Silahtar Mustafa Paşa Kervansarayı

Kervansaray ve Han Kervansaray Han Konaklama Tesisi Doğal ve Kültürel Miras Kervansaray Han Kervansaray Han

Maddeye katkıda bulunan yazarlar:
Yazar: Nurullah Cihan AĞBAY (2020) (Madde metni için tıklayınız)
Yazar: Kadir KARAGÖZ (2020) (Madde metni için tıklayınız)
1 / 2

Silahtar Mustafa Paşa Kervansarayı, Malatya’nın merkezine sekiz kilometre uzaklıkta bulunan Battalgazi ilçesi Alacakapı mahallesinde yer alan, 1636 yılında yapımına başlanan ve 1637 yılında bitirilen bir handır. IV. Murad’ın silahtarı olan Bosnalı Mustafa Paşa’nın Mimarbaşı Üstat Mehmet oğlu Üstat Ebubekir’e yaptırdığı kervansaray, Kayseri ve Sivas bölgesinden gelip Diyarbakır, Irak ve İran bölgelerine giden yol üzerinde kurularak, özellikle ticaret amaçlı kullanılır. Her ne kadar ticari amaçla kullanılmış veya inşa edilmiş olsa da XVII. Yüzyıl Osmanlı-İran dönemi ve coğrafi konumu göz önünde bulundurularak, Kervansarayın askeri amaçlar için de kullanıldığı düşünülmektedir.

68x76 metrelik dikdörtgen bir plan üzerine oturtulan kervansaray, 170 odalı ve kesme taşlardan oluşan bir yapıdır. Aslında bu kadar çok oda belirtilmesinde Evliya Çelebi’nin “(Malatya’nın) Kervansarayların en mükellefi Sultan Murad Han makbulü Silahtar Mustafa Paşa Hanı olup 170 hücreli ve Timur Kapulu, kubbelerle arasta olmuş bir hanı-ı bi-menenddir…” sözündeki hücrelere atıf yapılmaktadır. Kervansarayda ahır, ambar ve dükkânlara, uyuma yerleri ve avlusunda bir havuza, hanın tonoz girişinde sağlı ve sollu olmak üzere iki adet muhafız odasına yer verilmiştir. Han içerisinde yük hayvanlarının toplandığı salon ve avluya bakan tonozlarla örtülmüş odaların olduğu tahmin edilmektedir. Kervansarayın avluya açılan ana giriş kapısının üzerinde yer alan mescidi nedeniyle Anadolu’da yapılan bazı Selçuklu hanlarına benzetilmektedir. Kervansarayda biri avlu ve diğeri yuvarlak kemerlerle birbirine bağlı taş payelerden oluşan, diğeri de kapalı bölüm olmak üzere iki bölüm ve yaz ve kış aylarında kullanılmak üzere farklı mekânlar yapılmıştır. Kervansarayın ana giriş kapısında ve iç kısımdaki han girişinde iki ayrı kitabe bulunmaktadır. Bu kitabelerden birisinde kervansarayın Sultan Murad’ın desteği ile Silahtar Mustafa Paşa tarafından yaptırıldığı ve yapıldığı tarih yazmakta iken, diğer kitabede de böyle bir hana duyulan ihtiyaç, yaptıran kişiye övgü ve tarih bilgileri yer almaktadır.

Kervansarayın son kullanıldığı tarih kesin olarak bilinmemektir. Farklı dönemlerde restorasyonlar geçiren han, ilk kez 1966 yılında ve son olarak 2007-2010 yılları arasında restore edilmiştir. Günümüzde turizme açık bir şekilde, uluslararası kültür ve sanat faaliyetleri için kullanılmaktadır. Ayrıca çocuklar için düzenlenen, ney, keman, piyano, bağlama, ebru, minyatür, hüsnü hat, seramik, çini vb. eğitim faaliyetlerine de ev sahipliği yapmakta, Malatya’yı ziyaret eden turistler için önemli bir tarihi eser olarak yerini korumaktadır.

