Sumaki Höyük

Doğal ve Kültürel Miras Höyük

Batman’ın Beşiri ilçesinin bir kilometre doğusunda, 700-710 metre yükseklikteki Üst-Pliyosen-Pleistosen yaşlı aşınım yüzeyinin üzerinde yer almaktadır. Güneybatı-kuzeydoğu yönünde hafif eğimli doğal bir yüzey üzerine konumlanmış bu yerleşim yeri Dicle Nehri’nin önemli bir kolu olan Garzan Çayı’nın yaklaşık 2,5 kilometre doğusunda, Aşağı Garzan Vadisi’nin kuzey kesiminde yer almaktadır.

Bu yerleşim, Ilısu Baraj Alanı Garzan Vadisi ve Batman Çayı Çevresi Kültür Envanteri Projesi kapsamında 2002 yılında bulunmuştur. Ilısu Barajı ve HES Projesi kapsamında arkeolojik kazıları yürütülen Çemialo Sırtı kazıları; 2009 yılında Mardin Müzesi, 2013-2017 yıllarında Batman Müzesi'nin başkanlığında ve Prof. Dr. Aslı Erim-Özdoğan’ın bilimsel danışmanlığında sürdürülmüştür. Kazı verilerine göre yerleşim, kuzey ve güneyde mevsimlik akarsular veya bataklık alanlara sahip dere yataklarıyla sınırlanmış paleo-ortam koşullarına sahiptir. Mezopotamya düzlükleri ile Güneydoğu Anadolu Torosları arasındaki dağ geçiş bölgesinde yer alan Sumaki Höyük yerleşmesi kuzey-güney yönünde 160 metre ve doğu-batı yönünde 140 metre genişliğinde bir alana yayılıdır.

Sumaki Höyük yerleşmesi, üç ayrı alanda (A, B, C Alanları) kazıldı. Sumaki Höyük yerleşmesi, kazı ve yüzey araştırması verilerine göre iki tabakaya ayrılmıştır. Bunlar: ilk iskân sürecini tanımlayan Neolitik dönem tarihlenen N tabakası ve olasılıkla bir çiftlik ya da çok küçük bir dış yerleşim alanı izlenimi veren Ortaçağ tarihlenen M tabakalarıdır. N tabakasının dolgu kalınlığı en derin yerde 1,90 metredir. Ortaçağ tabakası ise yer yer 30 santimetre kalınlığında olmakla birlikte genel olarak 20 santimetre kalınlığında oldukça incedir. N tabakası GÖ kalibre 9084±57 - 8123±50 (MÖ kalibre 7134±57 - 6173±50) yılları arasına tarihlenmekte olup; bu tabakanın hemen üzerine oturan M tabakası GÖ kalibre 1116±52 (MS kalibre 833±51) yıllarını göstermektedir. Sumaki Höyük yerleşmesi MÖ 6173 yılı ile MS 833 yılları arasında yaklaşık 7000 bin yıl iskân edilmemiştir. Bunun en önemli nedeni olarak da bölgesel heyelanlar, yüzeysel çamur akmaları olduğu ileri sürülmüştür. Bununla beraber hem Neolitik dönem tabakalarında hem Ortaçağ iskânı öncesi ve iskân sonrasında yerleşmenin sel/taşkınlardan oldukça fazla etkilendiğini gösteren birçok kanıt sunulmaktadır. Özellikle neolitik dönem sonrası; Ortaçağ öncesi yerleşmenin çamur akıntılarıyla tamamen örtüldüğünü, farklı bir söylemle Neolitik yerleşmenin tamamen kitlendiği gösteren yaklaşık 25 santimetre kalınlığında izler saptanmıştır.

Sumaki Höyük yerleşmesi, Aşağı Garzan Havzası’nda bugüne kadar yapılmış arkeolojik yüzey araştırmaları ve kazılarda saptanmış tek Neolitik dönem yerleşim yeridir. MÖ 7134 – 6173 yılları arasındaki kültürel sürecin Kuzey Mezopotamya’da, özellikle Yukarı Dicle Havzası’nda varlığını detaylarıyla kanıtlayan ve Çayönü Tepesi Neolitik yerleşmesinden sonra en geniş alanda (2180 metrekare) kazısı yapılan yerleşim yeridir.

