Kalis
DOĞAL VE KÜLTÜREL MİRAS DİNSEL KONULAR Dinsel Ritüel
-
2025
Kalis, İsa’nın kanını sembolize eden şarabın konulduğu kabın adıdır. Latin kaynaklarında “calix” ve “scyphus” olarak geçmektedir. Ayrıca “crater, “poculum” ve çok nadiren “fons” olarak da adlandırılmıştır. Yunanca kaynaklarda ise “Ποτήριου”, “διοxοποτήριου”, “xρατήρ” ve “xύπελλου” olarak geçer. Bu isim, Erken Hıristiyanlık döneminin liturjik olan ve olmayan metinlerinde yaygın olarak kullanılmıştır. Orta Çağın ikinci yarısından itibaren ise tek ve resmi bir adlandırma haline gelmiştir. Ayrıca, şarabın kutsandığı kabın antik çağlardan bu yana, kalis olarak adlandırılmasının nedenini, sadece şeklinin içki kaplarına benzetilmesi gösterilerek tek bir nedene bağlamak çok doğru değildir. Çünkü İncil’in en eski Latince çevirilerine (Mat. 26, 27; Marc, 14, 23; Luk. 22, 17; 1 Cor. 11, 25) bakıldığında, kalisin aynı isimle, ancak yeni bir anlayış ve formla ortaya çıktığı gözlemlenmiştir.
Erken Hıristiyanlık döneminde paten de olduğu gibi kaliste de kullanılan malzeme ile ilgili herhangi bir yasal düzenleme bulunmasa da elbette hizmet ettiği yüce amaç uğruna özellikle MS IV. ve V. yüzyılda altın ve gümüş kullanımı her zaman öncelikli olmuştur. Bu durum, Aziz Ioannes Khrysostomos (354-407) ve Aziz Augustine’nin (354-430) yazılı metinlerinde, değerli taşlardan yapılmış, altın ve gümüş kalisleri bahsederken görülmektedir. Bu malzemelerin bulunmadığı durumlarda ise mevcut başka malzemeler de kullanılmıştır. Günümüzde ise artık mümkün değildir. Çünkü kilise düzenlemesi altın ve gümüş dışında herhangi bir malzemenin kullanılmasına izin vermemektedir. Diğer yandan kalis yapımında, bazı malzemelerin kullanımı uygun görülmemiştir. Bu karar, MS 847 yılında “Rheims Konsili”nde ele alınmıştır. Bunlar arasında yer alan ahşap, ucuzluğu dışında şarabı içine çeken bir malzeme olduğu için kutsal kanın anlamını ve genel ritüeli bozduğu düşünülmüştür. Ayrıca, camın kırılgan bir yapıya sahip olması ve kullanıldıklarında kutsal şarabın dökülme tehlikesi dikkate alınarak camdan yapılmış kalislerin de hem imalatı hem de kullanımı yasaklanmıştır. Aynı durum, kristal, onyx, akik, kaymaktaşı ve mermer gibi benzeri taşlar içinde geçerli kılınmıştır. Bakır, bronz ve pirinç gibi malzemeler ise şarapta bulunan asitin etkisiyle oksidasyona maruz kaldıkları için kullanımları uygun görülmemiştir. Ancak kalay ve kurşun kullanımı bu yasaklar arasında yer almaz. Çünkü, mutfak eşyalarındaki yaygın kullanımlarından dolayı bir kalis için çok da değerli görülen bir malzeme grubunu oluşturmamışlardır. Bu konu ile ilgili Braun, kilise envanterlerinde nadirde olsa kalaydan yapılmış kalislerin bulunduğunu belirterek, bu malzemenin yasaklanmasına ilişkin herhangi bir kayda rastlanılmadığını söyler. Sonuç olarak, kalisin malzemesi ile ilgili mevcut düzenlemelerin genel olarak geçerli olması, uzun bir zaman dilimini kapsamıştır. Belirtmek gerekir ki bu düzenlemeler, sadece Batı’da bulunmaktaydı Doğu’da ise böyle bir kuralın varlığına rastlanılmamıştır.
