İzmir – Kuşadası yolunun Selçuk ilçesinde kesiştiği noktada bulunan Şahabeddin Dede Türbesi, günümüzde ziyarete açıktır. Yapı kitâbesi olmayan türbeye günümüzde yeni yapılmış bir kitâbe eklenmiştir. Moloz taş ve tuğla malzemenin karışık düzende kullanımıyla inşa edilmiş bir yapı olan ve Şahabeddin Dede türbesi olarak isimlendirilen yapı, iki mekândan oluşmaktadır. Türbe, dışarıdan yüksek bir kasnak olarak görülen basık bir kubbe ile örtülmüş asıl mekân ve daha sonra eklenmiş olduğu izlenimi veren, girişin sağlandığı daha alçak, düz örtülü bir mekândan meydana gelmiştir. Günümüz seviyesinden daha alçakta bulunan türbede, girişin solunda yenilenmiş mermer mezar, sağda ise mihrap nişi de bulunan ve namaz kılınabilen kubbeli mekân yer almaktadır. Bahsedilen ana mekân örtüsü, dört sütunun tuğla örgü kemerlerle birbirine bağlanmasıyla ve üç tarafı perde duvarla örülen gövde üzerine oturmuştur. Dışarıdan bakıldığında köşeler pahlanarak sekizgen bir kasnak görünümü verilmiştir. İki mekânın arasındaki yükseklik farkının oluştuğu yerde ise kemer içi boş bırakılarak pencere yapılmıştır. Bu uygulama, mekânın aydınlatılmasında diğer pencerelerin yanında büyük katkıda bulunmuştur. Aslen Sivaslı olan Şahabeddin Ahmed Efendi, Aydınoğullarının son döneminde, beylik liderlerinden ve Aydın Sancak beyi olan Halil Yahşi Bey’den gördüğü yakın ilgi nedeniyle Ayasuluğ’a yerleşmiş ve burada Zeyniye tarikatının gelişmesi için çaba sarf etmiştir. Şahabeddin Sivasi, 1456 yılında vefat etmiştir. Mezar kitabesinde, Leyletü’l Ehad fı yevmi’s san imin şehr-i Rebiülevvel sene sitine ve seman mie cümlesiyle, hicri 860 yılının Rebiulevvel ayının ikinci gününü, yani 09. 02. 1456, Pazartesi gününü ölüm tarihi olarak vermektedir. Basit restorasyonlarla günümüzde sağlam haldedir.