Ziyafet Protokolü

Gastronomi Kavram Üretim Yönetimi ve Pazarlama

Sosyal yaşamda insanların birlikte zaman geçirmesi, eğlenmesi, değişik amaçlar ile bir araya gelmesi bireylerin ait olma ve sevgi ihtiyaçları ile değer ihtiyaçları arasında yer almaktadır. Bireylerin ait olma ve sevgi ihtiyaçlarını karşılayan ayrıca bireylerin özsaygısına katkıda bulunup sosyal ilişkilerini güçlendiren komşuluk ziyareti, aile ziyareti, evlilik ziyareti, bayram ziyareti gibi farklı amaçla yapılan ziyaretler sonrasında verilen ziyafetlerin, ziyafet veren ve ziyafete davet edilenlerin uymak zorunda olduklarını düşündükleri kuralları vardır. Genellikle davet etme ile verilecek ziyafete kimlerin katılacağına karar veren ev sahibi veya ziyafet veren, ziyafette uygulanacak kurallar hakkında bilgi sahibi olmalıdır. Çünkü davetler ve ziyafetler nezaket kurallarının ve görgü kurallarının uygulandığı en önemli etkinliklerdir. Sosyal hayatta gerek davetler gerekse de ziyafetler kabul töreni ile başlar. Kabul töreninde hem davet edenin hem de davet edilenin bilmesi gerekli olan görgü kuralları ve nezaket kuralları ziyafet protokolünün önemli bir parçasıdır. Ziyafet amacıyla yapılan kabul töreninde ev sahibi veya ziyafet veren kişi misafirleri salon girişinde karşılamalıdır. Eğer verilecek ziyafete devlet adamları veya toplumu temsil eden kişiler davet edilmişse bu durumda kabul töreni dış kapıda başlamalıdır. Eğer söz konusu ziyafet açık alanda yapılacak ise ev sahibi veya ziyafet veren kesinlikle davet edilenlerden önce orda olmalı ve davet edilenleri girişte karşılamalıdır. Davet edilenler açısından ziyafet protokolü ise farklı görgü ve nezaket kurallarına tabidir. Örneğin davet edilen, ziyafete katılmayacak ise bunu bildirmeli, davete icap edecek ise davet edilmeyen kişileri yanında götürmemelidir. Davet edilenlerin temsil kabiliyeti olsun veya olmasın davet edildiği yere kendi adına temsilci göndermesi doğru değildir.

Kahvaltı, brunch, öğle yemeği ve akşam yemeği gibi yemek türleri ziyafet olarak düzenlenebilir, ziyafete farklı kişiler davet edilebilir. Türkiye’de kahvaltılarda ziyafet verme kültürünün olmamasına karşın İskandinav menşeili olan ve kahvaltı ile öğle yemeğini birleştiren brunch kültürü, yaygınlık kazanmış durumda olup özellikle turistik bölgelerde yoğun olarak kullanılan bir ziyafet türüdür. Akşam yemeği ise Türkiye’de en sık karşılaşılan ziyafet türüdür. Gerek brunch ziyafeti gerekse akşam yemeği ziyafeti evde ve restoranda verilebilir. Evde veya restoranlarda verilen ziyafetler bahçede veya salonda planlanabilir. Ancak evde, restoranda, bahçede veya salonda düzenlenen yemek ziyafetlerinin benzer protokolleri olduğu gibi farklı protokolleri de olabilir. Örneğin; restorandaki ziyafette tanıdık bir erkek masaya yaklaştığında masada bulunan ziyafet veren kişilerden erkek olan ayağa kalkıp gelen kişi ile konuşmalıdır. Ancak restoranda düzenlenen ziyafete tanıdık olsun veya olmasın bir kadın geldiğinde ziyafet veren mutlaka ayağa kalkmalı müsaade isteyip gelen kişi ile konuşmalıdır. Ayrıca davet sahibi olan kişi ziyafet yerinde garsonu çağıracak kişi olup davetlilerin eksiklikleri bildirmeleri, garsona iletmeleri doğru değildir. Diğer taraftan, eğer ziyafet evde verilecek ise, evdeki ziyafet protokolleri restorandaki ziyafet protokollerinden daha önemli olarak algılanır.

Türkiye’de daha çok akşam yemeği olarak düzenlenen yemek ziyafetleri resmi davet ve ziyafetlerden farklı olarak daha yumuşak ziyafet protokolleri yapısında barındırır. Örneğin; evde verilen ziyafete müşteri olanların resmi kıyafet zorunluluğu yoktur. Ayrıca davet sahibinin, ziyafetten önce müşterileri salonda bekletip onlar ile konuşması, müşterilere alkolsüz içki ısmarlaması ziyafet öncesi kurallar arasında yer almaktadır. Bu durumda ziyafete davet edilenlerin tamamının salonda bekletilmesinden sonra hep birlikte ziyafet sofrasına geçmeleri, ev sahibinin ziyafet sofrasının başına geldikten sonra hemen oturmaması, davetlilerin oturmasını beklemesi çok önemli bir nezaket kuralıdır.

Referanslar

Aytürk, N. (2013). Sosyal Davranış: Sosyal Yaşamda Davranış Kuralları (İkinci baskı). Ankara: Nobel Yayınevi.