Pergamon Antik Kenti Kazıları

Arkeolojik Kazı Doğal ve Kültürel Miras Yerleşim Kazısı Antik Kent

Batı Anadolu’nun önemli antik kentlerinden biri olan Pergamon’un kalıntıları İzmir’in modern Bergama ilçesinde bulunmaktadır. Pergamon, denizden yaklaşık 392,3 metre yüksekliktedir, Kaikos (Bakırçay) Irmağı’nın kat ettiği bir graben vadisinin kıyısında, Kaikos vadisinin üstte ve altta genişlediği dar bir kısımda yer almaktadır. Pausanias’a göre kent, adını Andromague’nin oğlu kahraman Pergamaus’tan alır. Pergamon adı eskidir ve kale, küçük yerleşim anlamına gelmektedir.

Pergamon’un kuruluşu ve adı hakkında değişik mythoslar vardır; bunlardan biri, Neoptolemos ile Andromakhe’den doğma Pergamos’un Bergama’daki kralı öldürüp şehre adını vermesidir.

Bizans İmparatoru Diocletianus Asya eyaletlerini yapılandırması ile Asya eyaletine bağlı olan Bergama, İmparator Teodosius dönemindeki dört metropolden biri konumuna ulaşmıştır. Hristiyan dünyasının önemli bir piskoposluk merkezi olan kent yedi apokaliptik kiliseden birine sahiptir.

MS VIII. yüzyılda Araplar tarafından işgal edilen kent, XIV. yüzyılda Osman Gazi’nin Bizans ordusunu yenmesinden sonra Karesi Bey’in idaresine girmiştir. Bergama’nın XIV. yüzyılda Osmanlı idaresine girmesinden sonra kentte imar faaliyetleri gelişmiştir. Kent, XIX. yüzyılda sırasıyla Balıkesir Sancağı, Manisa Eyaleti ve İzmir’e bağlı kalmıştır.

Pergamon’da arkeolojik kazılar, MS XIX. yüzyılda Carl Humann’ın Zeus Sunağı kabartmalarını bulması ile başlamıştır. İlk dönem kazı çalışmaları XIX. yüzyılda Carl Humann, Alexander Conze ve R. Bohn tarafından yürütülmüş olup Yukarı Kent ortaya çıkarılmıştır. İkinci dönem kazıları XX. yüzyılda W. Dörpfelt, H. Hepding, P. Schatzmann tarafından yürütülerek Orta ve Aşağı Kent gün yüzüne çıkmıştır. Üçüncü kazı dönemi XX. yüzyılda Theodor Wiegantger tarafından gerçekleştirilerek Heroon, Kızıl Avlu, Asklepieion gibi önemli yapılar gün ışığına çıkarılmıştır. Dördüncü kazı dönemi E. Boehringen tarafından 1957-1972 yılları arasında yürütülmüştür. 2005 yılına kadar kazılar Wolfgang Radt yönetiminde sürdürülmüş olup, 2005 yılından itibaren ise Felix Pirson tarafından devam ettirilmektedir.

Bir tepe yerleşimi üzerinde arazi teraslaması yapılarak kurulan Pergamon antik kenti planlama bakımından önemli bir örneği yansıtmaktadır. Kent iki ana bölümden oluşmakla birlikte bunlar kale ve sur duvarı ile çevrili olan aşağı kenttir. Kalede keşfedilen en eski alan MÖ VII. ve VI. yüzyıla aittir. II. Eumenes döneminde kent surları genişlemiş ve Zeus Sunağı, Athena Tapınağı ana giriş kapısı, kütüphane, büyük saray gibi yapılar inşa edilmiştir. On bin seyirci kapasitesine sahip olan Athena Tapınağı korunmuştur.

Şehrin önde gelen aileleri, aydınlar, komutanlar ve kral aileleri Yukarı Şehir’de yaşamlarını sürdürmüşlerdir. Kentin orta bölümünde Hera ve Demeter Kutsal alanları, Asklepios Tapınağı, gymnasionlar ve kent çeşmesi bulunurken, aşağı kentte agora, birçok dükkan, peristylli evler yer almıştır. Yukarı Şehir’de bulunan agora devlet işleri için kullanılırken aşağı agora ise kent ticaretinin merkeziydi. Pergamon, MS II. yüzyılda İmparator Traianus ve Hadrianus döneminde parlak dönemini yaşadı. Izgara planlı bir kent yapısına dönüşen Pergamon’un en önemli yapısı Serapis Tapınağı’dır (Kızıl Avlu) Tapınağın MS II. yüzyılda Mısır Tanrıları Serapis ve İsis’e ithafen inşa edildiği düşünülmektedir. Serapis Tapınağı’nın tamamının tuğladan inşa edilmesi tapınağın halk arasında Kızıl Avlu olarak anılmasını sağlamıştır. Kent merkezinde bulunan tapınakta üç anıtsal giriş bulunmakla birlikte günümüze yapının bir kısmına ulaşabilmiştir. Erken Hristiyanlık döneminde yapılan eklemeler sonucunda tapınak Anadolu’da bulunan yedi kiliseden biridir. Tapınak dikdörtgen bir ana bölüm ile bu bölümün iki yanında bulunan dairesel yapılardan oluşmaktadır. Osman Bayatlı’ya göre yapı XIX. yüzyılın sonlarında evlerle sarılmış durumdadır. Tapınak içindeki, ilk kazı 1932 yılında başladı, bu tarihten sonra etrafını saran 30 kadar ev, dükkân, mağaza ve arsa kamulaştırılmıştır.

