Liturjik Kaşık
DOĞAL VE KÜLTÜREL MİRAS DİNSEL KONULAR Dinsel Ritüel
-
2025
Kaşık (lat. ligula) (yun. κοχλιαρια) İsa’nın kanını sembolize eden şarabın içinde ıslatılan kutsal ekmek parçalarını ayine katılanlara vermek için kullanılır. Antik çağdan itibaren çeşitli kullanım alanlarına sahip olan kaşık, Hıristiyanlığın erken dönemlerinde ise oldukça nadir görülen bir eşyadır. MS XI. yüzyıldan sonra genel olarak kullanıma girmiştir. Çok lüks bir ürün olması dışında genellikle gümüş malzeme kullanılarak yapılmıştır.
Kaşık anlamına gelen “spoon” kelimesi hem Yunanca da hem de Latince de kullanılmaktadır. Genel olarak kaşık “küçük, yassı, yuvarlak ya da oval bir haznesi dışında sap kısmından” oluşmaktadır. Latince de “cochlear” adı verilen sivri saplı kaşık tipi ile sapın bir topuz veya bu tür başka bir sonlandırma ile biten kaşıkları arasında terminolojik olarak farklılıklar bulunmaktadır. Bunlar “ligula” olarak adlandırılır. İlk örnekleri, Pompei'de ve Suriye’de görülen ligulanın formu zamanla gelişerek MS IV. yüzyılda, genel olarak standart formunu almıştır. Sap kısmından kaşığa geçiş, volüt benzeri bir ara parça ile sağlanmıştır. Bu ara parçanın, MS VI. yüzyıldan sonraki örneklerinde disk formlu olarak yapıldığı görülür. Üzerinde bazen kaşığı yaptıran kişinin, bazen de bir din adamının ismi yazılmıştır. Bu kaşıklar, özellikle günlük hayatta ve dinsel törenlerde kullanılmıştır. Cochlear tipindeki kaşıklar ise genellikle kabuklu deniz hayvanlarını açmak, onları batırarak çıkartmak, yumurta veya eti daha rahat yiyebilmek için tercih edilmiştir.
Günümüzde, tüm Ortodoks geleneklerinde ökaristi ayini sırasında, çeşitli şekillere sahip yaldızlı metal bir kaşık kullanılmaktadır. Ancak, Doğu Katolik Kiliseleri'nin birçoğu ise kaşık kullanımını bırakmıştır. Bizans ritüeline bakıldığında, kaşık kullanımı oldukça sınırlıdır. Kutsanmış ekmek, kutsanmış şaraba batırılır, sonra bu karışım kaşık yardımıyla servis edilir. Bu kullanım dışında, Kalkedon öncesi Hıristiyanlar arasında ise Suriyeli Ortodoks din adamları, kaşığı “kalisle iletişim kurmak” ve “insanlara hizmet etmek” için de kullanmıştır.
Kaşık yapımında genellikle altın ya da gümüş gibi değerli malzemeler kullanılmıştır. Erken Bizans döneminden itibaren Hama, Stuma, Riha ve Antakya gibi bölgelerden ele geçen ve liturjik amaçla kullanıldığı düşünülen kaşıkların neredeyse tamamı gümüş malzemeden yapılmıştır. Batı’da kaşık yerine “fistula” kullanılmıştır. Şarabın sunumunda kullanılan bu obje metal bir pipet veya ince bir boru şekline sahiptir. Bu formun, Doğu ayinlerinde kullanıldığına dair bir bilgiye ise rastlanılmamıştır. Batı’da kullanılan fistula Doğu’da yerini kaşığa bırakmıştır. Kaşık Batı’da buhurdanın kömürlerini başka bir kaba aktarmak için kullanılmış olup şarap sunumunda tercih edilmemiş bir objedir. Orta Çağın sonlarına tarihlenen bazı yerlerde, özellikle Fransa ve Almanya’da kutsama için şaraba birkaç damla su ilave edilirken kaşık kullanılmıştır. Bu konu hakkında Braun, kaşık kullanma geleneğinin Batı ayinlerinde “tercih meselesi değil de gerçekten bilinmediğini” söyler. Batı’daki kaşık kullanımı geç döneme tarihlense de malzeme tercihi altın ya da gümüş olmuştur.
Bizans liturjik kaşığından ilk kez MS 861 yılında Konstantinopolis Sinodu’nda bahsedilmiştir. Bir kaşık formunda değil de "kıskaç" şeklinde tanımlanmıştır. "Λαβίς" ifadesi “kavramak ve tutulmak üzere tasarlanmış pense benzeri bir alet” anlamına gelir. Kutsanmış ekmek parçacıklarını cemaate ya da kişiye vermek için bu tür bir maşa çok uygun olamayacağı için “λαβίς” ifadesi muhtemelen kaşığın kulpu için belirtilmiştir.
