. 1928 yılında yıldırım düşmesi sonucu hasar gördü, bir yıl sonra ise onarılmıştır. Yapı en son Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 1998 yılında restore edilmiştir.

Diyarbakır Behram Paşa Camii, işlemeli demir parmaklıkları, zengin mukarnas dizileri, gösterişli mihrap ve minberi, renk almaşığı duvar örgüsü ile Diyarbakır’da yer alan tarihi yapılar arasında en görkemlilerden biridir.

Yararlanılan Kaynaklar

Aslanapa, O. (1986). Osmanlı Devri Mimarisi. İstanbul: İnkılap Kitapevi; Haspolat, Y. K. (2014). Diyarbakır Camileri 2, https://hdl.handle.net/11468/710, (Erişim tarihi: 30. 04. 2021); Kuban, D. (2007). Osmanlı Mimarisi. İstanbul: YEM Yayınevi; Sözen, M. (1971). Diyarbakır’da Türk Mimarisi. İstanbul: Gün Matbaası; Zorlu, İ. (2018). Diyarbakır ve Mardin’deki İslam Dönemi Dini Mimarisinde Geometrik Süsleme (Yayımlanmamış yüksek lisans tezi). Diyarbakır: Dicle Üniversitesi Sosyal Bililer Enstitüsü.