Topkapı Sarayı Müzesi

Müze Tarih Müzesi

(Sultanahmet, İstanbul, 1924 - )

İstanbul’un Sarayburnu adı verilen bölgesinde, Marmara Denizi, Haliç ve Boğaziçi’nin birleştiği Tarihi Yarımada’nın ucunda yer alan saray, Fatih Sultan Mehmed döneminde 1460-1478 yılları arasında inşa edilmiş ve İstanbul’da yapılan ikinci Osmanlı sarayı olması nedeniyle Saray-ı Cedid (Yeni Saray) olarak anılmıştır. Saray, yüzyıllar içerisinde, pek çok mimari ve fiziksel değişikliğe uğramışsa da mekan kurgusu ve tören şeması XIX. yüzyıla kadar değişmeden süregelmiş, yaklaşık dört yüzyıl boyunca Osmanlı İmparatorluğu’nun yönetim merkezi ve hanedan ikametgahı olarak kent ve imparatorluk tarihinde önemli bir yer edinmiştir.

700 bin metrekarelik bir alana oturan Topkapı Sarayı, Bizans deniz surları ve Sur-i Sultani adı verilen kara surları ile çevrili olup, muhtelif avlular, bahçeler, köşkler, hazine yapıları, koğuşlar, mutfaklar, ahırlar, servis birimleri ve atölyelerden oluşuyor. Saray, kamusaldan özele doğru sıralanan ve birbirlerine törensel kapılarla bağlanan avlular etrafında kurgulanmıştır. Halka açık olan Birinci Avlu (Alay Meydanı) ve devlet işlerinin görüldüğü İkinci Avlu (Divan Meydanı) dış hizmet birimleri, yani, Birun olarak adlandırılır. Padişah’a mahsus olan ve saray görevlileri ve diplomatik ziyaretçiler dışındaki bütün kişilere kapalı, mahrem bölümlere ise Enderun denilmektedir. Bu bölümde, Padişah’a hizmet eden içoğlanlarının yaşadığı ve eğitim gördüğü Üçüncü Avlu (Enderun Avlusu) ile Sultan’ın ailesi ve kadın hizmetkârlarının yaşadığı alan, yani Harem-i Hümayun bulunmaktadır.

Topkapı Sarayı’nın hanedan konutu olma işlevi XIX. yüzyıl içerisinde son buldu, Abdülmecid’in 1856 yılında Dolmabahçe Sarayı’na taşınmasından sonra ise yönetim merkezi işlevini de kaybeden saray, imparatorluk yıkılana kadar önemli devlet törenlerine ev sahipliği yapmaya devam etmiştir. Bu dönemde, sarayın kapıları yabancı müşterilere açıldı, özellikle İç Hazine (Hazine-i Hümayun), avlular, bahçeler ve diğer padişah köşkleri ziyaretçilere törensel bir şekilde gezdirilmiştir. Cumhuriyet’in ilanından sonra ise, 03. 04. 1924 tarihli TBMM kararı ile Topkapı Sarayı müze ilan edilmiş ve Asar-ı Atika Müzeleri’ne bağlanmıştır. Reis-i Cumhur Gazi Mustafa Kemal ve bakanlar kurulu imzalı kararnamede şu ifadeler yer almaktadır:

“Asırlardan beri birçok tarihi vakalara sahne olmuş tarih-i millimiz ve tarih-i mimarimiz nokta-i nazarından büyük bir kıymeti haiz bulunmuş olan ve zî kıymet-i mefruşat ve müştemilatıyla muhafazası lazım gelen Topkapı Saray’ının atiyyen İstanbul’a gelecek züvvar için başlıca bir ziyaret mahalli teşkil edeceği tabii olduğundan bu mahalleri bilahere züvvara küşade edilmesi ihzar ve hüsn-i muhafazası temin edilmek üzere Asar-ı Atika Nizamnamesi mucebince şimdilik İstanbul Asar-ı Atika Müzesi Müdüriyeti emrine verilmesi…”

Topkapı Sarayı’nın müze ilan edilmesinden sonra Hazine-i Hümayun Kethüdası Refik Bey müze müdürü olarak atandı, 1928 yılında ise bu göreve Tahsin Öz getirilmiştir. 1938 yılında ise saray, Asar-ı Atika Müzeleri’nden ayrılarak, doğrudan Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlandı ve özellikle 1940-44 yılları arasında kapsamlı restorasyonlardan geçmiştir. 1995 yılında Sur-i Sultani içerisinde kalan alan Birinci Derecede Sit Alanı ilan edilmiş ve UNESCO Dünya Miras Listesi’ne dahil edilmiş, 2019 yılında ise Topkapı Sarayı, Cumhurbaşkanlığı Milli Saraylar İdaresi Başkanlığı’na tahsis edilmiştir.

Günümüzde Topkapı Sarayı’nın İkinci, Üçüncü ve Dördüncü Avlu’ları müze olarak kullanılmakta, Birinci Avlu’da ise bilet satış ve müze mağazası gibi birimler bulunmaktadır. Ayrıca Birinci Avlu’da yer alan Aya İrini Kilisesi de özel bir bilet ile gezilebilmekte, dış bahçelerde yer alan Darphane, Gülhane Hastanesi ve askeri depoların ise yakın gelecekte müzeye katılması öngörülmektedir.

Topkapı Sarayı Müzesi’nin çeşitli salon ve köşklerinde padişah portreleri, silahlar, porselen, gümüş ve çini eserler, saatler, hazine, minyatür eserler ve kutsal emanetler koleksiyonları sergilenmekte olup; ayrıca avlular, saray mutfakları, divan, has ahırlar, babüssaade, arz odası, III. Ahmet kütüphanesi, enderun koğuşları, has oda, harem bölümü, sünnet odası, mermer sofa, bağdat, revan ve Kara Mustafa Paşa Köşkleri ve Sofa Camii gibi yapılar da (restorasyonda olmadıkları zamanlarda) ziyarete açıktır. Mecidiye Köşkü bahçesinde ise özel bir restoran ziyaretçilere hizmet vermektedir. Topkapı Sarayı Müzesi 18 binden fazla yazma eserin bulunduğu zengin kütüphanesi ve 300 bin belgeye sahip arşivi ile dünyanın en büyük saray-müzelerinden biridir.

Yararlanılan Kaynaklar

Necipoğlu, G. (2006) 15. ve 16. Yüzyılda Topkapı Sarayı - Mimari, Tören ve İktidar. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları; Özlü, N. (2018) “From Imperial Palace to Museum: The Topkapı Palace During the Long Nineteenth Century.” Boğaziçi Üniversitesi; Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varliklari ve Müzeler Genel Müdürlüğü, https://kvmgm.ktb.gov.tr/TR-43336/muze-istatistikleri.html, (Erişim tarihi 16.12.2019); Milli Saraylar İdaresi Başkanlığı, Topkapı Sarayı, https://millisaraylar.gov.tr/saraylar/topkapi-sarayi, (Erişim tarihi 16.12.2019).