Kazı verileri neticesinde Neolitik (N) tabakası birbirinden bazen farklı yerleşim düzeni gösteren toplam yedi (N1-N7) evreye ayrılmıştır.

Belirlenen bu yedi evre, yalnızca yerleşim düzeninde değil aynı zamanda çanak çömlek ve diğer arkeolojik buluntularda da farklı özellikler sergilememektedir. N7, N3 ve N1 evreleri; çanak çömlekli geçici kamp alanları iken, N6 Evresi ise esas olarak LPPNB özelliklerine benzeyen çanak çömleksiz kalıcı bir yerleşim yeridir. N5 Evresi ise yerleşim, az sayıda çanak çömlek kullanan hem yerleşik hem de hareketli insanlar tarafından işgal edilmiş gibi görülmektedir. N4 Evresi; kalıcı bir karaktere sahiptir, ancak sık görülen sel olayları nedeniyle uzun vadeli değildir. N2 Evresi, bazı alanlarda nispeten kalıcı özellikler sergilendiği görülmekle birlikte ana hatlarıyla yoğun olarak iskân edilmiş geçici bir kamp alanı özellikleri sergilemektedir. N1 Evresi; geçici bir kamp alanı olmasına rağmen, N7 ve N3 evrelerinden ayrı olarak farklı mimari gelenek ve çanak çömlek geleneğine sahip bir kültürün Sumaki Höyük yerleşim yerine geldiğini göstermektedir.

Sumaki Höyük yerleşmesinin ilk iskânı; N7 Evresi kültür dolgusu B Alanı’nda yaklaşık 130 metrekare bir alanda açığa çıkarılmıştır. A ve C alanları kazılarında; ana toprak seviyesine kadar kazılmış olmasına rağmen bu evreye ait kültürel kalıntıya rastlanmamıştır. B Alanı’nda, farklı konumlarda birkaç adet dikme izi saptandı ancak belirgin bir planı tanımlanamamıştır. Dikme izleri, bu evre mimarisinin geçici yapılardan ibaret olduğuna işaret etmektedir. Söz konusu kalıntılara göre alanın bu iskân süreci Konak Alanı şeklinde yorumlanmıştır.

N6 Evresi’nde; yerleşim stratejisi, oldukça sert bir şekilde değişim geçirdiği gözlemlenmiştir. Bu evrede, Sumaki Höyük; belirli bir süre, yerleşik bir alan olma özelliği kazandı. Her ne kadar yerleşmenin bu evresinde belli bir düzen görülse de PPNB yerleşmelerindeki alışa gelinen özel yapı, masif kalıcı yapılar, farklı dış mekân düzenlemeleri, ritüel gelenekleri yansıtan mimari öğeler, taban altı mezarları ya da mezarlık alanları gibi uzun süreli bir yerleşik yaşamı destekleyen ve planlı bir kullanıma işaret eden bir sosyal örgütlenme söz konusu değildir. Yapıların arasındaki az sayıdaki ocakların yer aldığı açık mekanlarda belirgin bir düzenlemeye de rastlanmamıştır. Ayrıca taş temelsiz doğrudan doğal zemin üzerine oturtulmuş saz, otsu bitki, dal parçası ve genellikle Yığma Kerpiç (Piled Earth-Terre empilée) duvar tekniğinde inşa edilen yapıların sıvalı tabanları da yoktur. Bu özellikleriyle Sumaki Höyük, birçok yerleşik PPNB yerleşmelerindekilerden daha kısa ömürlü bir mimari geleneğe sahiptir. Bu evrenin, baskın mimari geleneği; “L” veya “T” biçimindeki orta uzun mekânın (koridor) her iki yanında yer alan dörtgen odacıklardan (hücre) oluşan hücre planlı yapılardır. Bu yapılarla birlikte daha küçük olan tek odalı yapılar da inşa edilmiştir.

