Sulandırılmış İçki
Eski Roma ve Yunan’da şarap belirli oranda su ilave edilerek içilirdi. Su katılmayan saf şarap tüketmek ruhu zayıflatan, sarhoşluğa veya deliliğe neden olan, uygar olmayan insanların kaba bir davranışı olarak nitelendirilirdi. İçkiye su katılarak seyreltilmesi aşırı alkolizmin önlenmesine yardımcı olmaktadır. Alkollü içeceklere su ilave etmek çok eski zamanlardan beri yapılan bir uygulamadır. Su ilave edilmesi alkol seviyesini seyreltmek için yapılan bir işlem gibi görünse de, lezzet açısından zenginleştirmek anlamına da gelebilmektedir. Bugün yüksek alkol içeriğine sahip olan içkilerde kaliteyi düşürmeden tüketici eğilimlerine hitap etmek için su ilave edilebilir. Su, alkollü içkinin dengesini değiştirerek lezzet arttırıcı olarak kullanılabilmektedir. Alkollü içeceklerde hem alkol hem de aroma molekülleri uçucu olup, buharlaşırlar ve havayoluyla burun boşluğunda koku reseptörlerine taşınırlar. Alkollü içeceklerde aroma molekülleri kimyasal açıdan suya kıyasla alkol moleküllerine daha çok benzerler ve bu yüzden aroma molekülleri daha çok alkole bağlanırlar. Dolayısıyla bir içecek ne kadar az alkollü olursa, yani su ile seyreltilirse, aroma ve lezzet bileşikleri daha çok serbest bırakılır ve böylece tat deneyimini arttırır. Bu içeceklerde alkol özellikle çiçek ve meyve benzeri aromaları tutmakta, bu nedenle alkollü içkilerde kalan aroma çoğunlukla odunsu ve otsudur.
Alkollü içkilere su ilave edilmesi seyreltme ve zenginleştirme paradoksunun ötesinde, aynı zamanda alkol seviyesini ve/veya maliyeti düşürmek için içki tağşişinin en yaygın uygulamalarından bir tanesidir. Bu yöntemle bazen kayıt dışı alkol türlerinin yeniden etiketlenerek kullanılması söz konusu olabilirken, bazen de marka sahtekârlığı yapılabilmektedir. Cin, votka, rom veya tekila gibi berrak renkli içkileri sulandırmak özellikle kolaydır, çünkü bu içkilerde su ilave edilince renk değişikliği olmaz. İçkilerin sulandırılması sağlık açısından zararlı olmasa da zaman içerisinde bazı üreticilerin su ilave edilmesinin olumsuz etkilerini gidermek için renklendirici gibi yasaklı katkı maddelerini ilave ettiği tespit edildi. Sulandırılmış içki, doğrulanması gereken bir içki türü veya içki markası olabilir. Bu tür bir sahtekârlık, özellikle hileli ürünün alkol içeriğinin ilgili üründen önemli ölçüde düşük olduğu durumlarda kolayca tespit edilebilir. Bugün saha testi için portatif çeşitli ekipmanlar ve sensörler kullanıldığı gibi, laboratuvarda çeşitli enstrümantal yöntemlerle de durum tespiti yapılmaktadır. Örneğin; her alkollü içkinin kendisiyle ilişkili belirli bir özgül ağırlığı olduğundan, özgül ağırlığı tanımlayan bir hidrometre kullanarak içkiye su katılıp katılmadığı tespit edilebilmektedir. Likör şişesine su eklenirse, özgül ağırlık o likörle başlangıçta ilişkilendirilen değerden farklı olacaktır. Ancak depo veya barlarda hile olarak kullanılan bu yöntemin sahada tespit edilmesi nihayetinde zahmetli ve sürekli kontrol gerektiren bir iştir.
Referanslar
Dopson, L.R., Hayes, D.K. ve Miller, J.E. (2008). Food and Beverage Cost Control. New Jersey: John Wiley; Lachenmeier, D.W. (2016). Advances in the Detection of the Adulteration of Alcoholic Beverages Including Unrecorded Alcohol. İçinde; G. Downey (Editör), Advances in Food Authenticity Testing (ss. 565-584). Cambridge: Woodhead Publishing; McGee, H. (2010). The Curious Cook: To Enhance Flavor, Just Add Water. https://www.nytimes.com/2010/07/28/dining/28curious.html, (Erişim tarihi: 26.02.2020); Rosso, A. M. (2012). Beer and Wine in Antiquity: Beneficial Remedy or Punishment Imposed by the Gods?, Acta Medico-Historica Adriatica, 10: 237-262; Stanziani, A. (2007). Negotiating Innovation in a Market Economy: Foodstuffs and Beverages Adulteration in Nineteenth-Century France, Enterprise and Society, 8: 375-412.