Referanslar

Gerçek, M. (2010). İşlevini Yitirmiş Kervansarayların, Günümüz Otel Yapılarına Dönüştürülmesindeki Mekansal Sorunlar (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi). İstanbul: Haliç Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü; Göyünç, N. (1970). Eski Malatya’da Silahdar Mustafa Paşa Hanı, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Enstitüsü Dergisi, 1: 63-92; Karagöz, M. (2013). Malatya’nın XVII.- XVIII. Asırlarda Ticarî Hayatı, İnönü Üniversitesi Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi, 2(2): 1-28; Malatya Kent Rehberi (2013). 2. Baskı İstanbul: Seçil Ofset. http://www.malatyakulturturizm.gov.tr/Eklenti/39713,malatya-kent-rehberi.pdf?0, (Erişim tarihi: 18.01.2020); http://tarihim.battalgazi.bel.tr/icerik.asp?TarihiEserler=YHNMTfghftEDCXSYHNMTfghftEDCXS&Tarihi_Eserler=Battalgazi&dil=, (Erişim Tarihi: 8.1.2020).

Ayrıntılı bilgi için bakınız

Özbilgen, E. (1970). Eski Malatya’da Silâhdar Mustafa Paşa Hanı’nın Restitüsyonu Hakkında, Tarih Enstitüsü Dergisi, 1: 93-102; https://malatya.ktb.gov.tr/TR-58329/silahtar-mustafa-pasa-kervansarayi.html, (Erişim tarihi: 14.08.2020).

2 / 2

Osmanlı sultanı VI. Murad’ın vezirlerinden Mustafa Paşa tarafından yaptırılan Kervansaray, bugünkü Malatya kent merkezinin 10 kilometre kadar kuzeyindeki Battalgazi (Eski Malatya) beldesinin Alacakapı Mahallesi’nde yer almaktadır.

Malatya şehri, 1830’lı yılların sonunda o zamanki adı Asbuzu olan, bağları ve bahçeleriyle sayfiye yeri olarak kullanılan bugünkü yerine taşınmadan önce şimdiki Battalgazi (Eski Malatya) beldesinin bulunduğu yerdeydi. Bu nedenle, günümüze kadar az çok kalıntıları ulaşan ve çoğunun geçmişi Selçuklu dönemine kadar uzanan az sayıdaki tarihi eser Eski Malatya’da bulunmaktadır. Silahtar Mustafa Paşa Kervansarayı da bu yapılar arasındadır ve şehrin nispeten iyi korunan eserlerinden biridir.

Kervansaray’ı inşa ettiren Silahdar Mustafa Paşa (eserin banisi) 1609 yılında Saraybosya’da doğmuş ve küçük yaşta Saray’a intisab etmiştir. Şehzade Murad’ın yakın çevresi içine girerek onun padişah olmasıyla da yıldızı parladı, silahdarlığa kadar yükselmiştir. 1635 ve 1638 yıllarında gerçekleştirilen Revan ve Bağdat seferlerine katılarak fetihlerde faal rol oynamıştır. Revan yolunda ikinci vezirliğe tayin edilerek, Bağdat kuşatması sırasında ise kaptan-ı deryalığa getirilmiştir. Ancak 1640 yılında Sultan Murad’ın genç yaşta ölmesi üzerine tahta geçen Sultan İbrahim’in saltanatı ile birlikte talihi tersine dönerek, önce Budin hemen sonra Rumeli Beylerbeyliği’ne atanarak payitahttan uzaklaştırılmıştır. 1642 yılının Nisan ayında Sultan İbrahim’in fermanıyla Temeşvar Kalesi’nde idam edilmiştir. İdamında, dönemin ileri gelen devlet adamlarıyla yaşadığı çekişmelerin etkili olduğu düşünülmektedir.

