Aydın’ın Karacasu ilçesinde bulunan Afrodisias örenyeri, ismini aşk ve güzellik tanrıçası Afrodit’ten alıyor. Arkeolog Prof. Dr. Kenan Tevfik Erim’in 1961 yılında kazı çalışmalarına başlamasıyla ortaya çıkarılan kentte, çalışmalar Erim tarafından 1990 yılına kadar devam ettirilmiştir. 2017 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne giren Afrodisias'ı 2019 yılında 92.400 gezmiştir.

Roma İmparatorluğu’nun en önemli kentlerinden biri olan Afrodisias’ın en eski yerleşiminin Geç Neolitik döneme uzandığı biliniyor. Geç Helenistik ve Roma dönemleri boyunca yükselişi devam eden kent, Doğu Roma İmparatorluğu döneminde ise piskoposluk merkezi haline gelmiştir.

İyi korunan yapıları ile günümüze kadar ulaşan kent, aynı zamanda Antik dönemin önemli heykeltıraşlık merkezlerinin başında gelmektedir. Kentin kuzeyinde bulunan Babadağ eteklerindeki mermer ocakları sayesinde, heykeltıraşlık oldukça gelişmiş durumdaydı. Kentin önemli yapıları; tetrapylon, stadyum, Aphrodite Tapınağı, odeon, Piskoposluk Sarayı, Hadrian hamamları, tiyatro, peristil, Sebasteion Tapınağı, Gaudin Çeşmesi, heykel atölyesi, Atriumlu Ev’dir.

Kentin en önemli yapısı olan stadyum, MS I. yüzyılda inşa edilmiştir. İki ucu da kapalı olan stadyumun boyutları 270x60 metredir ve 30 bin kişi kapasiteye sahiptir. Stadyumda Yunan atletizm yarışmaları düzenlenmekle beraber, Roma döneminde gladyatör savaşları da gerçekleşiyordu. Stadyum MS 400’lü yıllarda, Roma dönemi eğlenceleri için bir amfitiyatroya dönüştürülmüştür.