Tarabya Oteli

Konaklama Tesisi Otel

(Tarabya, İstanbul, 1906 – 1954)

Maddeye katkıda bulunan yazarlar:
Yazar: Serap ÖZDEMİR GÜZEL (2019) (Madde metni için tıklayınız)
Yazar: İsa UĞUR (2020) (Madde metni için tıklayınız)
1 / 2

Beyoğlu’nda 1897 yılında Mıngırdıç Tokatlıyan tarafından açılan Tokatlıyan Oteli’nin yazlık şubesi olarak 1906 yılında Tarabya’da hizmete girdi. Otel ilk satın alındığında ismi Hotel d’Angleterre diğer adıyla Petala Oteldi. Mimarı Alexandre Vallaury’di. Bina 120 yataklı ahşap bir yapı olarak inşa edildi. O dönemde (1914) elektrikle aydınlatılan nadir yapılardan biriydi. Bunun yanında eğlence hizmeti ile de ön plana çıkmaktaydı. Dört kişilik bir orkestrası ile eğlence hizmeti sunmaktaydı.

1914 yılında Fransa’ya yerleşen Tokatlıyan, otellerini damadı Medoviç’e devretti. Damadı tarafından işletilen otel, İkinci Dünya Savaşı sonrasında yaşanan ekonomik kriz sebebiyle 1945 yılında İbrahim Gültan’a devredildi. Otelin ismi değiştirilerek Konak Oteli olarak faaliyetine devam etti. 1954 yılında çıkan yangınla birlikte otel yanarak kül oldu. Daha sonra kaba inşaatı kısmen tamamlanmış otel Emekli Sandığı’na satıldı. Emekli Sandığı'nın bünyesinde yanan otel, arazisi genişletilerek yeniden inşa edildi. 1966 yılında Büyük Tarabya Oteli (Grand Tarabya Hotel) olarak hizmete girdi. Türkiye’nin üçüncü beş yıldızlı otelidir. İstanbul’da önemli bir yer edinen Büyük Tarabya Oteli, birçok Yeşilçam filmine de ev sahipliği yaptı. Yapı-Mimar Kadri Erdoğan tarafından tasarlandı. Otelin işletmeciliği ise İtalyan SEAT firmasına verildi. 1968 yılında işletmeci ile yaşanan ödeme problemlerinden dolayı işletme Emekli Sandığı tarafından geri alındı. Daha sonra otelin işletmesi aynı yıl Emek İnşaat ve İşletme A.Ş.’ye verildi.

11.442 metrekare alana konumlanan otel 13 katlı olup, 224 çift kişilik oda, 35 suite ve iki kral dairesinden oluşmaktaydı. Sauna, açık ve kapalı havuz, tenis kortu, ziyafet salonu ve restoran bulunmaktaydı. The Grand Tarabya adıyla büyük bir restorasyon ve yenileme süreci geçiren otel, 168 delüxe, 79 suite, bir kral dairesi ve 30 rezidans ile 2013 şubattan beri hizmet vermeye devam etmektedir.

Yararlanılan Kaynaklar

Erdem, Ü. B. ve Hanilçe, M. (2019). Mıgırdıç Tokatlıyan, Tokatlıyan Otelleri, Gazinosu ve Lokantası -Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivi Belgelerine Göre, Manas Sosyal Araştırmalar Dergisi, 8 (Ek Sayı 1): 1367-1390; Özdemir, M. (2013). Türk Turizminin Temel Taşlarından: Emekli Sandığı Otelleri, Anatolia: Turizm Araştırmaları Dergisi, 24(2): 266-275; Turan, Ç., Özdemir Güzel, S., ve Baş, M. (2016). Beyoğlu’nun Yitirilen Değeri Üzerine Kurum Tarihi Çalışması: “Tokatlıyan Oteli”, ASOS Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, 4(34): 400-418; www.thegrandtarabya.com, (Erişim tarihi: 11.07.2019).

