Lavaş
GASTRONOMİ Anadolu Mutfağı UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Ekmek
-
2025
Lavaş, yassı ya da oval biçimde olabilen, un, su, tuz ve maya ile hazırlanan, genellikle tandırda pişirilen ince ekmek olarak tanımlanmaktadır. Türkiye'de lavaş ekmeği geleneksel olarak Erzurum, Kars, Muş, Konya, Sivas ve Erzincan gibi yörelerde sıklıkla yapılmaktadır.
Buğdayın Türk mutfak kültüründe önemli bir yeri olması, Türklerin ana vatanı olan Orta Asya ikliminin buğday yetiştirmeye elverişli oluşu gibi temel faktörler buğdayın önemli bir besin maddesi olmasında etkili olmuştur. Öyle ki buğdayın öğütülerek un haline getirilmesi, elde edilen unun su ile yoğurularak dinlendirilmesi, ardından şekil verilerek tandır ya da sac üzerinde pişirilmesiyle, bugünkü ekmeğin temeli ince ekmekler ile atılmıştır. İlk ekmek yapımının tam olarak nerede başladığı ise halen daha merak konusudur. İlk ekmeğin bereketli hilal bölgesinde ortaya çıkmış olması yüksek bir olasılıktır. Bu bağlamda ekmeğin ilk olarak Mısır ya da Mezopotamya’da üretilme ihtimali üzerinde durulmaktadır. Konuyla ilişkili olarak Anadolu coğrafyasında ilk yerleşik hayata geçiş izlerini barındıran Çatalhöyük'te ekmeğe dair bazı kalıntılara rastlanmıştır. Bu kalıntılardan en önemlisi de ekmek pişirmede kullanılan fırın kalıntılarıdır.
Anadolu coğrafyasına bakıldığında tüm yörelerde geçmişten günümüze kadar oldukça çeşitli ekmelerin üretildiği ve tüketildiği görülmüştür. Bu ekmeklerin yöreden yöreye farklılıklarının bulunması; arpa, buğday, darı vb. tahıllardan yapılması, şekilleri, pişirilme metotları (sacda, tandırda, külde, közde vb.) bu ekmeklerin ayırt edici özelliklerinin yanı sıra kültürel bir imge olmalarını da sağlamıştır.
Lavaş, oval, yassı veya dikdörtgen şekilde olabilen, uzunluğu 60-70, genişliği 30-40 santimetreye, kalınlığı ise iki-üç milimetreye ulaşabilen, yaklaşık olarak 220-225 gram ağırlığında bir ince ekmek olarak ifade edilmektedir. Lavaş hazırlanırken un, su, tuz ve maya iyice yoğrularak mayalanması için bir-üç saat dinlendirmeye bırakılır. Ardından oklava yardımıyla açılarak tandırda pişirilir. Raf ömrünü üç-altı aya kadar artırmak için lavaşlar kurutulabilir. Lavaş kelimesinin kökeni irdelendiğinde ise Azerbaycan Türkçesinde ince ekmek veya yufka ekmek anlamlarını taşıdığı görülmektedir. Genellikle çorbalarla, sulu yemeklerin yanında, içerisine katık denilen çeşitli iç harçların koyulması ve dürülmesiyle dürüm yapılarak vb. şekillerde günün her öğününde tüketilebilmektedir.
Lavaşın Türk mutfak kültüründe ve beslenmesindeki öneminin yanında kültürel bir olgu yönü de bulunmaktadır. Geleneksel mutfak kültürümüzün en önemli besin bileşenlerinden olan ekmeğin yapıldığı fırınlarda benzersiz bir usta çırak ilişkisi kurulmaktadır. Bu kültürel olgu mutfak kültürünün yanı sıra yerel kimliğimize de katkı sunmaktadır. 2016 yılında ‘UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne Türkiye, İran, Kazakistan, Kırgızistan ve Azerbaycan ortak dosyası ile giren İnce Ekmek Yapımı ve Paylaşımı kültürünün dikkat çekici ve yaşatılması gereken, sosyal ve kültürel bir olgu olduğu apaçık görülmektedir. Yufka ve Lavaş geleneksel bir şekilde özelikle kadınlar tarafından birlik ve beraberlik içerisinde, adeta dayanışma ile yapılan bir üründür. Komşuların hep bir arada ince ekmek yapmak için bir araya gelmesi böylelikle bir dayanışma ortamı yaratmaktadır. Bu gibi kültürel etkilerinden dolayı ince ekmeklerin ve konu nezdinde lavaşın mutfak kültüründe yeri ve önemi oldukça geniştir.
Referanslar
Çetinkaya, N. ve Yıldız, S. (2018). Somut Olmayan Kültürel Miras Unsuru Erzurum Lavaş (Acem) Ekmeğinin Turistik Ürüne Dönüştürülmesine Yönelik Bir Çalışma. Güncel Turizm Araştırmaları Dergisi, 2 (Ek.1): 430-452.
Bayoğlu, A. (2014). Erzurum'da Lavaş (Acem Ekmeği). Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, 53 (Aralık): 163-186.
Teyin, G., Turan, M., Nizamlıoğlu, H.F. (2018). İnce Ekmek Yapma ve Paylaşma Kültürü: Yufka ve Lavaş Örneği. Uluslararası Kültürel Miras ve Turizm Kongresi bildiri kitabı içinde (s. 238-243). Selçuk Üniversitesi, Konya.