Ökaristi ayininde kullanılan kalis kendi içerisinde çeşitli gruplara ve alt başlıklara ayrılır. Erken dönemlerden itibaren tek bir forma bağlı kalınmayarak kulplu-kulpsuz, kaideli-kaidesiz, derinliği az ve/veya yüksek kaplar kullanılmıştır. Batı kaynaklarında kalis için bir dizi özel isim kullanılmıştır. Bunlar; calix sanctus, calix ministerialis, calix (scyphus) stationarius (stationalis), calix maior, calix minör, calix ad baptismum, calix offerendae, offerendarius, ad offerendum faciendam, calix quotidianus, calix viaticus, calix appensorius, calix pendentilis gibi adlandırmalardır. Bu adlandırmalar bize kalisin çok sistematik ve ayrıntılı bir şekilde çalışıldığını göstermektedir. Karolenj imparatorluğu döneminde (800-888) ise kalisler, “ministerial” ve “sacrificial” olmak üzere iki gruba ayrılmıştır. Ministerial kalisler genellikle toplu halk kutlamalarında (insanlar için) kullanılırken, sacrificial kalisler ise rahibin kullanımı için ayrılmıştır. XIV. yüzyıldan itibaren ise gövde kısımları aşamalı olarak uzatılarak boyutu ise küçültülmüştür.
Diğer yandan kalislerin üzerinde, işlevi ile bağlantılı tasvirlerin (İsa figürü ve Evangelist semboller, Eski Ahit ve peygamberler, Meryem ve melek, aziz figürleri, haç, hayvan sahneleri vb.) yanı sıra değerli taşlardan yapılmış süslemelerde görülür. Özellikle değerli taşlarla zengin bir şekilde dekore edilmiş kalislerin erken dönemlerde kullanıldıkları yazılı kaynaklardan bilinmektedir. Örneğin; İmparator Konstantin'in (272-337) Lateran Bazilikası’na ve diğer kiliselere hediye ettiği kalislerin çok görkemli ve süslü olduğu bilgisi yer alır. Bu türden kalisler, genel olarak MS IX. yüzyıldan itibaren yaygın bir şekilde kullanılmıştır. Ancak, MS XI. yüzyıla kadar süslemeler hakkında çok az bilgimiz bulunmaktadır ve günümüze ulaşan örnekleri de sınırlı sayıdadır. Batı’da kalisin süslemesi ile ilgili, MS XII. ve XIII. yüzyıldan sonra bilgi sahibi olunmaktadır. Bu dönemden itibaren biçim artık ana amaç olmaktan çıkıp öncelik süslemeye verilmiştir.
Sembolik anlamda ise İsa’nın kanını sembolize eden şarabın da ekmek gibi bazı kurallar içerdiği bilinmektedir. Örneğin, şarap hazırlanırken çok iyi fermente edilmesi gerekir. Üzümden yapılması önerilir ve karışım için çok az miktarda su ilavesi gerçekleştirilir. Ayrıca üzümün suyu sıkıldıktan sonra sapından ve/veya kabuklarından şarap yapılamaz. Üzüm dışında başka bir meyvenin kullanımına da izin verilmemiştir. Ancak, yaş üzüm yetiştirilemeyen yerlerde ise kuru üzümden şarap yapılması onaylanmıştır. Bununla birlikte ökaristi ayininde kullanılacak olan şarabın, alkol oranının çok düşük olmasına ve/veya hiç olmamasına da dikkat edilir. Çünkü alkol oranının %20’sinden fazlasına sahip olan şarap geçersiz sayılarak kullanılmamaktadır.
Referanslar
Cross F. L .(1958). Chalice, The Oxford Dictionary of The Christian Church, London: Oxford University Press; Acara-Eser, M. (2020). Bizans Maden Sanatı: Dini Törenlerde Kullanılan (Liturjik) Eşyalar, Ankara: Bilgin Kültür Sanat; Yıldırım-Ateş, B. (2021). İstanbul Arkeoloji Müzelerinde Bulunan Bizans Dönemi Liturjik Eserler. (Doktora Tezi). Eskişehir: Anadolu Üniversitesi; Watt, W. W. (1922). Cataloque of Chalices and Other Communion Vessels, London: Victoria and Albert Museum, Metalwork Deparment. Braun, J. (1932). Das Christliche Altargerät, in Seinem Sein und in Seiner Entwicklung, Verlag-München: Max Hueber; Hapgood.
Ayrıntılı bilgi için bakınız
Bacchini, B. (1708). Agnellus da Ravenna Liber pontificalis sive vitae pontificum Ravennatum, Modena: Antonio Capponi; Rohault de Fleury, C. (1887). La Messe, IV, Ѐtudes archéologiques sur ses monuments, Paris; Philippart, D. (2001). Basket, Basin, Plate and Cup: Vessels in The Liturgy, Chicago: Liturgy Training Publications.