Truva Antik Kenti

Doğal ve Kültürel Miras Antik Kent UNESCO Dünya Miras Alanı

Çanakkale Boğazı’nın Ege girişinde, Çanakkale kent merkezine 30 kilometre uzaklıkta Hisarlık Tepe mevkiinde Çıplak ve Tevfikiye köyleri yakınlarında bulunmaktadır. Troya olarak anılan Truva, Homeros’un İlyada (Iliada) ve Odesa (Odysseia) destanlarıyla üne kavuşan dünyanın en bilinen kentlerindendir. Çanakkale’nin turizm lokomotifleri arasında bulunan Troya yılda yaklaşık 500 bin ziyaretçi gelmektedir.

Coğrafi olarak uygun konumu nedeniyle Troya yaklaşık 3500 yıl boyunca yerleşim görmüştür. Şehir savaş ve afetlerden dolayı defalarca yıkıldı ve tekrar kurulmuştur. Yapılan kazılarda 10 farklı kent katmanı bulunmuştur. Erken bronz çağından Erken Demir Çağı’na kadar süren Troya I’den Troya VII’ye kadar aslında 50’den fazla yapı evresi tespit edilmiştir. XIII. yüzyılda yaşanan Troya X döneminde Bizans yerleşiminden sonra kente ilgi azalmıştır.

Troya kentinin kurucusu İlos’dan dolayı “İlion” olarak biliniyor. İlyada Destanı da İlion adından kaynaklanmaktadır. Efsaneye göre Frigya kralının düzenlediği bir yarışmada birinci gelen İlos’a ödül olarak bir inek verilmiştir. Biliciler İlos’a ineği takip etmesini ve onun durup yattığı yerde bir şehir kurmasını söyledi ve şehir bu şekilde kurulmuştur. Efsaneler kenti Troya ile ilgili en çok bilinen efsane Troya Savaşı’dır. Buna göre tarihin ilk güzellik yarışmasında Troya prensi Paris’in Afrodit’i seçmesiyle başlamıştır. Afrodit kendisini seçmesi karşılığında Paris’e dünyanın en güzel kadınının aşkını vaad etmiştir. Bu kadın Grek yurdundan (Akhalılar) Sparta kralı Menelaus’un karısı Helen’di. Paris’in Helen’i kaçırmasıyla Menelaus’un ağabeyi kral Agamemnon’un önderliğindeki Akhalılar Troya’yı kuşatmıştır. On yıllık kuşatma sonrasında Troya’nın savaşarak alınamayacağını anlayan Akhalılar kurnazlığa başvurmuştur. Odysseus’un fikriyle bir tahta at yapılıp Troya Kalesi’nin önünde bırakmışlardır. Tahta atı tanrıların hediyesi kabul eden Troyalılar atı kalenin içine aldılar. Gece atın içinden çıkan Akha askerleri şehrin kapılarını açtı ve Troya fethedilip yakılmıştır.

XVIII. yüzyılın başlarından itibaren Troya’nın bulunduğu Hisarlık Tepe bölgesi batılı seyyahları kendine çekmiştir. Destanlardan yola çıkarak birçok araştırmacı Troya kentini aramış ancak ilk defa 1820 yılında İngiliz Charles Maclaren yaptığı tez çalışmasıyla Troya’nın Hisarlık Tepe’de olabileceğini iddia etmiştir. Buna göre İllion ve Homeros’taki Troya’nın aynı kent olduğu anlaşılıyordu. Maclaren’in görüşlerinden etkilenen Frank Calvert, Hisarlık Tepe’de satın aldığı arazide yaptığı kazılarda eski dönemlere ait katmanlar bulmuştur. Calvert yaptığı kazılardan Heinrich Schliemann’a bahsetmiştir. Ancak Schliemann 1869 yılında verdiği doktora tezinde Troya’yı keşfettiğini yazdı. 1870 yılında doktoralı arkeolog olarak Troya’yı kazmaya başlamış ve 1873 yılında kral Priamos’un hazinesi olarak adlandırdığı hazine buluntularına ulaşmıştır. Schliemann hazineyi önce Yunanistan’a, oradan da Almanya’ya kaçırdı. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra hazine Rusya götürülmüştür. Hazine halen Moskova’da Puşkin Müzesi’nde sergilenmektedir. Troya’yı sonraki dönemlerde Wilhelm Dörpfeld, Carl W. Blegen, Manfred O. Korfmann, Ernst Pernicka ve Peter Jablonka gibi araştırmacılar kazmıştır. 2013 yılından beri devam eden yeni dönem kazı çalışmalarına Prof. Dr. Rüstem Aslan başkanlık yapmıştır. Troya’da yapılan kazılarda ortaya çıkan tarihi eserlerin Berlin ve İstanbul gibi dünyanın elliden fazla kentine yayıldığı bilinmektedir.

Antik kentin bulunduğu bölge 1996 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla milli park olarak ilan edilmiştir. Troya antik kenti 1998 yılında UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası Listesi’ne alınmıştır. Kentin dünya kültür mirası listesine alınmasının 20. yılı olan 2018 yılı UNESCO tarafından Troya Yılı ilan edilmiştir.

Referanslar

Aslan, R. (2012). Troya: Mitolojiden Arkeolojiye Bir Kentin Öyküsü. İçinde; F. Özdem ve T. Aydoğmuş (Editörler), Aşklar, Savaşlar, Kahramanlar ve Çanakkale (ss. 203-2017). İstanbul: Yapı Kredi Yayınları; Aslan, R. (2016). Troy City of Mythology and Archaeology. Ankara: Pozitif Matbaa; Bayladı, D. (2004). Efsaneler Dünyasında Anadolu. İstanbul: Say Yayınları; Gözüm, Ü. Y., Akşit, İ., Tolun, V., Özkök, F. ve Kaşıkçı, A. (2018). Rehber Çanakkale. İstanbul: Mas Matbaacılık; Karpuzoğlu, M. (2009). Çanakkale Turizm ve Savaş Alanları Gezi Rehberi. Çanakkale: Çanakkale Kitaplığı.