Bergama Asklepionu, Antik Çağ’da bulunan en önemli üç sağlık merkezinden biridir. Günümüze ulaşan yapı kalıntıları MS II. yüzyılın başlarına tarihlenmektedir.

Anadolu’daki antik yapılar Hristiyanlığın yayılmasıyla tadilat görmüş ve kiliseler sağlamlaştırılmıştır. Bergama’da Akropol’de ve bazı tapınaklarda Bizans döneminde yapılan değişikliklerin günümüze ulaşan kalıntılarında da bu durumu görülmektedir. Bizans döneminde devşirme malzemelerin kullanılarak yeni kiliselerin hızlı ve ekonomik bir şekilde inşa edildiği de bilinmektedir.

A.G. Sofianonun Pergame Moderne et Antigue adlı yapıtında günümüze ulaşamayan bazı kiliselere ait bilgiler belirtilmektedir. Aziz Demetreos’a ait olduğu düşünülen kilisenin temellerindeki kalıntıların üzerine sonraki yıllarda mezarlık yapılmıştır. Günümüzde Azize Theodora Kilisesi tamamen yok olmuş durumdadır. Kalede Aziz Antipas Kilisesi bulunurken, tiyatro terasında da kaya içine oyulmuş kilise kalıntısına rastlanılmıştır.

Berlin Müzesi’nin 1923 yılına ait Fuhrer durch die Ruinen von Pergamon adlı eseri ve Schultze’nin, 1926 yılında yayınlanan Altchristliche Städte und Landschaften adlı eseri Bergama’da bulunan Bizans yapılarına ait bilgilere yer vermesi bakımından önem taşımaktadır. Pergamon kentinin Bizans devri, Batı Anadolu kentleri arasında en iyi bilinen ve aydınlatılan dönemdir. Kentte, Helenistik ve Roma dönemi katmanları üzerinde Bizans dönemi katmanı kesintisiz biçimde süreklilik göstermektedir.

Pergamon’da yapılan kazılar sonucunda ele geçen buluntular Bergama Müzesi’nde sergilenmektedir. Arkeolojik Eserler Salonu’nda teşhir edilen eserler çoğunlukla Akropol, Asklepion, Kızıl Avlu ve Musalla Mezarlığı kazılarından çıkarılan parçalardan oluşmaktadır. Ayrıca Bergama çevresinde bulunan Myrina, Pitane (Çandarlı), Gryneion (Yeni Şakran) antik kentleri ile Kestel-Yortanlı Baraj gölü alanlarında yapılan kurtarma kazılarında ele geçen seramikler de burada sergilenmektedir. Pergamon antik kentini yılda yaklaşık 500 bin kişi ziyaret etmektedir.

Yararlanılan Kaynaklar

Bayatlı, O. (1951). Bergama Tarihinde Sanat Eserleri ve Abideler. İstanbul: Anıl Matbaası; Bergama Belediyesi. (2020). UNESCO Bergama Çok Katmanlı Kültürel Peyzajı Alan Yönetim Planı (2017-2021). http://www.bergama.bel.tr/Images/files/unesco/16062016alanplan.pdf, (Erişim tarihi: 19.07.2020); Güngör, Y. (2005).Bergama Krallık Kültü,14.İzmir:Bergama Kültür ve Sanat Vakfı Belleten Dizisi; Radt,W. (2002). Pergamon Antik Bir Kentin Tarihi ve Yapıları. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları; Sarıoğlu, A. (2006). Bergama Müzesi,İzmir:Bergama KültürSanat Vakfı Belleten Dizisi.

Ayrıntılı bilgi için bakınız

Radt,W. (2002). Pergamon Antik Bir Kentin Tarihi ve Yapıları, İstanbul:Yapı Kredi Yayınları.