Liturjik kaşıkların genel olarak süslemeleri yuvarlak veya oval formlu haznenin içerisinde, sapında, kaşık ve sap kısmının birleşme yaptığı diskli bölümde ya da bu bölümün üzerinde yer almaktadır. Özellikle MS VI. ve MS VII. yüzyıllarda kaşıkların büyük boyutlu olmasının yanı sıra süslemeden dolayı da oldukça ağır ve kullanışsız olduğu bilinmektedir. Spiral yivli ya da çentiklerle süslenen kaşık saplarının detaylandırılması, kısmen kullanıcıya daha güvenli bir tutuş sağlama amacı taşımıştır. Kaşıklarda "geometrik, bitkisel ve haç motifleri" dışında "hayvan figürleri" de (Kıbrıs ve Lapseki örneklerinde olduğu gibi) yer almaktadır. Ayrıca kaşıklar üzerinde yer alan yazıtların özellikle Erken Bizans döneminde oldukça yaygın oldukları tespit edilmiştir. Bu yazıtların, sahiplerine mi yoksa azizlere mi atıfta bulundukları oldukça tartışmalı bir konu olmuştur.
Diğer yandan liturjik kaşıkların "paraliturgical" ayinler için de kullanılmış olabileceği önerilir. Örneğin, agape yemeği ya da ölülerin şerefine verilen bir cenaze yemeği ya da mezarlarda ele geçen çok sayıda kaşık gibi. Ayrıca kilise’de kutsal şarabın her zaman yüksek kalitede olmadığı zaman şarap ve suyun bir kaşık yardımıyla karıştırıldığı bilinir ya da ayin başlangıcından hemen önce gerekliyse sıcak su eklenir.
Bizans resim sanatında ise bir kaşıkla ayini yöneten kişinin genellikle “Aziz Zosimos” olduğu tespit edilmiştir. Anadolu’da en erken örnekleri (MS X-XI. yüzyıllar) Kapadokya bölgesinde yer alan "Tokalı Yeni Kilise’sinin apsisi"nde, "Kılıçlar ve Yılanlı Kilisesi"nde yer alır. Bu örnekler dışında, MS X-XI yüzyılara ait "Pazzano Eremo di Santa Maria della Stella Kaya Kilisesi"nin duvarında, MS XII. yüzyıla ait bir elyazmasında, Kıbrıs-Lagouderada’da yer alan "Panagia tou Arakou Kilisesi"nin (MS 1192) duvar resminde ve MS XIII. yüzyıla ait olduğu düşünülen "Taranto-San Cataldo Katedrali"nin kriptasında görülür. Bu resimlerde, kaşık tasvirinin yaygınlaşmadan çok önceki istisnai durumları ve ayin dışındaki insanların kutsallığı için de bir aracı olarak kullanıldığı görülmektedir.
Referanslar
Yıldırım-Ateş, B. (2022). Bizans Liturjisinde Kaşık Kullanımının Kökeni ve Gelişim Süreci, İçinde; Anadolu'da Bir Çınar: Prof. Dr. M. Erol Altınsapan 60. Yaş Armağanı (ss. 103-119). Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Yayınları; Hauser, S. R. (1992). Spätantike und Frühbyzantinische silberlöffel, Bemerkungen Zur Produktıon Von Luxusgütern Im 5. Bis 7. Jahrhundert, Jahrbuch Für Antike Und Christentum Ergânzungsband 19, Aschendorff: Verlagsbuchhandlung Münster; Taft, R. F. (1996). Byzantine Communion Spoons: A Review of The Evidence, Dumbarton Oaks Papers (DOP), Cilt: 50, Washington: Dumbarton Oaks, Trustees For Harvard University, s. 209-238; Acara-Eser, M. (2020). Bizans Maden Sanatı: Dini Törenlerde Kullanılan (Liturjik) Eşyalar, Ankara: Bilgin Kültür Sanat; Yıldırım-Ateş, B. (2021). İstanbul Arkeoloji Müzelerinde Bulunan Bizans Dönemi Liturjik Eserler. (Doktora Tezi). Eskişehir: Anadolu Üniversitesi.
Ayrıntılı bilgi için bakınız
Milliken, W. M. (1957). The Early Christian fork and spoon, The Bulletin of the Cleveland Museum of Art, Cilt: 44 (8), Cleveland: Cleveland Museum of Art; Böhme, H. W. (1970). Löffelbeigabe In Spätrömischen Gräbern Nördlich Der Alpen, Jahrbuch des Römisch Germanischen Zentralmuseums, Mainz: Verlag des Römisch-Germanischen Zentralmuseums, 17: 172-200; Mango, M. (1990). The Uses of Liturgical Silver in The 4th-7th Centuries, in Church and People in Byzantium, Birmingham, ss. 245-261.