-
2019
Kapalıçarşı yakınlarında bir et lokantası işleten Mıgırdıç Tokatlıyan, Pera Palas’ın gördüğü rağbetten etkilenerek 1892 yılında Beyoğlu’na Cafe Restaurant de Paris adlı büyük bir kafe açtı. Başlangıçta bir restorandan ibaret bu kafeyi, Üç Horan (Yerartutun) Ermeni Kilisesi’nin bahçesinin bir kısmını da dâhil ederek genişletti. Cafe Restaurant de Paris’in adını kısa bir süre sonra Cafe Restaurant Splendide olarak değiştirdi. 1895 Ticaret Yıllığı’nda Tokatlıyan’ın bir de otel işletmekte olduğunun belirtilmesi, otelin bu tarihe yakın kurulduğuna işaret etmektedir. Otel başlangıçta basit bir tarza sahipti. Splendide adlı kafenin üst katlarındaki, bazısı konforlu olmayan on odadan ibaretti. Tokatlıyan, Üç Horan Kilisesi ile imzaladığı 60 yıl işletme hakkı ve on sene kira muafiyeti içeren sözleşme karşılığında 1909 yılının sonuna doğru Beyoğlu’ndaki modern otel binasını yükselterek otelin adını Hotel M. Tokatlıyan olarak değiştirdi. Otel, bazıları tarafından, kurucusuna ithafen, Mığırdıç’ın Evi olarak anıldı. Tokatlıyan Oteli’nin yazlık şubesi 1905 yılında Tarabya’da hizmete açıldı. Tokatlıyan’ın Beyoğlu’nda kurduğu otel, zamanla İstanbul’daki pek çok büyük otelin önüne geçti. Bunun başlıca nedenleri arasında diğer otellere oranla daha merkezi bir konuma sahip olması, zamanının canlı bir alışveriş merkezi olan Beyoğlu üzerinde bulunması gösterilmektedir. Otel, 160 odalı olup odalar her türlü ihtiyaca cevap verecek şekilde tasarlandı. Asansörünün bulunması, elektriğe sahip olması, odalarında banyo bulundurması, sonrasında her odasına telefon koyması gibi özelliklerle de tercih edilen bir mekandı.
Tokatlıyan otellerinin kurucusu Mığırdıç Tokatlıyan kapitülasyonlardan faydalanmak için Rus vatandaşlığına geçti. Birinci Dünya Savaşı başlayıp da Rusya ile Osmanlı Devleti’nin düşman saflarda yer alması ve Osmanlı devlet adamlarının 1. 10. 1914 tarihi itibarıyla kapitülasyonları kaldırması üzerine İstanbul’da kalması zorlaştı ve İsviçre’ye gitti. Tokatlıyan, bu süreçte işlerini sürdürebilmek için savaş sırasında Osmanlı Devleti ile müttefik olan Almanya vatandaşlığına geçme yolunu denedi. Bu da olmayınca Fransa’da Nice’e yerleşti ve bir daha da ülkeye dönmedi. 1950 yılında Cannes’ta hayata gözlerini yumdu. Tokatlıyan, Türkiye’den ayrıldıktan sonra, işletmelerini; evlatlığı Mercedes’le evli olan damadı Sırp asıllı Avusturya vatandaşı Nikola Medoviç’in idaresine bıraktı. Mığırdıç Tokatlıyan’ın kaderini Birinci Dünya Savaşı’nın meydana getirdiği sancılar çizerken Tokatlıyan otellerinin sonunu İkinci Dünya Savaşı sonrasında yılların sıkıntıları belirledi. Avusturya vatandaşı olduğundan otele Avusturya bayrağı asan Medoviç’in bu hareketi hoş görülmediği için o da İstanbul’dan ayrılmak zorunda kaldı. Bu olumsuzluk ve biriken borçlar, Tokatlıyan’ın Beyoğlu ve Tarabya’daki otellerinin Karadenizli bir iş adamı olan İbrahim Gültan’a devredilmesine neden oldu. İş adamı, 1945 yılında Tokatlıyan otellerinin ismini Konak Oteli olarak değiştirdi. Beyoğlu’ndaki otel bu dönemde el değiştirdi. Kiracılar ve kilise vakfı arasında çeşitli problemler ortaya çıkınca; icra meselelerinden ötürü otelin bazı eşyaları satılığa çıktı; Kilise Vakfı 1950 yılında ölmeden kısa bir süre önce Fransa’da bulunan Mığırdıç Efendi’den Tokatlıyan adının kullanım hakkını aldı; 1958 yılında oteli bir iş hanına dönüştürdü. Yakın zamanda Tokatlıyan binasının kubbesi sökülüp üzerine iki kat daha eklendi. Tokatlıyan adı hâlâ İstiklal Caddesi’nde bu işhanı ve pasajda yaşamaya devam etmektedir.
Referanslar
Ergin, O. N. (2013). Türkiye’de Hanlar, Kervansaraylar, Oteller ve Çeşitli Barınma Yerleri. İstanbul: Marmara Belediyeler Birliği Yayını; Gülersoy, Ç. (1999). Beyoğlu’nun Yitip Gitmiş 3 Oteli, İstanbul: Çelik Gülersoy Vakfı Yayınları; Tuğlacı, P. (2009). Tarih Boyunca Batı Ermenileri, Cilt IV. İstanbul: Pars Tuğlacı Yayını; Üsdiken, B. (1992). Beyoğlu’nun Eski ve Ünlü Otelleri-IV Tokatlıyan Oteli, Tarih ve Toplum, 17 (98): 24-28.
Ayrıntılı bilgi için bakınız
Erdem, Ü. B. ve Hanilçe, M. (2019). Mıgırdıç Tokatlıyan, Tokatlıyan Otelleri, Gazinosu ve Lokantası Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivi Belgelerine Göre, Manas Sosyal Araştırmalar Dergisi, 8 (1): 1367-1390.