2 / 2

Tokatlıyan Oteli’nin sahibi Pera’daki Üç Horan Kilisesi’dir. Otel, adını aynı zamanda işletmecisi de olan Mıgırdıç Tokatlıyan isimli bir Ermeni ailesinden almaktadır. Aile reisi Mıgırdıç Tokatlıyan, Tarabya koyunda bugünkü Tarabya Oteli’nin bulunduğu yerde Cafe Restaurant de’Paris’i çalıştırmaya başlar ve kısa zamanda buranın popülaritesi artırır. Tokatlıyan ailesinin asıl önemli işletmesi Beyoğlu’ndaki ünlü Tokatlıyan Oteli’dir. 1905 yılında inşa edilen Tarabya Koyu’ndaki otel, daha sonra Beyoğlu’ndaki otelin yazlık kısmı olarak hizmet vermeye başlar. Tarabya’daki Tokatlıyan Oteli de kısa sürede o dönemin zengin ve popüler kişilerinin buluşma ve toplantı için uğrak yeri haline gelir. 1905 yılında faaliyete geçen Tarabya’daki Tokatlıyan Oteli, Pera Palas'ın ardından İstanbul'un ikinci büyük oteliydi. Otelin, mayıs ile ekim ayları arasında faaliyet göstermesinden dolayı yaz aylarında kullanıldığı bilinmektedir. Otelin mimari özelliği incelendiğinde; cepheleri Neo Klasik üslupta düzenlenen önemli örneklerdendir. Tokatlıyan Oteli’nin cephelerindeki bosajlı duvar kaplamaları, sütunları, kaburgalı Rönesans tarzı kubbesi Neo Klasik öğelerdir. Tokatlıyan Oteli, yüksek tavanlı salon ve odaları, kendine özgü arması ile simgelenen gümüş takımları ile tarihte yerini alana bir otel olma özelliği taşımaktadır. İstanbul Boğazı’nda yer alan otelin 150 yatak kapasiteli olduğu; farklı oda çeşitleri ve bu odalardaki banyoları ile modern ve gösterişli bir yapıya sahip olduğu bilinmektedir. İstanbul’da elektrikle aydınlatılan konaklama tesislerinden biri olarak tarihe geçen ve kentin büyük ve lüks otelleri biri olan Tokatlıyan Oteli’nin elektrikli bir asansörü de bulunmaktaydı. Otelin mimari biçimlendirilmesine bakıldığında ahşap sistemde inşa edildiği görülmektedir. Otelin 1910 yılında çekilen fotoğrafında giriş katı ile birlikte beş katlı olduğu anlaşılmaktadır. Birinci Dünya Savaşı sırasında, genel olarak ekonomik bir sıkıntı içine giren otel, 1920 yılında Mıgırdıç tarafından damadı, Sırp asıllı, Nikola Medoviç’e devredildi. Maddi sıkıntılar yaşayan Medoviç tarafından da İbrahim Gültan isimli bir iş adamına devredilen otel, 1945 yılında Konak Oteli adını aldı. Boğazın en görkemli konaklama tesislerinden biri olan Tokatlıyan Oteli, 1954 yılında yanarak yıkılınca yerine 1964 yılında Büyük Tarabya Oteli inşa edildi. Otel, 2013’ten bu yana The Grand Tarabya adıyla konuklarına hizmet vermeye devam etmektedir.

Yararlanılan Kaynaklar

Aykut, P. (1994). Tokatlıyan Oteli. İçinde; N. Akbayar (Editör) Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi: Cilt 7(s. 272). İstanbul: Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakfı; Çelebi, E. (2010). İstanbul'un Tarihi Otelleri (1840-1914) ve Koruma Kapsamında Galata ve Pera Otellerinin Değerlendirilmesi (Basılmamış Doktora Tezi). İstanbul: Yıldız Teknik üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü; Çelik, Z. (1998). 19. Yüzyılda Osmanlı Başkenti Değişen İstanbul. İstanbul: Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakfı Yayını; Dökmeci, V. ve Çıracı, H. (1990) Tarihsel Gelişim Sürecinde Beyoğlu. İstanbul: Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu Yayını; Genim, S. (2006). Konstantiniyye’den İstanbul’a. İstanbul: Suna ve İnan Kıraç Vakfı İstanbul Araştırmaları Enstitüsü Yayınları;

Ayrıntılı bilgi için bakınız

Erdem, Ü. B. ve Hanilçe, M. (2019). Mıgırdıç Tokatlıyan, Tokatlıyan Otelleri, Gazinosu ve Lokantası-Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivi Belgelerine Göre, MANAS Sosyal Araştırmalar Dergisi, 8(1): 1367-1390.