Sumaki Höyük yerleşmesinin ilk kalıcı yerleşik düzeninin görüldüğü N6 Evresi’nin bir devamı niteliğinde ki N5 Evresi, gerek yapı planları gerekse duvar teknikleri açısından belirgin değişimler söz konusudur. N6 Evresi’ndeki hücre planlı yapı geleneği devam etmekle birlikte çok odalı yapılar ile iki odalı yapılar ilk defa ortaya çıkmış, bir önceki evredeki gibi tek odalı yapı planları da kullanılmaya devam etmiştir. N5 evresinin sonlarında yaşanan sel/taşkın nedeniyle yerleşme bir süre terk edilmiştir.

N4 Evresi’nde mimari gelenekte kısmi bir değişim söz konusudur. Sel/taşkın nedeniyle bir süre boş kalmış alanın yeniden iskân sürecini belirleyen N4 Evresi’ndeki yerleşmede hücre planlı yapı geleneği son bulmuş; ancak yığma kerpiç duvar tekniğinde yapılmış çok odalı yapı ile iki odalı yapı geleneği devam etmiştir. Bununla beraber; tek odalı ve saz/otsu bitki çevirmeli, geçici nitelikteki yapıların sayısında belirgin bir artış gözlemlenmiştir.

N3 evresiyle birlikte N6-N4 evrelerinin; yerleşim düzeni ile mimari geleneği tamamen ortadan kalkmıştır. Yaklaşık 250 yıl süren kalıcı nitelikteki yapılar yerini dikme deliği izlerinden belirlenen oval planlı çadırlara ve buluntu dağılımından anlaşıldığı üzere açık alanların yoğun kullanımına bırakmıştır.

N2 evresinin mekânsal dağılım yoğunluğu N6 ve N4 evrelerindekine benzerdir. Bu evreye ait yapılar; belirli bir düzende doğal topoğrafya ile uyumlu, yan yana inşa edilmiştir. N2 evresinin, en temel mimari özelliği tek odalı geçici nitelikteki yapılardır. Bununla birlikte Yığma Kerpiç duvar tekniğiyle inşa edilmiş bir hücre planlı yapı ile tek odalı iki yapı açığa çıkarılmıştır. N6 ve N5 evrelerinde; baskın bir mimari geleneği sembolize eden hücre planlı yapı geleneği oldukça uzun bir aradan sonra tekrar kullanılmış ancak yaygınlık kazanmamıştır.

Sumaki Höyük Neolitik dönem; dolgularının en üst aşamasını temsil eden N1 evresinde öncekilerden çok farklı bir mimari gelenek ve yerleşme düzeni söz konusudur. Bu evrenin baskın inşa malzemesi taşıdır. Yer yer köşeli dönüşlere sahip taş dizileri, olasılıkla ya dikdörtgen yapıları çevrelemekte ya da çadırları sınırlandırıcı işlevinde kullanılmış gibidir.

Sumaki Höyük kazılarında bulunmuş taşınabilir kültür varlıkları sınıfındaki eserler Batman Müzesi'nde sergilenmektedir.

Yararlanılan Kaynaklar

Erim-Özdoğan, A. ve Sarıaltun, S. (2011). Ilısu Baraj Alanı Garzan Vadisi ve Batman Çayı Çevresi Kültür Envanteri. İçinde; N. Tuna ve O. Doonan (Editörler), Ilısu ve Karkamış Baraj Gölleri Altında Kalacak Arkeolojik ve Kültür Varlıklarını Kurtarma Projesi 2002 Yılı Çalışmaları (Cilt II) (ss.945-1146). ODTÜ-TAÇDAM Yayınları; Erim-Özdoğan, A. ve Sarıaltun, S. (2018). Sumaki Höyük, Batman/Beşiri. İçinde; F. Baş (Derl.), Ilısu HES Kurtarma Kazıları (ss.55-88). Batman: Batman Müzesi Yayınları; Sarıaltun, S. (2020). The Neolithic Architectural Structures and Cultural Landscape of Sumaki Höyük-with Microarchaeological and Ethnoarchaeological Perspectives. İstanbul: Paradigma Akademi Yayınları; Sarıaltun, S. (2020). Dinamik Bir Ortamda Yerleşim Stratejisindeki Değişimler: Aşağı Garzan Havzası Jeomorfolojisi ve Arkeolojik Yerleşim Yerleri. İstanbul: Paradigma Akademi Yayınları.