Mustafa Paşa, varlıklı bir devlet adamıdır. Yaşamı süresinde kayda değer bir servet edinmiştir. Her ne kadar hakkında kendisini idama kadar götüren hazine mallarını zimmetine geçirdiği iddiaları ortaya atılmışsa da IV. Murad ve diğer devlet yöneticilerinin ihsanları ve hediyeler yoluyla edindiği menkul-gayrimenkul mallarından her yıl milyonlarca akça gelir sağlamakta idi. Mustafa Paşa, bu serveti ile birçok hayrat eser de yaptırmıştır. İstanbul ve Şam’da iki camiyi ve bir tekkeyi tamir ettirerek, İstanbul’da bir mescit, çoğu İstanbul’da olmak üzere birçok çeşme ve sebil inşa ettirmiştir. Paşa’nın hayratı arasında Malatya’da yaptırdığı bir hamam ile bahiskonusu kervansaray da bulunmaktadır. Ayrıca, sadece Evliya Çelebi’nin bahsettiği Çerkeş’teki bir kervansaray da sayılabilir.

İnşası 1636 Mart ayından itibaren yaklaşık iki yıl sürdü. Mimarı, Halep mimarbaşı Üstat Mehmet oğlu Ebubekir Ağa’dır. Ticari olduğu kadar askerî fonksiyonu da bulunan Kervansaray, oldukça sağlam bir temel üzerine kurulmuştur. Bir çizgi üzerinde sıralanmış dükkânların külliye halinde yer aldığı bir yapıdır. Kervansaray’ın, biri dönemin Şeyhülislamı Yahya Efendi diğeri ise Divan-ı Hümayun kâtiplerinden İbrahim Çelebi (Cevrî) tarafından yazılmış olan iki kitabesi mevcuttur. Bunlar iç han ve avlu giriş kapısının üzerinde yer almaktadır.

İnşaatın tamamlanmasının ardından düzenlenen keşif zaptındaki bilgilerle 1932 yılında Fransız arkeolog ve sanat tarihçisi Albert Gabriel tarafından yapılan inceleme karşılaştırıldığında yapının zaman içerisinde pek değişikliğe uğramadığı anlaşılmaktadır. Buna göre, kervansaray 68x76 metre boyutlarında bir dikdörtgen biçimindedir. Yapı genel olarak, etrafı revaklarla çevrili geniş bir avlu ve üzeri içten 20 sütuna dayanan kubbelerle örtülmüş büyük bir salondan oluşmaktadır. Giriş kısmının sağ ve sol yanında muhafız hücresi bulunmakta, iç kısımda tonoz revaklar, dış kısımda ise dükkanlar (38 adet) yer almaktadır. Salonun avluya bakan ön cephesinde, kapının iki yanında altışar oda mevcuttur. Odaların her birinde birer pencere ve ocak vardır. Salonun iç kısmında ise duvar boyunca birçok ocak ve nişler bulunmaktadır. Bununla birlikte, 1637 tarihli keşif zaptından anlaşıldığı kadarıyla, Çevresinde birçok oda ve ahırdan oluşan bir yapı ile birkaç dükkan da Kervansaray ile birlikte inşa edilmekle birlikte günümüze ulaşmış değillerdir.

Kervansaray’a dair bilgilere Katip Çelebi ve Evliya Çelebi’nin eserlerinde de rastlanmaktadır. Evliya Çelebi, yapı için “(Malatya’daki) Kervansarayların en mükellefi Sultan Murad Han makbulü Silahtar Mustafa Paşa Hanı olup 170 hücreli ve Timur kapulu, kubbelerle arasta olmuş bir han-ı bi-menenddir” demektedir. Zaman içerisinde birçok defa tamir gördü. Yakın dönemde ise 1960’lı yılların sonunda ve 2007-2010 yılları arasında büyük çaplı onarımdan geçirildi. Son restorasyonda Dış cephesindeki dükkanlar kaldırıldı, mescit, havuz ve revaklar restore edilerek bina temizlendi. Halen kültür ve sergi merkezi olarak kullanılmaktadır.

Referanslar

Göyünç, N. (1970). Eski Malatya’da Silâhdar Mustafa Paşa Hanı, Tarih Enstitüsü Dergisi, 1: 63-92; Malatya Kültür ve Turizm Müdürlüğü Battalgazi Belediyesi.

Ayrıntılı bilgi için bakınız

Göyünç, N. (1970). Eski Malatya’da Silâhdar Mustafa Paşa Hanı, Tarih Enstitüsü Dergisi, 1: 63-92.